Türkiye’de boşanma sayısının artığını dile getiren Gizli Evlilikler Projesi eğitmeni Yahya Öger, toplumun temel taşı olarak kabul edilen ve aile içerisinde her geçen yıl boşanma oranlarının artmasının nedenlerini İlke Haber Ajansı (İLKHA)’ya anlattı.

Öger, Peygamber Efendimizin sünnetiyle beraber eşlerin birbirini seçiminin aradaki muhabbeti ve sevgiyi artıracağını söyledi.

“Aile’nin altı oyulmaya çalışılıyor”

Ailenin sadece iki eş arasında olmadığını ve yakın akrabaların da içinde bulunduğunun, bunun da kültürel bir bağ olduğunu söyleyen Öger, “Bugün modern toplumda ailenin altı oyulmaya çalışılıyor. Toplumun en küçük çekirdeği olan aile işlevini yitirmeye başladı. Boşanmalar insanların birbirleriyle yaşamasının zor olduğu anlamına geliyor. İnsanlar birbirlerine tahammül edemiyor ve adaletli davranmıyor. Hızla modernleşen dünyada, teknolojinin çağ atladığı bir dünyada bircilikten, ben yapısına gidiliyor. Bu durumda da aile işlevini yitiriyor.” dedi.

“Sosyal medyanın yaygınlaşması, ailelerde aldatmalara sebep oldu.

Ekonomik anlamda sıkıntıların yaşanması, ailenin bitmesine sebep olduğunu ifade eden Öger, “Birlikte yaşama kültürünü kapsayan aile türü küçüldü. İnsanlar bu durumda rahatlığa ve tekçiliğe alıştı. İnsan kendi hayatında bir başkasını istemiyor. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşması, ailelerde aldatmalara sebep oldu. İnsanlar bir heves uğruna bu işe bulaşırlar ve akabinde ailede ciddi anlamda yaralar açılır.Aşırı ve yersiz kıskançlıklar da toplumu ciddi anlamda tehdit ediyor. Bu medeni toplumlarda aile, bilinçli bir şekilde yok edilmeye çalışılıyor.”şeklinde konuştu.

“İyi bir temel üzerine kurulan aile süreklilik gösterir”

Bugün toplumda boşanmaların hızlı bir şekilde artığını belirten Öger, “İstatistik bilgiler boşanmaların arttığını bize vurguluyor. Bir binanın temeli atılırken, sağlam bir şekilde kurulumu yapılmamışsa o bina küçük bir etkenle yıkılır. Bir aileyi devam ettirmenin yolu, o aileyi devam ettirmektir. Aile başlangıçta iyi bir temel üzerine kurulmuşsa, sonradan gelen fırtınalara karşı o aile rahat bir şekilde korunur. Karşılıklı dayanışma ve anlamaya dayalı olmayan aile, dışarıdan gelen saldırılara karşı hemen yıkılabilir.” ifadelerine yer verdi.

“Çok küçük evlilikler olmamalı”

Gençlerimiz evlenirken duygusallıktan ziyade biraz daha akl-ı  selim düşünmesi gerektiğini belirten Öger, “Aileler birbirleriyle baştan konuşup, şartlarını baştan netleştirmelerinden geçer. İnsanlar çok küçük yaşlarda evlendirilmemelidir. Henüz sorumluluk sahibi olmayanlara aile teslim edilemez. Aile yükü ağır bir yüktür. Küçük çocuklar böyle bir yükün altına koyulursa o aile süremez. İslami ve ahlaki bir terbiye ile merhamet de ailenin olmasa olmazıdır. Bizim en hayırlılarımız, ailesine karşı en iyi davrananlarımızdır. Peygamberimiz ailesine en merhametli olan kişidir. İnsana önce kendi ailesine karşı merhametli olmalıdır. Aile arasındaki merhamet Aile’yi devam ettirir” diye konuştu.

“Eşler birbirinin haklarına riayet etmelidir”

Ailenin temelini oluşturan yapı olan kadın ve kocanın birbirinin haklarına riayet etmesi gerektiğini ifade eden Öger, “Hakların riayetini Allah gözetiyor. İnanç konusunda yaşanacak sıkıntılara karşı tevekkül etmek lazımdır. Aile yapısını sürdürmek ahirete bir yatırımdır. Eğer aileye karşı iyi davranışlar sergilenirse,  bunun karşılığında iyi bir ahiret hayatı yaşanır. Bu noktada kadın-erkeğin karşılıklı hakları vardır. Bu haklara riayet edilmesi gerekiyor. Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi kadınların da erkeklerin üzerinde hakları vardır.  Kadınlar Allah’ın emanetidir. Bu minvalde inanç olmazsa olmazdır. Sünnete göre eş seçiminde dindar eş seçilmelidir” diye konuştu. (Ali Adıyaman/Ali Fidancı - İLKHA)