Şırnak`ın Cizre ilçesinde Müslüman halka yönelik düzenlenen vahşi saldırıların bizzat Kandil tarafından organize edildiği ortaya çıkarken saldırıların asıl nedenini ise HDP`li milletvekilleri dillendirdi. Polisin ve jandarmanın gözleri önünde ağır makineli silahlarla düzenlenen saldırılar, AK Parti Hükümetinin 6-8 Ekim olaylarından ders almadığı, sözüm ona güvenlik paketinin ise bir kandırmacadan ibaret olduğu yorumlarını beraberinde getirdi.
Bölgemizde emelleri olan emperyalistlerin taşeronluğunu üstlenen barbarlar çetesi PKK, 6-8 Ekim olayları sırasında Diyarbakır`da gerçekleştirdiği vahşetin benzerini Cizre`de gerçekleştirmek istedi. Hamile bir kadını ve çocuklarını diri diri yakmaya çalışan barbarlar çetesi PKK, bunu başaramayınca sabah saatlerinde evinden dışarı çıkan 66 yaşındaki Abdullah Deniz`i katletti.
Cizre`nin Nur Mahallesi`ndeki mütedeyyin vatandaşlara yönelik düzenlenen saldırıların hedefinin sadece HÜDA PAR`lılar olmadığı bu partiye gönül verenlerin dışındaki dindar kişilerin de hedef alındığı belirtildi.
Bazı haber sitelerinde PKK`nin artık otobüsleri yakmayacağı ve yol kesmeyeceği haberlerinin yayınlamasının ardından yüzlerce çete elemanı tarafından adeta polis ve jandarmanın gözetiminde yapılan saldırlar kirli ilişkiler ağının çirkin yüzünü bir kez daha ortaya çıkardı.
Cizre`de neler yaşandı?
Edinilen bilgilere göre; 26 Aralık akşam saat 21.00 sıralarında Cudi kırsalından 2 adet kamyon kasasında onlarca PKK'nin silahlı dağ kadrosu yanlarındaki yüklü miktardaki mühimmat ile Silopi yolundan Cizre girişinde bulunan ve Emniyet lojmanlarına 400 metre mesafedeki akar yakıt istasyonuna geldi. Burada kamyıon kasalarından indirilip araçlara bindirilen çete grubu Cizre ilçe merkezine getirildi. İlçede YDG-H adlı suç çetesi ile bir araya gelen saldırganlar önceden belirlenen mevzilere yerleştirildi.
Jandarmanın saldırılardan haberi vardı, iddiası
PKK`li eşkıyanın Cizre`ye girdiği yol güzergahında bulunan Nerduş Deresi civarında saat 01.00 sıralarında jandarma istihbarata bağlı sivil ekipler yol kontrolü yaptı. Jandarmanın rutin olmayan bu uygulaması kolluk güçlerinin saldırıyı önceden haber aldığı iddialarını güçlendirdi.
9 mevziden Müslüman halka saldırı
Görgü tanıklarının ifadelerine göre, PKK çetesinin sözüm ona kanton ilan ettiği Nur Mahallesi`nde (aynı gece) 27 Aralık saat 03.00 sıralarında 9 mevziden dindar Müslümanların evlerine saldırlar başladı. Bu sırada YDG-H adlı suç çetesi üyeleri de Müslümanların evlerine molotof atmaya başladı. Kadın, çocuk, yaşlı demeden düzenlenen vahşi saldırılar karşısında halk meşru savunmasını yapmak zorunda kaldı.
Tank taburunun önünden ağır makineli silahlarla saldırı
Alınan bilgilere göre; PKK`li çeteler, Nur Mahallesi`de Cizre Belediyesine ait halk evinden, Cizre Tank Taburunun 200 metre yakınındaki Aşk Tepesindeki Mem-u Zin Kültür Merkezinin inşaatından , Mahalledeki Dinler Sokak`ın tam karşısındaki 4 katlı apartmanın damından, Botaş Caddesi`ndeki PKK`ye yakın olduğu belirtilen bir dernek binasından, Halkevi ve Botaş Parkı arasında bulunan ve boş bir evden, Botaş Parkı`ından, çetelerin kurduğu nöbet çadırından ve Hamid adlı bir şahsa ait 4 katlı bir binadan ateş açtı. Abdullah Deniz`in (65) Hamit adlı şahsa ait binadan açılan ateş sonucu yaşamını yitirdiği belirtildi.
