Önce tüm provokasyonun tüm zeminini oluştur sonra da bunlar hep provokasyon. Yav he he!

Çözüm Süreci'nde yeni bir döneme girildi. Başbakan Davutoğlu 2015 için bu işin nihayete ereceği müjdesini verdi. Kandil, HDP ve diğer bileşenler de Öcalan`ın sözünden çıkmayacaklarını söylediler.

Her şey 2015 Nevruz`unda tamamen rayına oturtturulacak şekilde dizayn edildi.

Peki Cizre`de sergilenmek istenen katliam neyin nesi? Evet devlet ne zaman bir sürece girse bu tür olaylar hep oldu. Rahmetli Özal ve Erbakan döneminde de bu tür olaylar sonrası ilişkiler kesilmiş tekrardan silahlar konuşmuştu.

O dönemden bu zaman çok sular aktı. Devlet mekanizması değişti. Devlet Baba`nın yanında Devlet Ana`nın da olduğu anlaşıldı.

6 yıldır süregelen müzakerelerde devlet,  yapılan tüm hainlikleri gördü ama yeni Türkiye inşasında durmak yok dedi.

7-8 Ekim olaylarının ardından müzakereler kopma noktasına geldi ama yine devlet aklı üstün gelerek inadına barış sloganıyla bu kez süreci daha sağlam bir raya oturttu.
Peki ya sonra ne oldu? Selahattin Demirtaş bir kez daha sahne aldı ve “Sokak halkımızın en doğal hakkıdır” dedi. Aradan çok uzun süre geçmedi ve Cizre`de kana doymayan vampirler, Müslüman kimliğinden dolayı Kürtleri öldürdüler.

Cizre`de o gece neler yaşandı?

Elinde uzun namlulu silahlarla Cizre`ye gelen teröristler, HÜDA – PAR`lı ailelerin yaşadığı Nur mahallesini ablukaya alıyor. Giriş çıkışlara da hendekler kazıyorlar ki ambulans, itfaiye gelmesin çünkü karşılarındaki düşman ordusu!

CİZRE BELEDİYESİ HESAP VERMELİ
Teröristlerin silahlandığı, mahalledeki evlere ateş açmak için kullandığı binalardan biri Cizre Belediyesi`ne ait “Mem u Zin Kültür ve Sanat Merkezi.
Vatandaşlar canhıraş bir halde Cizre Belediyesi`ni arıyor.  Belediye ise insanlığını çoktan gömdüğünden ateşe verilen evlerin söndürülmesi için çağrılan itfaiye araçlarını göndermiyor.

VAHŞET CİZRE SOKAKLARINDA
Cizre`de iki gece önce teröristlerin vurduğu 65 yaşındaki Hüda-Par Yöneticisi Abdullah Deniz sokak ortasında kan kaybından hayatını kaybetti.  Gözü dönmüş vampirler Şemsettin Gözüngü'nün evini ateşe verdi. Hamile kadın ve çocuğunu evde yakmak istediler. Daha sonra vatandaşlar duvarları balyozlarla kırarak hamile kadın ve çocukları kurtardılar.

7-8 Ekim'de 50 vatandaşın hayatını kaybettiği Kobani Protestoları'nın çağrısını yapan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş Cizre olayları için ‘Provokasyon` dedi.
Sonuç? "Sokak halkın en doğal hakkıdır" diyeceksin. Kimin yönlendirdiği belli olan güruh sokağa çıkacak ve 60`a yakın vatandaşımızı öldürecek. Sonra da "Provokasyon"diyeceksin.

Sokağa taşıyan siz, onlara mahkemelerde,  kongre salonlarınızda sahip çıkan yine siz. Yetmedi m bu iki yüzlü tavrınız?
Yaptıklarınızın ardındaki söylemleriniz şunun özeti: Evet bu provokasyon ama sizin bilinçli bir şekilde tezgahladığınız provokasyon.

Serkan Üstüner -  Haber7