Çukurova Üniversitesi (ÇÜ)  akademik ve idari personeli, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı tarafından düzenlenen konferansla, İş yaşamında psikolojik taciz anlamına gelen mobbing konusunda bilgilendirildi.

Konferansa; Fakülte Dekanı Prof. Dr. Selahhattin Serin, fakülte bölüm başkanları, akademisyenler ve idari personel katıldı. Konferansın konuşmacısı Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülseren Ağrıdağ,  mobbingi tanımlayarak, mobbing uygulayanın, maruz kalanın ve mobbingi izleyenlerin ruh hallerini anlattı.

“Mobbing, sosyal tükenmişliğe neden oluyor”

Prof. Dr. Ağrıdağ, mobbingin rekabetten kaynaklanan psikolojik baskılar sonucu ortaya çıktığını belirterek, bundan dolayı istifa edenlerin arasında çok fazla psikosomatik hastalıklar görüldüğünün fark edilmesiyle tanımının yapıldığını söyledi. Prof. Dr. Ağrıdağ, “Psikolojik taciz ya da mobbing, iş yerinde sistematik bir şekilde bir ya da birden fazla birey tarafından, daha çok bir kişiye yönelik düşmanca ve etik dışı davranışları içerir.  Bu hareketler, çok sık ve uzun süre içinde tekrarlanan bir temelde gerçekleşir. Birey mobbinge bağlı olarak çaresiz ve savunmasız kalır. Bu düşmanca davranışların sıklığı ve uygulama süresinin uzunluğu, bireyde belirgin zihinsel, psikosomatik ve sosyal tükenmişliğe neden olur.” dedi.

Mobbingi başlatan gerekçeler neler?

Çalışma ortamlarında şiddetin farklı şekillerde gözlendiğini savunan Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr. Gülseren Ağrıdağ mobbingi başlatan gerekçeleri ise şu şekilde sıraladı;

“Mobbingi başlatan birçok gerekçe vardır. Ancak bunlardan en çok karşılaşılanlar bireyi gruba kabul etmekte zorlanmak, düşmanlıktan zevk almak, sadece zevk arayışı, ön yargıları pekiştirmek, ayrıcalıklı hak sahibi olduğuna inanmak, sahip olamadıklarının acısını çıkarmak ve bencillik mobbingi başlatan gerekçelerdendir.”

“İşyerinde uygulanan şiddet psikolojik tacizdir.”

İş yerinde uygulanan şiddeti psikolojik taciz olarak değerlendiren Prof. Dr. Ağrıdağ, mobbing uygulanan çalışma ortamlarında psikolojik terör olduğunu savundu. Ağrıdağ, mobbingin sadece insan haklarının ihlali anlamına gelmediğini kişinin onuru, kişilik değerleri ve çalışma hakkının da ihlal edildiğini söyledi. Prof. Dr. Ağrıdağ mobbing konusunda hukuksal düzenlemelere gidilmesine ihtiyaç duyulduğunu da aktardı.

“Mobbing uygulayanlar hastadır”

Mobbingi bir hastalık olarak tanımlayan Prof. Dr. Gülseren Ağrıdağ, mobbing uygulayanların da hasta olduklarını söyledi. Ağrıdağ, mobbing uygulayanların yaşamlarındaki doyumsuzlukları, eksiklikleri, hayal kırıklıklarını, kin ve nefreti başkalarının üzerine kolaylıkla bırakabileceklerini belirterek hedef aldıkları kişi için oynadıkları oyunun harap edici olmasından, işten ayrılmasından, bir şekilde ortadan çekilmesinden zevk aldıklarını söyledi. Bu tarzdaki insanların, mobbing uyguladıkları kişilerin güç durumda olmasından suçluluk duymadıklarını hatırlatan Prof. Dr. Gülseren Ağrıdağ, “Böyle bir hissizlik psikolojik bir hastalığa işarettir.” dedi. (İLKHA)