6-8 olaylarını ve Cizre saldırılarnı İlke Haber Ajansı'na (İLKHA) değerlendiren Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek, bölgede HÜDA PAR gerçeğine dikkat çekti.
Çiçek, son zamanlarda mütedeyyin kurum ve kişilere yönelik yapılan saldırıların provakasyon olduğunu dile getirenlere ise, " Niye sürekli dindar Kürtlere yönelik bu provakasyonlar gerçekleştiriliyor?" diye sorarak, öncelikle bu soruların cevabının verilmesi gerektiğini ifade etti.
“Kimin elinde sopa olduğu kimin olayları başlattığı çok net ortada”
“Öncelikle hayatını kaybeden amcamıza Allah rahmet eylesin." diyen Çiçek, "Gerçekten her halde Kürtlerin bu son yüz yılda yaşadıkları olaylardan en trajikomik olaylardan bir iki tanesini yaşıyoruz. Niye trajikomik diyorum. Sadece traji demiyorum. Yani bir taraftan herkes bir şekilde provakosyonu ifade ederken, bir taraftan da aslında kimin elinde sopa olduğu kimin olayları başlattığı çok net ortadayken, diğer taraftan içeride sızma var. Denilerek bir geçiştirme yaşanıyor. Aslında olay çok basit bölgede çok net bir şeyin ifade edilmesi gerekiyor. O da şu kim ne derse desin bölgede bir HÜDA PAR gerçeği var.”diyerek HÜDA PAR`ın kabullenilmesi gerektiğini belirtti.
“HÜDA PAR gerçeğini değiştiremezsiniz”
Bölgede HÜDA PAR gerçeğinin değiştirilmeyeceğini vurgulayan Çiçek değerlendirilmesinin devamında, “Bunu öldürseniz de, imha etseniz de bir şekilde geçmişe dönük ne yaparsanız yapın. HÜDA PAR gerçeğini değiştiremezsiniz. Dolayısıyla HÜDA PAR gerçeği üzerinden onu kabullenmeme veya tek tipçi bir anlayış dayatmanın aslında Kürtlere bir faydası olunmadığı bilinmelidir ve çok net olarak gördük. Kürtlerin kendi içerisinde özellikle bir Kürt`ün diğer bir Kürt`e bu yaklaşımının dinsel anlamda bakıldığında haram derecesine vardığını, diğer etik açıdan baktığımızda asla kabul edilemez olduğunu çok net ifade etmek gerekiyor. Bir diğer önemli konu ise karşınızda bir insan ve katledilen insanlar var. Bu nedenle olaylara baktığımızda tabi ki çok büyük bir provakasyon aranabilir. Olaylarla ilgili dışarıdan yönlendirmeler söylenebilir. Olaylarla ilgili her şey söylenebilir. Bütün bunları insanlar anlayabilir. Siyasetçiler anlayabilir.”dedi
“Niye sürekli tek bir hedef seçiliyor”
"Niye sürekli dindar Kürtlere yönelik provakasyonlar gerçekleştiriliyor" diye soran Çiçek, “Fakat şunu anlamak gerekiyor. Niye sürekli tek bir hedef seçiliyor. Niye sürekli özel harflerle evlerin işaretlenmesi veya niye sürekli dindar Kürtlere yönelik bu provakasyonlar gerçekleştiriliyor. Öncelikle bu soruların cevabının bir verilmesi gerekir. Eğer bu sorular cevap verilmeden sürekli bir kesime yönelik saldırılar olursa, yine bu haksız, bu ithamlar ve bu öldürmeler devam edecekse o zaman burada başka bir niyetin ortaya çıktığını görmek mümkündür. Nedir bu niyet o niyette bir şekilde biz burada bir kesimi sindirebiliriz. Bir kesimin üzerinde politika üretebiliriz. Artık bu bitti.”şeklinde değerlendirmesine devam etti.
“Siz evin içini temizlemeden, evin dışını temizleme noktasına gidemezsiniz”
Öncelikle Kürtlerin kendi içerisindeki kanın durması gerektiğini belirten Çiçek, “Eğer Türkiye`de gerçekten bir çözüm sürecinden bahsedilecekse, eğer Türkiye`de kanın durmasından söz edeceksek burada Kürtlerin önce kendi içerisinde ki kanın durması gerektiğini ortaya koymak gerekiyor. Yani siz evin içini temizlemeden, evin dışını temizleme noktasına gidemezsiniz. Bu bakımda ben özellikle bu son olaylarda gerek Hatip Dicle`nin, gerek HÜDA PAR yetkililerinin o diyalog temelinde ki yaklaşımı çok önemlidir. Hatip Dicle`nin diğerlerine göre daha olumlu yaklaşmasının yanında ama bunun bir sonuç getirmesi lazım. Bu söylemin bir sona doğru gelmesi lazımdır. En azından bundan sonra bu tip olayların olmaması için bir garanti verilmesi lazım. Şimdi HDP çevresinin bir iddiası var. İki tarafa sızma var diyor. Hüseyin Yılmaz`ında bu noktada karanlık ellerin olduğuna yönelik bir ifadesi söz konusudur. Şimdi biz bunu zaten tahmin ediyoruz. Bunu tahmin etmeyecek bir insan yoktur.”ifadelerini kullandı.
