Fransız karikatür dergisi Charlie Hebdo`nun uğradığı saldırıdan sonra çıkardığı ilk sayısında yine Peygamber Efendimize hakaret etmesine ve Cumhuriyet Gazetesi`nin dergiden seçtiği karikatürleri sayfalarına taşımasına tepkiler yağıyor. Mardin merkez ve ilçelerinde faaliyet yürüten STK`lar, İlke Haber Ajansı`na konuşarak yapılan hakaretleri sert bir dille kınadılar.

MTDF Başkanı Şerif Öter:  Yükselen İslam`ın önüne geçilmek isteniyor

Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu (MTDF) Başkanı Şerif Öter, yapılanların bir prova olduğuna dikkat çekerek, bununla batıda yükselen İslam`ın önüne geçilmek istendiğini söyledi. Öter, Yahudilerin kirli postallarıyla Mescid-i Aksa`ya girdiklerinde İslam ülkelinden yeteri kadar tepki verilmediği için bu olayların cereyan ettiğine dikkat çekti.

“Batı kendi sonunu hazırlıyor”

Batı ülkelerinin yaptığı bu çirkin oyunlarıyla kendi sonlarını hazırladıklarına vurgu yapan Öter, “Fransa`daki sözde mizah dergisi aslında bir provokasyon dergisidir, bir fitne dergisidir, bir fitne kurumudur. Bu dergi 2012 yılında yine yüce peygamberimize atfen karikatürlerini yayınlamıştı. Baktı kimseden ses çıkmadı Müslümanlarda cılız bir ses çıkınca tahrikini daha da ileri götürerek Peygamberimizin hayatını çizgi roman şeklinde alay ederek yayınlanmıştı. İstediği provokasyonlar oluşmayınca en son karikatürü yayınladı. Ve malum olay cereyan etmiştir. Aynı dergi ve onun arkasındaki güçler amaçları bu provokasyonu yükseltmek ve batıda yükselen İslam`ın önünü kesmektir. Dergiye yapılan saldırı sonucu İslam ülkelerinden dahi sağduyu çağrısı gelirken dergi bu sefer yine aynı şekilde İslam peygamberine hakaret ederek İslam`ı rencide ederek İslam`ı yok sayarak meydan okur şeklinde yayın yapmıştır. Bu oyunun emperyalistler tarafından derin bir oyun olduğu ve İslam`a karşı olduğu ve aynı zamanda insanlığa karşı olduğu ortadadır. Ama Bunlar çok iyi bilsinler ki aslında bu çirkin oyunlarıyla özgürlük adı altında bu barbar oyunlarıyla fitneleriyle kendi sonunu hazırlayacaklardır.” ifadelerini kullandı.

Boykot çağrısı

En acı olanında Cumhuriyet Gazetesi`nin bazı yazarlarının o hakaret içerikli karikatürün yayınlaması olduğunu sözlerine ekleyen Öter, Cumhuriyet Gazetesi`nin İslam`a ve Müslümanlar karşı olduğu yayınladığı bir çok yazıyla ortaya koyduğunu hatırlattı. Tüm insanlığa bir çağrıda bulunan Öter, şunları söyledi; “Bu sadece İslam`a olan bir hakaret değil aynı zamanda bütün insanlığa yapılmış bir hakarettir. Her kutsiyet sahibi insan buna tepki göstermesi gerekiyor. İslam Peygamberi Hz. Muhammed`e (S.A.V) pervasızca, saygısızca, küstahça saldırıda bulunan ve bu saldırıya zemin hazırlayan ülkeler karşı İslam ülkelerinin cesaretle ortaya koyacak bir özgüvenleri yoktur. Hiç olmasa şunu yapsınlar. Bu ülkelere ait malları boykot edip almasınlar. Eğer bir damla iman, ahlak, İslamiyet ve peygamber sevgisi kalplerinde var ise bu ülkelerin mallarını almasınlar ta ki onlar İslam`a karşı bu tür çirkin ve düşmanca tavırlarından vazgeçsinler. Bunlar aslında prova yapıyorlar. Müslümanların imanını ve nabzını ölçüyorlar. Bundan birkaç ay önce emperyalist askerler o çirkin postallarıyla tüm İslam ümmetinin ilk Kıblegahı olan Kudüs`ün kutsal mekânı Mescidi Aksa`ya girip bastıkları zaman İslam ülkelerinden sert bir tepki çıksaydı, belki bugün diğer prova aşılmalarına geçilmezdi. Müslümanlar bunu çok iyi görsünler ve uyanık olsunlar ve hala birbiriyle uğraşmaktan vazgeçsinler.”

Azim Der Başkanı Besim Çelik: Âlimler ümmete önderlik etmeli

Mardin`in Midyat ilçesinde faaliyet yürüten Azim Der`in Başkanı Besim Çelik, Charlie Hebdo`yu ve ona destek veren Cumhuriyet Gazetesi`ni kınadı.  Müslümanların yapılan hakaretlere karşı seslerini yükseltmeleri gerektiğine işaret eden Çelik, “Hazreti Peygambere yapılan hakaret hiçbir şekilde kabul edilemez. Her birimiz anamız babamız sana feda olsun dediğimiz bir peygambere hakaret ediliyor ve bu gün kendilerini o peygamberin varisleri olarak gören âlimlerimiz tepki göstermiyor. Bir şey olmamış gibi davranıyorlar. Hâlbuki kendi şahıslarına yönelik en ufak bir hakaret yapılsa günlerce, haftalarca hatta aylarca tepkileri söz konusu olur. Hazreti Peygambere yapılan hakaret kendilerine yapılan hakaret kadar büyük görülecek bir şey değil mi? Tepkilerini koymaları gerekmiyor mu? Sokaklara dökülüp bu durumu protesto etmeleri, lanetlemeleri gerekmiyor muydu?  Beklentimiz kendilerini Hazreti Peygamberin varisi olarak gören âlimlerimizin bu hakaretlere karşı koymaları ve lanetlemeleridir. Âlimler bu konuda ümmete önderlik etmelidirler.” dedi.

