Mehmet Zülfi Tan / Doğruhaber
Selahattin Çelik adlı RUDAW yazarı, yazdığı bir yazıda PKK ile Hizbullah`ı karşılaştırmış ve sonuçta PKK`yi Kürdi ve Kürdistani saf bir hareket, Hizbullah`ı da Kürdistani ama Kürdi bir hareket olmadığını söylemiş. Biz de "el insaf" diyoruz; evet Hizbullah PKK gibi, sadece Kürt ve Kürdistanilerden müteşekkil değildir. Ama Hizbullah en az PKK kadar Kürt ve Kürdistanidir.
"Hizbullah Kürdistani bir güç müdür? "
Önce soralım: Kürt olmak ve Kürdistani olmak bir midir? Hayır. Örneğin Türkiye partilerinde Kürt kökenli milletvekilleri vardır, ama onlar Türkiye siyasetini güttükleri için Kürdistani değildir.
Peki yazar bey`e soruyorum; sen hiç Hizbullahın Türkiye siyasetini güttüğünü ve sistemin savunduğu görüşleri savunduğuna şahit oldun mu?
Elbette hayır. Hizbullah`ın İslam`dan kaynaklanan bir geçmişi ve bu geçmişe bağlı olarak sorunları da İslami bir pencereden çözüm yolları vardır. Asla laik ve sosyalist ve de demokratik bir pencereden olaylara bakmaz ve sorunları bu zaviyelerden çözüme bağlayıp savunmaz. Ayrıca Türkiye siyaseti içinden de Kürt sorununu çözmeye çalışmak her ne kadar sağlıklı bir yol olmasa da bazı insanlar için bu da bir çözüm yolu olduğundan beğensek de beğenmesek de bunu kabullenmek zorundayız. Hiç kimse kendi yolundan başka diğer bütün yolları yok sayma hakkına sahip değildir.
"Eğer bir parti, Kürdistan tarihi ve gerçeğine uygun olarak Kürt halkının çıkarlarını ve istemlerini temsil ederse, ancak o zaman o Kürdistani bir güç olur."
Bir halkın sorunlarını çözüme bağlamayan, bunun için çalışıp çabalamayan o halktan olamaz diyemeyiz ama o halkı temsil edemez diyebiliriz. Çünkü bir halktan olup olmamak insanın elinde olan bir mesele değil. İlahi bir takdirdir.Şimdi ellerinizi vicdanınıza koyarak söyleyelim; Hizbullah mı Kürdistan tarihi ve gerçeğine uygun olarak doğmuş yoksa PKK mi? Selahaddin-i Eyyubinin, Bedıüzzamanın, Şeyh Said`in, Melle-i Cezerinin,Fekiye Teyranın, Molla Mustafa Berzan`ini ve daha sayamadığın nice kürdün mirasını temsil eden Pkk mi yoksa Hizbullah mı? Mao`nun, Leni`nin, Marksın,Engelsin bilmem ne kadar ecnebi ve Kürt düşmanı varsa bunların ideoloji ve fikirlerinin peşinden giden Pkk mi yoksa Hizbullah mı? Bugün Hizbullahi bir önderi ve aileyi alıp yanına da Pkk`li bir önderi ve ailesini alsak, yan yana koysak, acaba hal ve hareketi, gelenek ve göreneği, konuşma ve tavırları, giyim ve kuşamıyla hangisi Kürde benzeyecektir. Dinsiz ve laik kafa yapısıyla, sosyalist ve komünist düşüncesi ile, namus ve kadın anlayışıyla Pkk Kürtlerin temsilcisi olacak da Hizbullah olmayacak öyle mi? El insaf. Bugün Kürdistana batı kültürünü getiren, Kürtlerin gelenek ve göreneklerini yok eden Pkk değil mi? Bugün belediye başkanları içinde Kürt gibi giyinen bir başkan gördün mü? İster kadın olsun isterse erkek. Peki hem giyim kuşamıyla, hem düşünce ve fikirleri ile hiç bir şekilde ne Kürt tarihiyle ve nede Kürt gelenek ve görenekleri ile alakası olmayan PKK hareketini yazar nasıl da getirip Kürtlüğün merkezine oturtabiliyor? Hem giyim kuşamıyla, hem gelenek ve görenekleri ile hem de düşünce ve ideolajisi ile Kürtlüğün hem tarihini ve hemde bugünün temsil eden Hizbullah hareketini nasıl Kürdiliğin dışında görüyor? Bu sadece hakikati tersyüz etmektir.
"Buradan meşruluk hususuna varıyoruz. Kürdistan"da Kürt gerçekliğiyle hareket etmeyen bir partinin meşruluğu olamaz."
Peki Hizbullah`ı Kürt gerçeği ile hareket etmediğinin kanıtın nedir? Kürtlerin diğer halklarla eşit bir hakkını mı istemiyor? Küt dilini ve kültürünü mü istemiyor? Yoksa Pkk`nin zulümlerine karşı çıkmak Kürt gerçeğine mi karşı çıkmak oluyor? Niye namlularını Kürtlere çeviren, kendinden başka bir hareketi Kürdistanda istemeyen Pkk`ye bir laf edemiyorsun? Kürdista'nın bütün şehirlerinde Pkk ile Hizbullah arasındaki çatışmayı hep Pkk başlatmıştır. Çünkü PKK kendini Kürsistanın hakimi ve tek gücü olarak görmüş ve diğer oluşumlara karşı hep düşmanca davranmıştır. Bu sadece Hizbullah için böyle olmamıştır. Diğer örgüt ve oluşumlar için de geçerlidir. Bütün Kürdistani yapıları yok eden PKK nasıl Kürdistan gerçeği ile hareket etmiş oluyor? Kürdistan'ın özgürlüğünü diline dolayıp onu istismar etmek, zenginliğini, insanlarını ve gücünü heba edip yok etmek, başka da bir gücün çıkmasına engel olmak, en sonunda da düşmanıyla masaya oturup zillet içinde bir anlaşma imzalamak nasıl bir Kürdistan gerçeği oluyor merak ediyorum.