DBP`li belediye saldırganlara mühimmat taşıdı iddiası
Müslüman halka yönelik saldırılar sırasında DBP`li Cizre Belediyesine ait cenaze ve çöp toplama araçlarının saldırganlara mühimmat taşıdığı ifade edildi. Ayrıca bazı saldırganların zabıta ve temizlik görevlisi giysisi giyerek dindar Müslümanların evlerine yaklaşmaya çalıştığı belirtildi. DBP`li çetelerin belediyelere ait iş makineleri daha Eylül ayında sözde kanton ilan ettikleri Nur Mahallesi`ne hendek kazdığı, bu nedenle yakılan evlere müdahaleyi çevredeki vatandaşların yaptığı kaydedildi.
Müslüman halk, 6-8 Ekim olaylarının ikinci defa yaşanmasına müsaade etmedi
PKK`nin dağ kadrosundan onlarca kişi ve YDG-H`li çetelerin ağır silahlarla düzenlediği saldırılara direnen halk, saldırganların mahallenin iç kısımlarına sızmasına izin vermedi. Saat 03.00 sıralarında başlayıp öğle saatlerine kadar devam eden saldırılar sırasında PKK`nin dağ kadrosundan Yasin Özer ve ismi öğrenilemeyen ve Cizre dışından geldiği belirtilen bir kişi öldü. Saat 10.00 sıralarında evinin önüne çıkan 65 yaşındaki Abdullah Deniz ise şehit oldu.
Olaylar sırasında tümü saldırgan gruplardan 15`i ağır 35 kişi yaralandığı iddi edildi. Ağır yaralılardan 7`si Cizre Devlet Hastanesine, 7`si Batman`daki hastanelere bir kişi ise Diyarbakır`a getirilerek tedavi altına alındığı ve yaklaşık 20 yaralının ise Cizre Belediyesine ait bazı merkezler ile evlerde tedavi edildiği öne sürüldü.
Polis saldırıların başlamasından 8 saat sonra saldırı bölgesine geldi
Saldırılar başlar başlamaz jandarma ve polisi aradıklarını ifade eden mağdurlar, polisin kendilerine evinizden çıkmayın, gelemiyoruz ve sokaklar kapalı, dediklerini söylediler. Müslüman halkın meşru müdafaa yapmaması durumunda mahallerinde büyük bir katliamın yaşanmış olabileceğini ifade eden mağdurlar, polisin müdahalesinin göstermelik olduğunu saldırganları yakalamaya yönelik olmadığını söylediler ve polisin böylesi büyük bir saldırıya karşı müdahalesinin sadece gaz sıkmak olduğunu ifade ettiler.
Olay yerine gelen polisin saldırganların geri çekilmesine müsaade ettiği bunu fırsat bilen çetelerin yeni saldırılar için örgüte yakın evlere sığındıkları öğrenildi.
HDP`li vekiller yine kışkırttı
Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcığlu`nun dönemin başbakanı Erdoğan ile görüşmesinden sonra Batman`da saldırılara ve provokasyonlara başlayan HDP`liler, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç`ın Yapıcıoğlu ile görüşmesinden sonra Cizre saldırılarını başlattı.
KCK`a sanığı HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ve HDP Şırnak İlçe Başkanı Ali Akdeniz`in Cizre`de YDG-H`li çeteleri ziyaret ederek onları kışkırttığı öne sürüldü. Aynı kişilerin çeteler darbe alıp kaçışmaya başladıkları zaman ise mahallelere gidip kadın ve çocukları olay mahalline getirmek için baskı yaptıkları ve özellikle HDP`li aileleri kışkırtarak saldırı yerine çekmeye çalıştıkları belirtildi.
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ , Bülent Arınç'ın kısa bir süre önce HÜDA-PAR ile görüştüğünü belirterek, "Cizre'de yaşanan gelişmeler. Cizre'de yaşanan kışkırtmanın sorumlusu kimdir? Acaba bundan dört gün önce AKP tarafından bölgeye gönderilen ve HÜDA-PAR'la resmi görüşme yapan Bülent Arınç olmasın? Acaba bu süreç içinde bu görüşme ne anlama geliyordu?" dedi. Yüksekdağ, bu açıklamaları ile HDP`nin çözüm sürecinde farklı kesimlerin de muhatap alınmasından duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. PKK ve HDP cenahından Cizre olaylarından sonra yapılan benzer açıklamalar, saldırıların hükümetin HÜDA PAR`la görüşmesinden duyulan rahatsızlık sonucu yapıldığını akıllara getirdi. (İLKHA)