Merkezi Diyarbakır`da bulunan Âlimler ve Medreseler Birliği (İTTİHAD) yılbaşı kutlamaları ile ilgili yazılı açıklama yaparak, her sene yılbaşı kutlamaları adı altında gitgide İslami ahlaktan uzaklaştırılmaya çalışılan Müslüman toplumların, bazen farkında olmadan bu oyunun bir parçası olup yaşanan ahlaksızlığa ortak olduğuna vurguda bulundu.
“Müslümanlar memleketlerinde yabancı konumunda kendilerini hissediyorlar”
Yapılan açıklamanın devamında, “Başta ticari olmak üzere her türlü sosyal alanda bizleri çepeçevre kuşatan yeni yıl kutlamalarının devlet eliyle teşvik edilmesi, ülkedeki dini kurumların ise buna gerekli tepkiyi göstermemesi yaşanan ahlaksızlığı meşru göstererek her sene işlenen diz boyu cürümlerin dozajını daha da artırıyor. Özellikle yılbaşı öncesi ve sonrası günlerde tamamen bizleri çevreleyen bu batı kültürü etkinliklerin had safhaya ulaşması nedeniyle Müslümanlar kendi öz memleketlerinde yabancı konumunda kendilerini hissediyorlar.” Denildi.
“Dini merci konumunda olan kurumlar doyurucu açıklamalarda bulunmalıdırlar”
Müslümanların kutlayıp, birbirlerini tebrik edecekleri mübarek gün ve gecelerin Kuran ve Sünnet çerçevesinde beyan edildiği ifadelerine yer verilen açıklama daha sonra, “Bunun dışında kalan; İslam dışı, bizleri asli değerlerimizden uzaklaştıran, Müslümanları uyuşturan, birbirlerine karşı ilgilerini azaltan, başı ucunda bin bir belayla müptela olan kardeşlerinin çığlığına karşı kendilerini sağır bırakan hiçbir etkinliğin İslam`da yeri olmadığı gibi kutlanması için de hiçbir Şer`i dayanağı yoktur. Bu etkinlikleri meşrulaştırmak için ilmi araştırmalar içerisine girmeyi ise tamamen anlamsız görmekteyiz. Bu sebeple ülkedeki dini merci konumunda olan kurum ve kuruluşlar etkin medya yollarıyla bu ahlaksızlıkların önüne geçmek için doyurucu açıklamalarda bulunmalıdırlar. Diyanet İşleri Başkanlığı kendi denetimi altındaki personelleri bu konu üzerinde durmaları gerektiği hususunda uyararak, Cuma hutbelerinde yılbaşı kutlamalarının tehlikeli boyutuna değinmelerini ısrarla talep etmelidir. Aksi takdirde bu günlerde yaşanacak olan İslam dışı tüm olumsuzluklara sessiz kalanlar dolaylı olarak bu çirkefliklerden kendileri sorumlu olacaktır.” İfadeleri ile devam etti.
“Türkiye İslam ülkesi mi yoksa batı taklitçisi bir devlet mi? ”
Açıklamada, her sene milli eğitime bağlı eğitim kurumları ve üniversitelerde bu geceye özel sözde eğitimciler tarafından düzenlenen içkili-kadınlı etkinliklerde diz boyu yaşanan ahlaksızlıkların Türkiye`nin “Bir İslam ülkesi mi yoksa batı taklitçisi bir devlet mi olduğu” sorularını akıllara getirdiğinin altı çizildi.
“Her Müslüman`ın bu yabancı kültürle mücadele etmesi dini bir vecibedir”
Adına yılbaşı eğlencesi dedikleri ve tüm dünya halklarına süslü gösterilerek dayatılan bu hayâsızlık akımına karşı durmayı İslami bir vazife olarak bilmekle birlikte bu kutlamaların dünya Müslümanlarının emperyalizm tarafından sömürülmesine hizmet eden bir vasıta olarak gördüklerini ifade edilen açıklama daha sonra şu ifadeler ile devam etti: “Bu nedenle her Müslümanın gücü nispetince bu yabancı kültüre karşı mücadele etmesinin dini bir vecibe olduğuna inanıyoruz. Allah (cc) bu hususta biz müminleri şu şekilde uyarıyor: "Zulüm yapanlara en ufak meyil göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah`tan başka velileriniz de yoktur, sonra yardım da göremezsiniz." (Hûd 113). Nisa Suresinde geçen Rabbimizin fermanı ise şu şekildedir: "O (Allah) size Kitapta: 'Allah`ın ayetlerine küfredildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze geçip dalıncaya dek onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz.' diye indirdi. Doğrusu Allah münafıkların da, kâfirlerin de tümünü cehennemde toplayacaktır."(Nisâ-140). Unutulmamalıdır ki; İslam karşıtları, bu ve benzeri günleri ‘Allah`ın ayetleriyle dalga geçmek ve İslami değerlere hakaret etmek` için büyük bir fırsat olarak görüyor. Kendi ahlaksız kültürlerini bizlere empoze etmek istiyorlar. Şunun kesin bir şekilde bilinmesi gerekir ki; Müslümanların İslam`dan başka örnek alıp taklit etmeleri gereken hiçbir şeyleri yoktur.”
