Yeni Türkiye'nin bazı kanunlarını yenilemesi gerekiyor. Mesela "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddeti Önleme Kanunu" Kanun aileyi dışarıdan gelecek tehlikelere karşı mı koruyor? Hayır. Kanun, aile bireylerini birbirinden korumak üzerine inşa edilmiş. Daha doğrusu kadını kocasından korumak üzere. Bir kere bu, başlı başına bir hata.

Aileyi koruma adına yapılacak olan her şey, şiddete karşı kadını korumak için erkeği cezalandırmak üzerine kurulmuş. Aile böyle mi korunur? Aileyi korumada ilk görev erkeğindir. Koruyan ve kollayan o olmalı. Yaradan böyle buyurmuş.

Devlet aileyi koruyacak olan erkeğe, sopa sallayarak, ceza ile tehdit ederek aileyi koruyamaz; sadece yıkılmasına katkıda bulunmuş olur. Acilen yeni bir koruma kanunu gerekli. Karı-kocayı birbirinden uzaklaştıran, düşman eden bir kanun değil; karı-kocayı birleştiren bir kanun olmalı.
Aile bir kaledir ve dışarıdan değil içeriden korunur. Bu yüzden de öncelikle içeridekilerin birbirine iyi davranması için bir şeyler yapılması gerekiyor. Devletimizin bunun için çok ciddi çalışmalar yapması lazım. Önce kanunu değiştirerek başlasınlar. 

Ben devlet yetkililerimize kolaylık olsun diye bir ön hazırlık yaptım. Bu yazıdan faydalanabilirler. Bir kere kanunun adı muhakkak değişmeli.

Kanunun adı: "Ailede Muhabbeti Koruma Kanunu" (olabilir)

Amaç: Devletin bekası aile ile mümkündür; ailenin bekası da muhabbet ile mümkündür. Bu kanun ile karı-koca muhabbetinin korunması esas alınmıştır.

Kapsam: Aile muhabbeti. Ailede aslolan muhabbettir. Muhabbeti koruma bağlamında karı-kocaların dikkat etmesi gereken hususlar:

Temel İlkeler

1-Evin reisi erkektir. Kadınlar, eşlerine karşı saygılı ve nezaketli olmalı; erkekler de eşlerine sevgi ile davranmalı ve adaletle muamele etmeliler.

2-Her gün ailenin "Muhabbet saati" olmalı. Her akşam karı-koca en az yarım saat başbaşa kalmalı, bir saat ise çocukları ile telefon, internet gibi dış iletişim aletlerini kapatarak iç iletişime yönelmeli.

3-Karı-koca her gün birbirine "Seni seviyorum çünkü...."diye başlayan bir cümle kurmalı. (Mesela "Seni Seviyorum çünkü çok tatlı gülümsüyorsun" "Seni seviyorum çünkü iyi bir kocasın..." gibi.)

4-Haftada bir kaç gün karı-koca yatak etkinliği yapmayı ihmal etmemeli. Geceleri başı ağrıyan kadınlar için ağrı kesici, erkenden uykusu gelen kocalar için dinçlik verici ilaçlar sağlık ocaklarından bedava dağıtılacaktır.

5-Kadınlara haftanın en az dört günü kocalarının yanında elbise ya da etek giyme ve süslenme zorunluluğu vardır. Erkeklerin de eski pijamalarla, rengi atmış eşofmanlarla eşinin yanında durması yasaktır. İki tarafta diş temizliği gibi kişisel bakımlarını ihmal edemezler. Maddi imkanı olmayanlara devletimiz destek verecektir.

6-Erkekler her akşamları çocukları ile ilgilenmeli ve babalık vazifelerini ihmal etmemeliler.

7-İki tarafın aileleri ile iyi geçinilmeli fakat ailelerin onların özel hayatına karışmalarına izin verilmemelidir.   

Yasaklar

Muhabbeti bozacak her türlü davranış yasaktır ve takip edilecektir.

Cezalar

Devletimiz muhabbet mağdurlarının yanındadır. Eşini mağdur edenlere; psikolojik ve fiziksel şiddet uygulayanlara en ağır cezalar verilecektir.

Karısına şiddet uygulayan kocalar 2000 mısralık aşk şiiri ezberleyecek ve eşine söyleyecek. (Erkeklere evine yaklaşma, git sokaklarda serseri serseri dolaş demekten çok daha ağır bir ceza bu.)

Karısının kalbini kıran; kaba ve sert davranan kocalar, her hatalarından sonra hanımlarına, bir saat içinde 300 adet tatlı söz söyleyerek hatalarını telafi edecekler.

Kocasına psikolojik şiddet uygulayan; bağıran, aksi ve ters davranan kadınlar zarafet kurslarına gidecek. Suratı asık kadınlar gülümseme ve hayata pozitif bakma kurslarına gidecek.

Boşanmadan Caydırıcı Önlemler

Boşanmayı düşünen karı-kocalar birlikte bir Afrika ülkesine gönderilecek ve mahrumiyet olan bir bölgede baş başa kırk gün geçirecek, doğa şartları ile mücadele edecekler. Döndüklerinde hala boşanmayı düşünüyorlarsa ancak o zaman dava açılabilecekler.

Not: Biliyorum maddeler alışkın olduğumuz kanun maddelerine benzemiyor. Fakat neden olmasın?