DİYARBAKIR - Düşünce ve İnşa Hareketi Eş Başkanı Yahya Öger, Türkiye`de son dönemlerde artan ölüm, öldürme, kapkaç, hırsızlık ve benzeri birçok olaylar ile ilgili yazılı açıklamalarda bulundu.
Reyting kaygısı, çok satma çabası, popüler olma ve popülaritesini koruma kaygısı dizlerin ve bilumum yayın organlarının şiddeti daha fazla işlemesine neden olduğunu ifade eden Öğer, "Böylelikle şiddet toplumda kanıksanmış, sorunların çözümü mafyavari şekillerle aranması durumunda bulunacağı gibi kötü bir kanaat oluşturulmuştur. Toplum ahlakı da ne yazık ki bu yayınlar şeklinde dönüşmeye başlamıştır" dedi.
Batı Tipi Hayat Tarzı Dayatılıyor
Öğer, "Batıda özellikle Amerika ve benzeri ülkeler de görmeye alıştığımız seri cinayetler, cesetlerin saklanması, toplu katliamlar, insanlar arasında dinimize ahlak yapımıza uymayan ilişki türleri normalmiş gibi sunularak insanımızın zihninde bunlarla ilgili normalleştirme çabası ile bu kötü kavramlar ve tarzlar hayatımıza zorla sokulmuştur" diye konuştu.
Gençlik Elden Gidiyor
Kendini kontrol edemeyen, paranın kolay ve hesapsız kazanılabileceğine inandırılan bir gençliğin yetişmesi için çaba sarf edildiğinin altını çizen Öğer, çok rahat cinayet işleyen, ana babaya itaatsiz, uyuşturucu ve alkolü çok rahat kullanabilen kaybedilmiş bir nesil ortaya çıkarılmaya başlanıldığını söyledi. Öğer, "Gençliğin geleceği sapık akımların tehdidiyle karşı karşıya bırakılmıştır. Kısacası gençlik elden gitmektedir" dedi.
Kötü Gidişe Dur Demeliyiz!
Devlet başta olmak üzere, herkesin bu kötü gidişe dur demesini isteyen Öğer sözlerini şöyle devam etti, "İnsanımızı kötüye ve kötülüğe götüren her şey sınırlandırılmalı, insanlar arasında hak, hukuk, adalet duyguları yeniden tesis edilmeli, bir canın tüm dünya malından daha değerli olduğu kaidesiyle yaşamdaki kötülükler temizlenmelidir. İnsanların yalnızca birbirlerinin haklarına, namuslarına, sınırlarına saygı gösterdikleri ölçüde saygı göreceklerinin altı özellikle çizilmelidir."
"Bu gün önlem alınmazsa yarın çok geç olabilir" diyen Öğer, "kötülükler toplumu sardıktan sonra hayıflanmanın da artık bir önemi kalmayacaktır" dedi.
M. Salih Keskin - İLKHA