“Her zamankinden daha fazla sahip çıkalım”

Hazreti Peygambere her zamankinden daha fazla sahip çıkılması gerektiğine işaret eden Çelik, “Bu hakaretler neticesinde Müslümanların daha fazla bir araya gelmeleri ve Peygamberlerine sahip çıkmaları gerekir. Bu konudaki tepkimiz zayıf olursa bu hakaretlerin ardı arkası kesilmeyecektir. Batı ve yerli aveneleri her platformda her fırsatta kutsallarımıza hakaret etmeyi sürdüreceklerdir. Dolayısıyla Müslümanlar birlik olmalı ve tepkilerini en yüksek perdeden göstermelidirler. Öyle yapmaları gerektiğini düşünüyor ve onları buna davet ediyoruz.” diye konuştu.

DOST-DER: Bu kabul edilecek bir durum değildir

Peygamber Efendimize tarih boyunca çeşitli şekillerde düşmanlık yapıldığını belirten DOST-DER Genel Sekreteri Mehmet Arasan, “Charlie Hebdo'nun düşmanlığı yeni bir düşmanlık değildir. Bundan önce de yayınladıkları karikatürlerle Peygamber'imize hakaretlerde bulunmuşlardır. Geçmişte Peygamberimize düşmanlık edenler nasıl ki başarıya ulaşamamışlarsa Charlie Hebdo da ulaşamayacaktır. Allah'ın Resulü âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. O, insanlığa kurtuluş ve huzur getirdi, insanlık onun sayesinde cehaletten ve zulümden kurtuldu. Başta Charlie Hebdo olmak üzere onun gibi bu oyuna alet olan figüranları kınıyorum. Ülkemizde kendilerine Müslüman diyen bazı yayın organlarının da bu oyuna alet edilmesi kabul edilecek durum değildir. Cumhuriyet Gazetesi`ni de Müslümanlardan özür dilemeye davet ediyorum.” diye konuştu.

OHAK-DER Başkanı Burhan Hedbi: Batı İslam'a borçludur

OHAK-DER (Ortadoğu Halklarının Birliğini Koruma, Kalkındırma ve Strateji Araştırmalar Merkezi)  Başkanı M. Burhan Hedbi ise batı dünyasının İslam`a borçlu olduğunu söyledi. Hedbi, “Zira İslam, dün Endülüs üzerinden batıyı medenileştirmeyi nasıl başardıysa; bugün de Müslümanlar Fransa`daki olay üzerinden batılılara insanlık dersi vermeyi başarmalıdır. Müslümanlar kendi şanlarına yakışan mutedil olmayı öneren ve orta-vusta yolu seçtiren aklıselim ile hareket etmeliler. Böyle davranarak batının ikiyüzlülüğünü kendi toplumlarına da göstermeliler. Bunun bir yenilgi veya kaçış olabileceğini düşünenlere de Hudeybiye`yi hatırlatarak bu bir kaybediş olmayacak aksine İslam`ın engellenmek istenen yükselişinin önünü açacak bir davranış olacaktır.” dedi.

“Sabır en büyük zaferdir”

Hedbi, “Müslümanlar böyle davranarak; sabrın sonunun selamet ve en büyük zafer olduğunu, bununla toplumların ve milletlerin barış içinde onurlu ve huzurlu bir hayat yaşamalarının ancak ve ancak tahammül kültürünü egemen kılmakla mümkün olabileceğini de öğretecektir.” diye konuştu.

“Bizim de katledilen karikatüristlerimiz vardı”

“Bizim de katledilen karikatüristlerimiz vardı.” diyen Hedbi, “Hem de hiç kimsenin mukaddesatına hakaret etmedikleri halde katledilen karikatüristler! Bırakın katledildi diye birilerinin onlar için yürümesini, kimse onları görmedi bile. Yüzünü göremediğimiz ve Gayr-i Müslimlere gösterilen hassasiyet Müslümanlara da gösterilmedikçe yüzünü hiç göremeyeceğimiz Hanzala'nın çizeri Filistinli Naci Ali de katledilen o karikatüristlerden sadece birisiydi. Çizdiği karikatür hiç kimsenin dini ve ahlaki değerlerine hakaret içermemekteydi. Coğrafyasında işlenen mezalimi görmeyenlere o da arkasını dönmüştü sadece! Ama olsun tüm bu yaşananlara rağmen biz Müslümanlar, dün İslam coğrafyasında işlenen katliamlara sessiz kalan kültürün mensupları şimdi Fransa'da, şurda-burda öldürülürken, aynı hataya düşmeyecek ve dünyaya bir ders vermeliyiz. Batı dünyası Müslüman kıyımına seyirci kalmaya devam ededursun biz Müslümanlar, insanlık ailesinin şerefini kurtarmak adına dik durmaya devam edecek; batının uyguladığı çifte standardın aksine nerede ve kimlerden olursa olsun insan hakları ihlaline, inançların yaşanmasına konulan kısıtlamalara ve insan katline karşı durmaya devam edeceğiz. Zira biz Müslümanlar, zulme uğrayanlara ve zalimlere, öldürülenlere ve öldürenlere; 'siz hangi dine mensupsunuz' demeyen bir kültürün mensuplarıyız.” dedi. (M. Salih Keskin/Mehmet Aslan/Adnan Oğuz - İLKHA)