Temelleri haset, fesat, fısk, fücur, şirk, küfür, tuğyan ve dalalet üzere kurulan tağuti sistemler; bunları yok etmeye namzed olan İslam davetçilerinin çalışmalarını kesada uğratmak için ellerinden gelen her türlü zulmeti icra edeceklerdir. Zira bu durum yeni değildir.
Tevhide davet eden muvahhidler ve ilhada davet eden mülhidler arasındaki bu mücadele ve savaş, İslamiyet’in ta başlangıcından bu zamana kadar bu şekilde devam etmiştir. Kıyamete kadar da bu minval üzere devam edecektir.
Bir tarafta dünya ve ahiret saadetinin davetçisi, Beriki tarafta zulumat ve dalaletin temsilcisi. Görülüyor ki küffar, küfrü ve zulmü ortadan kaldırıp yerine barışı, huzuru ve saadeti getirme gücü kendisinde bulunan İslam’ı yok etmek için Ümmet-i Ebrar’a karşı zulmün her yöntemini mübah görüyor. Ya güneşe tahammül edemeyen yarasalar misali karanlık bir gecede sinsice pusuda yatarak gelmekte olan aydınlığın davetçisini haince kurşunlarla arakadan saldırarak öldürüyor… (Şehadet)
Şehadeti dirilmenin sembolü olanlara ise en ağır baskıları dayatarak sürgüne zorluyor… (Hicret) Yada baskı ve dayatmalara boyun eğmeyerek ve her şeye rağmen yerinde kalanlara en ağır işkencelerden geçirmek suretiyle hapsediyor…( Zindan)
Dediğimiz gibi bu yeni bir durum değildir. İşkence, zindan, zulüm, hicret ve şehadet…
Bir davetçinin davet aşamasında sık sık karşı karşıya geldiği kavramlardır. Müslüman davetçi konuşarak değil yaşayarak bu kavramların içini doldurur.
Zaten İslam’a yapılan davetlerin hidayete dönüşmesi bu minvalde yapılan gayretlere bağlıdır. İslam dininin neşvü-nema bulabilmesi için davetçinin yürekler atmış olduğu hidayet tohumunu “mal” ile gübrelemesi, “can” ile aşılaması ve “kan” ile sulaması gerekir.
Müslüman davetçi davası uğruna esareti yaşarsa ancak o zaman ümmetin azadeliğine kavuşabilir. Yada İmam Humeyni’nin “Beni öldürün ki ümmet dirilsin.” sözünü söyleyecek cesareti kendinde bulunsa ancak o zaman davetçi olabilir.
Ve bizler… Ümitsiz değiliz. Müjdeler olsun ki ilk neslin toprağa döktüğü kan, ter ve gözyaşı davetçileri yeşertmeye devam ediyor. Küfür şirk var oldukça, biz de var olacağız.
Zulme karşı kıyam edip, hesap soracağız. Müjdeler olsun İMAM yolundayız. Şafağın habercisi bir çağın sonundayız
Furkan Gündüz / Batman - Yaş: 22
Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.
Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.