"Biliyoruz ki Kürt direnişlerinin ve örgütlenmelerinin önemli bir damarı dinidir. Şeyh Ubeydullah, Şeyh Said, Seyit Rıza, Qazi Muhammed, Mustafa Barzani tümü dini önderlerdir, ama hareketlerinde ulusal içerik önde olmuştur. Hizbullah bu geleneğe hiç uymuyor."
Ulusal içeriklilik eğer halkına yapılan zulümleri ortadan kaldırmak için çalışmak ise bunu Hizbullah da savunuyor. Tıpkı saydığın yukarıdaki tüm dini önderlerin İslami temelde savunduğu gibi. Ama yukarıdaki dini önderlerin karşısına kendi milletinden hiç kimse karşına dikilip onu yok etmeye kalkışmamıştır. Gözünü açar açmaz kendi milletinden zorbaların namlularını ensesinde hissetmemiştir. Şimdi ulusal hareket etmek bu mudur? Ulusal hareket senin gibi düşünmeyenleri yok etmek midir? Yukarıdaki önderlerin hangisi, silahlarının namlularını milletlerine çevirmişlerdir? Ayrıca Pkk şu yukarıdaki önderlerin hangi mirasına sahip çıkmıştır? Kuruluş felsefesi ve kuruluş amacı ne Kürt ile nede Kürdilik ile zerre kadar bir alakası yoktur. PKK Kürdistan İşçi Partisidir. Kürdistan Özgürlük Partisi değildir.
"Tüm halklar gibi Kürt halkının da temel talebi, ulusal özgürlüktür. Binlerce şehit bu yüce istem içindir. Hizbullah gerçeği bu doğruya da uymuyor."
Her milletin hakkıdır ulusal özgürlük. PKK bunu sosyalizm bazında savununca oluyor da Hizbullah bunu İslami bazda savununca neden olmuyor? Dört parçaya bölünmüş Kürdistan coğrafyasını bir araya İslam mı getirir, yoksa sosyalizm mi? Dört ülkenin ortasında kurulacak bir Kürdistanı o ülkelerin milletleri de içine sindiremeyecekse nasıl kurulacak? Senin Amerikan ve batılıların ilelebet onu koruyabilir mi? Hizbullahın İslami Kürdistan talebi hem gerçekçi hem de Kürd insanının yapısına en uygun taleptir. Pkk`nin ise sadece bir ütopyadan ibarettir. Zaten daha yolun yarısında bu fikrinden vaz geçip özerkliğe dönmüştür. Peki ulusal özgürlüğe ne oldu? Kürt halkının temel talebine cevap vermiyorsa onu nereye koyacağız? PKK gerçeği şimdi bu doğruya uymuyorsa ne olacak?
"Tüm eksiklik, yanlışlık ve zaaflarına rağmen, Kürt siyasal örgütleri genelde ulusal bir temel üzerinde var olmuşlardır, ama Hizbullah dışında. Kürdistan"da dini inancı güçlü yurtsever kitle hariç tutulursa, siyasal dini hareket Türk devlet asimilasyonunun ürünüdür. Türk istihbarat teşkilatının denetimi ve yönlendirmesi olmadan Kürdistan"da dini siyasal faaliyetler düşünülemez bile. Hizbullah"ı yaratanlar bu tezgahın ürünüdür. Bu nedenlerden dolayı Hizbullah"ı Kürdistani bir güç olarak değerlendirmek çok zordur, hem de Kürt olmalarına rağmen."
PKK de ulusal bir temel üzerinde değil sosyalist bir işçi partisi temelinde kurulmuştur. Bunu Kurdistani bir oluşum olarak kabul eden yazarımız yukarıda saydığı halk önderlerinin tamamı tıpkı Hizbullah gibi dini temel üzerinde bir ulusal kurtuluş mücadelesi verirken nasıl Hizbullahı bunlardan ayırabiliyor gerçekten hayret ediyorum? Evet Hizbullah sadece Kürdistanın değil Türkistanın da zulüm düzeninden kurtuluşunu İslamda görüyor. Cumhuriyet düzeni kurulduğundan beri İslamla savaş halinde iken, İslam referanslı bir hareketin oluşumunu nasıl laik bir düzene bağlayabiliyor? PKK bile laiklik esası üzerinden devletin kurumları ile uzlaşma teklifleri ederken, Hizbullah gibi dini yapısı güçlü ve kuvvetli bir yapıyı devlete mal etmek sadece art niyetin bir yaklaşım tarzından başka bir şey değildir. Pkk`yi devletin denetimi dışında bir hareket olarak düşünen yazarın konu Hizbullah'a gelince onu devlet güdümünde olarak göstermesi tam da Pkk`nin yıllardır halkı kandırmak için kullandığı bir argümandır. Dolayısıyla bu yazarın nerden beslendiğinin de açık bir göstergesidir.Tam bir PKK mantığıdır.
-Benim gibi düşünüyorsan bendensin, değilse hain, satılmış devletin ajanısın!