İTTİHAD`ın söz konusu tehlikeye karşı tavsiyeleri
Daha sonra, görünüşte süslü gözüken fakat beraberinde hem dünya hem de ahiretimizi telef eden bu eğlencelere karşı şuur ehli Müslümanların sadece kendilerini değil başta aileleri olmak üzere akraba, iş-okul arkadaşı, komşu ve yakınlarını da bu kapitalist oyuna gelmemeleri konusunda uyarılması gerektiği belirtilerek, “Bununla ilgili muhakkak her Müslümanın yapması gereken bir şeyler vardır. Peygamber Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde Hz. Ali`ye şu hitapta bulunuyor: ‘Ey Ali, senin elinle bir kişinin hidayete ermesi, yeryüzünde bulunan ve güneşin üzerine doğup battığı her şeyden, daha hayırlıdır.` (Buhari) Bir insanın hidayetine vesile olmak kadar, bir insanı her hangi bir haramdan uzaklaştırmakta bir o kadar sevaptır.” İfadeleri kaydedildi.
Açıklamanın devamında tehlikeye karşı Müslüman halka şu tavsiyelerde bulunundu:
- Öncelikle şunun açık bir şekilde bilinmesi gerekir ki; Yılbaşı adı altında düzenlenen etkinliklerin ne İslam`la nede diğer semavi dinlerle hiçbir alakası yoktur. Bu vb. kapitalist düzenlerin icat ettiği sözde özel gün ve gecelerin asıl hedefi; ahlaki yozlaşmayı istenilen boyutlara ulaştırarak gençleri sarhoş etme ve kendi kapital çarklarının dönmesine katkı sağlamaktır.
- Her aile reisi, bu İslam dışı etkinliklerin düzenlendiği bu günlerde kendi aile efradına karşı sorumluluklarını tekrardan gözden geçirerek Allah`ın şu fermanına tekrardan kulak vermelidir; “Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten kendinizi ve ailenizi koruyun.” (Tahrim 6)
- Özellikle gördükleri ortamların hemen etkisinde kalan çocuklara kendi anlayacakları dilde gerekli açıklamalar yapılmalı bu tür özentilerin tehlikesine her veli dikkatleri çekmelidir.
- Bu günlere tahsis edilmiş olan oyun, eğlence, yarışma, yiyecek ve içeceklerin İslam âlimleri tarafından haram kılındığı dikkate alınmalı ve şiddetli bir şekilde kaçınılmalıdır.
- İslami STK`lar bu geceye özel alternatif etkinlikler düzenleyerek yaşanan boşluğu faydalı etkinliklerle halkı bu konuda bilinçlendirmelidirler.
- Şuur ehli Müslümanlar kendi yakın akraba ve komşularını bu gecenin şerrinden korumak için onlara yönelik bilinçlendirme amaçlı sohbetler yapmalıdırlar.
- İslami dergi, gazete ve televizyonlar bu gecenin tehlikesine son gün değil de günler önceden dikkatleri çekerek meselenin şer`i boyutuna ısrarla vurgu yapmalıdırlar.
- Yılbaşı öncesi ve sonrasını kapsayan birkaç gün içerisinde haber takip etme amaçlı dahi olsa İslami televizyonların dışında kalan TV kanalları, sanal ortamlar ve görsel medyadan tamamen uzak durulmalıdır.
- Tüccarlar, gayri ahlaki etkinliklerin düzenlenmesine katkı sağlayacak satımlardan uzak durmalıdırlar. Bu bağlamda özel olarak iş yerlerini süslememeli ve adına Noel Baba dedikleri portrelerden uzak durmalıdırlar. Ayrıca Müslümanlar, her türlü ahlaksızlığın yaşandığı alışveriş merkezlerine uğramamalı, o geceye katkı sağlayacak her türlü davranışlardan kaçınmalıdırlar.
- Devlet, kendi vatandaşının din, akıl, nesil, mal ve canını koruyorsa devlettir. Bu bakımdan bizzat devlet tarafından organize edilen Milli Piyango kumarına karşı her Müslüman gerekli tepkiyi göstermelidir.
- Farkında olmadan Milli Piyango tuzağına düşmüş olan kişilere, Kuran, Sünnet ve İslam âlimlerinin görüşleri ışığında deliller getirerek uygun bir dille bunun haram olduğunu söylemeli ve yaşanan ibretlik olaylarla bundan gelecek olan paranın hiçbir hayır getirmeyeceğini dile getirmelidir.
Son olarak Müslümanlar bu büyük tehlikeye karşı dikkat olmaları hususunda uyarılarak, "Kim herhangi bir gruba benzemeye çalışırsa muhakkak ki o da onlardandır." Hadisi hatırlatıldı. (İLKHA)