HOLLANDA- Hollanda`nın Lahey kentinde ikamet eden Kızılırmak ailesi, üç sene önce ( 2008 /2009 okul dönemi) 16 yaşındaki çocukları Kübra Kızılırmak`ı orta öğrenim eğitimini tamamlaması için kentteki De Heldring VMBO okuluna kaydını yaptırdı. Okul yönetimi Kübra`nın başörtülü olarak ilk dönem beden eğitimi dersine katılmasına izin verirken, ikinci dönem Kübra`nın önce başörtüsüyle beden eğitimi dersine girmesini yasakladı, ailenin ikna olmayacağını anlayınca da okuldan uzaklaştırma kararı aldı.

Ailenin okul yönetimine defalarca kızlarının inançları gereği başörtüsü taktığını söylemesine rağmen, okul yönetimi Kübra`nın başörtülü veya başı kapalı bir şekilde beden eğitimi dersine girmesine izin vermeyeceğini kaydetti. Ayrıca beden eğitimi hocası, Kübra`nın başörtülü bir şekilde spor yapması durumunda kendisine düşük not vereceğini söyleyerek tehdit etti. Kübra, bu sözlerin şaşkınlığı karşısında, gelişen durumdan ailesini haberdar etti. Bunun üzerine baba İsmail Kızılırmak kızıyla birlikte beden eğitimi hocasının tehdidini okul yönetimine götürdü. Okul idaresinden K. de Boer "birinci dönem kızınızın başörtülü bir şekilde beden eğitimi derslerine girmesine göz yumduk ama bu dönem bunu yapmayacağız, eğer bunda ısrarcı olursanız kızınızı okuldan uzaklaştırırız." şeklinde yeni bir tehditle karşılaştı.


Okul yönetiminden umduğunu bulamayan Kızılırmak ailesi, son çare olarak kızlarının okuldan kaydını alarak başka bir okula kaydını yaptırmakta buldu. Kızına tamamen haksızlık yapıldığını söyleyen İsmail Kızılırmak, haksızlık karşısında sessiz kalmamak için bütün hukuki girişimlerle bulundu ve hakkını kanunlar çerçevesinde demokratik yollardan aramaya başladı.

Mağduriyetlerini birçok avukata anlattığını belirten İsmail Kızılırmak, "Hiç bir avukat davaya girmeyi kabul etmedi. Bunun üzerine ben de 1 Ekim 2010 yılında Utrecht mahkemesine dava için başvuruda bulundum. İki sefer mahkemede duruşmaya katıldım. Okul idaresinin öne sürdüğü "örtülü olan bir insanın terleme sonucunda sağlık problemleri yaşadığı, yine terleme sonucunda beynin kılcal damarlarının zarar gördüğü" şeklindeki mazeretleri ev doktorundan aldığım bilgiler neticesinde mahkemeye anlatarak çürüttüm. Örnek olarak da; Arabistan`da 48 dereceye varan sıcaklıklar altında örtülü dolasan ve spor yapan insanları gösterdim. Ayrıca 2009 ve 2010 döneminin okul kitapçığında "bir öğrencinin beden eğitimi dersine başörtülü ve açık bir şekilde katıla bilir" ibaresini göstermem, okul idaresini ve avukatını davadan çekilme kararını almaya sevk etti. Bu geri adımın atılması sonucunda Utrecht mahkemesi kendilerine sunduğum delilleri ve savunmamı göz önünde bulundurarak bizi haklı buldu." dedi.

Buna rağmen Utrecht mahkemesinin kendi içinde bir komisyon kurarak konuyu daha geniş araştırma kararı aldığını söyleyen baba Kızılırmak, "Yapılan geniş kapsamlı araştırma sonunda De heldering VMBO okulunun başörtülü öğrencilere karşı ayrımcılık ve ırkçılık yaptığı ortaya çıktı. Araştırma komisyonu ayrıca De Heldering VMBO okulunun başörtüyle beden eğitimi dersine giren öğrencilerin kapalı olduğu gerekçesiyle spor aletlerine takılması sonucunda ölüm riski oluşturacak bir unsurun olmadığını ve öne sürdüğü gerekçelerinde tamamen asılsız olduğunu." söyledi.

Daha öncede Hollanda`nın Schiedam şehrinde bir spor okulunda Kübra`nın olayına benzer bir olayın yaşandığına dikkat çeken İsmail Kızılırmak, şunları kaydetti: "Başörtüsüyle bir spor okulunda spor yapan Fas asıllı Karime Bouhannouch (27), spor öğretimi tarafından başörtülü olması nedeniyle azarlanmış. Karime Bouhannouch; `başka bir yere gitmektense bu tür olayların başkalarına da intikal etmemesi ve adaletin yerini bulması için Eşit Haklar Komisyonuna başvuruda bulunmuş." (Şahin Yıldırım - İLKHA)