ANTALYA - Cihazın tanıtımı için Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Mor Salon`da basın toplantısı düzenlendi. Cihazı tanıtan Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Canpolat, 2007 yılında Avrupa Birliği Projesi olarak başladığı çalışmayı geçen yıl nisan ayında tamamladıklarını söyledi.
Var olan görüntüleme yöntemlerinin meme tümörlerini tam olarak tespit edemediğini, bu nedenle iyi huylu tümörü bulunan hastaların ameliyata alındığını belirten Canpolat, "Yaptığımız, var olan görüntüleme yöntemlerini destek olabilecek yeni bir sistem geliştirmek. MR, ultrason, mamografi, bunların çalışma prensipleri farklı, bizim kullandığımız meme lazer tomografi sistemi farklı. Bizim sistem dokudaki kana duyarlı, kanın fazla olduğu bölgeyi görüntülüyor, tümör olan bölgede kan arttığı için sistemimiz tümörü daha net görüntüleyebiliyor" dedi.
Canpolat, geliştirdikleri sistemi diğer cihazlarla kullanılarak tanısal doğruluk oranını artırmak istediklerini kaydetti.
Cihazda balkon borusu da kullanıldı
Prof. Dr. Canpolat, Meme Lazer Tomografi Sistemini geliştirirken kullanılacak prototipler için Akdeniz Bölgesi Organize Sanayi Bölgesine gittiğini, oradaki bazı medikal firmalardan teknik destek aldıklarını anlattı.
Sistemde parçaları nasıl bir araya getirilmesi konusunda sanayide araştırma yaptığını dile getiren Canpolat, "Prototipleri nasıl yapacağımı düşünüp sanayide gezerken balkon borularını gördüm, oradan yarım metre aldık, çalışmaya başladık, 10 santimetresini kullandık" diye konuştu.
İmkanlar kısıtlı olduğu için cihazı mümkün olduğu kadar ucuza mal etmeye çalıştıklarını, tüm imkanları kullandıklarını vurgulayan Canpolat, balkon borularından da tutucu oluşturduklarını ifade etti.
Canpolat, sistem için patent başvurusu yapıldığını, büyük ölçekli klinik çalışmalara devam etmek için cihazın klinik prototipini üretmeyi planladıklarını belirtti.
10 hastada yüz güldürücü neticeler alındı
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabalim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emel Alimoğlu ise sistemin klinik çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Çalışma kapsamında 10 hastada denendiğini, Meme Lazer Tomografi Sistemi ile 13 lezyon üzerinde ölçüm gerçekleştirildiğini söyledi. Mamografide olduğu gibi memenin sıkıştırılmadığını bildiren Alimoğlu, şöyle devam etti:
"Ağrılı bir yöntem değil. Kullanılan lazerin x ışınları gibi iyonlaştırıcı etkisi yok ve memeye hiçbir zarar vermemekte. Kullanılan lazer, meme içinde yoğun kanlanmanın olduğu bölgeye duyarlı. Tümör olan bölgede kanlanma arttığı için sistem ile oluşturulan 3 boyutlu görüntüde tümörün yeri ve derinliği belirlenmekte. Tümör olmayan meme lezyonları da bizim cihazımız ile tanı aldı. İlk klinik bulgular son derece heyecan verici ve yüz güldürücü oldu."
Sistemin birinci basamakta kullanılabileceğini, bu açıdan doktorların iş yükünü ve devletin mali yükünü azaltabileceğini anlatan Alimoğlu, bu sistemin mamografi, ultrasonografi ve MR gibi görüntüleme yöntemlerine alternatif değil, farklı bir fizik prensibiyle ek bilgiler veren yeni bir yöntem olduğuna dikkati çekti.
Türkiye artık teknoloji üretmeli
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe de ülkelerin gelişmişlik seviyesinin ürettikleri teknolojiyle ölçüldüğüne işaret etti.
Türkiye'nin son 10 yılda ekonomisinin iyi aşamaya geldiğini ancak son 3 yıldır orta gelir tuzağına yakalanma riski ile karşı karşıya kaldığını dile getiren Kurtcephe, Türkiye'nin bu tehlikeden kurtulabilmesi için katma değeri yüksek teknoloji üretmeye başlaması gerektiğini ifade etti.
Akdeniz Üniversitesi olarak bu alanda önemli çalışmalar yaptıklarını anlatan Kurtcephe, "Türkiye maalesef yıllarca işe yarayacak, topluma yarayacak birçok bilgiyi pişirmiş, batı ülkelerine 'buyurun yiyin' demiş. Artık bizim bunları yemeği öğrenmemiz gerekiyor, ürettiklerimizi kendi insanımıza sunmanın zamanı gelmiştir" dedi.
Kurtcephe, sistemi geliştiren Prof. Dr. Canpolat, Alimoğlu ve ekibini tebrik etti.