“İnsanlar öldürülüyorsa burada insanların güveneceği bir mekanizmanın oluşması lazım”
Çözüm sürecine rağmen hala insanların öldürüldüğünü, insanların güveneceği bir mekanizmanın oluşması gerektiğinin altını çizen Çiçek, “Ama sonuç şu, mesele şu bütün bunlar zaten 6-7 Ekim`de söylendi. Ondan önce yine aynısı ile ifade edildi. Bundan sonra aynı söylemler üzerine, söylemler devam ediyorsa, insanlar öldürülüyorsa burada insanların güveneceği bir mekanizmanın oluşması lazım. Bu şekilde yapılarak varsa provakasyon izin vermemek lazım. Provakasyon olacak söz ve davranışlardan uzak durmak lazım. Şimdi bu söz ve davranışların adımının atıldığı noktasında elimizde her hangi bir şey yok. 6-7 Ekimle ilgili öz bir eleştiri yok doğru dürüst, Cizre olayları ile ilgili bir öz eleştiri yok. Bizler dağıtılan bildirileri görüyoruz. Bence yapılması gereken temel bir şey var. Sosyal medyada kurumların hedef gösterildiği açıklamaları görüyoruz. Bütün bunları dile getirmemişken bunun üzerine provakasyon var dediğinizde doğrudur. Ama bunu engelleyecek adımların atılması gerekir.”diye konuştu.
“Bir şekilde herkesin HÜDA PAR gerçeğini kabullenmesi ve anlaması gerekiyor”
Kürtler arasında çıkacak olan bir kavganın doğru olmadığını vurgulayan Çiçek, “Bu noktada 6-7 Ekim`den bu olayın farklı bir yönü ve beni sevindiren nokta ise şu diyalog alanının açık olması. Ama dediğim gibi bu olayları noktalayacak olan kesimlerin atması gereken adımları atmasıdır. Bu adım atıldığı gün Kürtlerin kendi içerisinde bu çarpışmaya doğru götürmesinin yanlış olduğunu gerçekten Kürtler arasında çıkacak olan bir kavganın doğru olmadığını bilmek gerekiyor. Herkesin sağduyulu olması lazımdır. Bir şekilde herkesin HÜDA PAR gerçeğini kabullenmesi ve anlaması gerekiyor. Geçmişten karşımıza çıkan tablonun en belirgin özelliklerinden bir tanesi PKK'nın hala tek güç olduğunda ısrar etmesidir. Değişen şartlara rağmen PKK'nın bazı alışkanlıkları ne yazık ki hala değişmemiştir.”diyerek PKK'nın hala tek güç olduğunda ısrar ettiğini ifade etti.
“Çözüm sürecinin başarıya ulaşması bölgenin normalleşmesine katkı sunmaktan geçmektedir”
HÜDA PAR-PKK çatışmasından ziyade PKK'nin saldırısının söz konusu olduğunu belirten Çiçek, “Çözüm sürecinin başarıya ulaşmasının temel yolu önce bölgenin normalleşmesine katkı sunmaktan geçmektedir. Geçmişin silahlı yapısıyla oluşan gücü aynı şekilde muhafaza etmenin yolu aynı baskıyı kurmak değil, çoğulcu yapının önünü açmak ve kendini ona göre konumlamaktan geçtiğini PKK'da görmelidir. Bugün kabul edelim veya etmeyelim bölgede bir HÜDA PAR gerçeği var. Bu bakımdan dilin öncelikle normalleşmesi gerekmekte ve herkes herkesi olduğu gibi kabul etme önünde irade göstermelidir. Geçmişin kodları üzerinden hiç kimse temiz olduğunu iddia etmemelidir.”şeklinde değerlendirmesini sürdürdü.
Bölgede eskinin kodları ile bir hesaplaşmaktan ziyade iş birlikleri ile barışa ve çözüme olan sesin daha gür çıkmasını sağlamak olduğu gibi çoğulculuğu sağlamaktan geçtiğini belirten Çiçek, "Kürtler artık birbirlerinin kanını dökme korkusunu üzerlerinden atmalıdır, Kürtler kendileri üzerinden oynanan bütün oyunları artık ayakları altına almalı ve beraberce birbirini ötekileştirmeden yaşama iradesini ortaya koymalı ve bunun önündeki korkulardan arınmayı bilmelidir. Hizbullah kendileri üzerine atılan cinayetlerin Jitem`in yaptığını belirtiyor. PKK ise içlerinde ajanların olduğunu söylüyor. O halde ne yapmak gerekir. Bunu konuşmalıyız.”ifadelerini kaydetti. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)