İki gündür sosyal medyada Gülen Grubuna yakın yayın organlarına ve gazetecilere operasyon yapılacağı iddiası gündeme oturdu.

Bugün Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda TOBB üyeleriyle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri de 'Cemaate operasyon' iddialarını güçlendirdi.

"17 Aralık'tan sonra inlerine girdik, girmeye de devam edeceğiz" diyen Erdoğan, yeni operasyonların da sinyalini verdi:

“İnlerine girdik ve giriyoruz. Eğitimden hizmetten himmetten bahseden yapının bir takım kirli faili meçhul cinayetlere dahi bulaştığını görüyoruz. Daha şaşırtıcı şeyler de görecek duyacaksınız.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) istişare toplantısında konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:

İşbirliğimiz ve istişarelerimiz kesintisiz bir şekilde devam edecek. Güven ve istikrarın bundan sonra da aynı kararlılıkla devam etmesi gerekir. Ülkenin bir bölgesi hızla kalkınırken diğer bölgesi hızla geriye gidiyordu. 12 yıllık süreçte makinenin parçaları arasındaki uyumu sağladık. Son 1,5 yıldır Türkiye içeriden ve dışarıdan belli operasyonlarla hedef alındı.

Sanmayın ki şahsıma yönelik bu operasyonların tamamı Türkiye'ye Türkiye'nin varlığına bağımsızlığına yönelik operasyonlardır. Daha önce de ifade ettim bütün bu atılan adımların arkasında bir üst akıl vardır. Gündeme oturdu ondan sonra.

ÜST AKIL KİM?

Tabi sordular bana üst akıl kim?

Dedim ki onu siz araştıracaksınız. Ne olduğunu da kim olduğunu da biliyorsunuz. Siz araştıracaksınız. Eski Türkiye'de çok iyi kazanıyorlardı. Yatırım yeri bakımından Türkiye'yi bir rakip olarak görmüyorlardır. Hiçbir iddiası olmayan bir Türkiye. O bunların işine geliyor. Başbakanlığım döneminde dünya krizi yaşarken biz yatırımlarımıza devam ettik. Şu anda da yine Türkiye yine yatırımlara dur demeyecek. Ama yüksek faizin olmaması gerek.

17 ARALIK'TA FARKINA VARMASAYDIK...

17 Aralık sabahından itibaren bir kısım medya yargının operasyonuyla eş zamanlı algı operasyonuna başladılar. 17 Aralık'ta bu oyunu görmeseydik 25 Aralık operasyonunu yapacaklardır. Bakanlar nasıl alınacak, başbakan nasıl alınacak bunların planı hazırdı. Bizim alınmamızdan sonra kurulacak hükümet başbakan ve bakanlar dahi tek tek hazırlanmıştı. Bir hükümeti devirecek yerine onlara hizmet edecek bir hükümet kuracaklardı. Gezi olaylarına 17-25 Aralık operasyonlarına darbe girişimi değimde bazıları kabul etmek istemiyor.

DAHA FAZLASI ÇIKACAK ZİNCİR BUNU GÖSTERİYOR

Gezi bir darbe girişimiydi ama bunu başaramadılar. Mısır'da Ukrayna'da işe yaradı ama Türkiye'de işe yaramamadı. 17-25 Aralık darbe girişimiydi. 17 Aralık sonrasında ne dedik inlerine gireceğiz. İnlerine girdik ve giriyoruz. Yolsuzluk kılıfı, yolsuzluk maskesi darbe niyetinin üzerini örtmeye yetmedi. Eğitimden, hizmetten, himmetten bahseden yapının birtakım kirli cinayetlere, faili meçhul cinayetlere dahi bulaştığını işte bugünlerde görüyoruz. Daha da fazlası çıkacak, zincir bunu gösteriyor, daha şaşırtıcı şeyler de görecek duyacaksınız.

PAPALEL YAPIYA DESTEK VERENLER...

Bu paralel yapı hiçbir zaman yalnız hareket etmedi. Zaten tek başına böyle bir darbe girişimini planlayacak zekaya da sahip değil. Paralel yapı bütün bu operasyonlarda sadece ve sadece maşa olarak kullanıldı. Birtakım çevreler özellikle de güneydeki sevdikleri ülke yönetimi bunları bir maşa olarak kullandı ve bugün hala kullanıyor. Yetmedi muhalefet partileri yani eski Türkiye'nin aktörleri bu yapıya destek çıktılar, hala bugün de destek veriyorlar. İş ve medya dünyasından, siyasetten bu yapıya destek verenler oldu. Kim ne yaparsa biz bunların inlerine girdik, daha da gireceğiz. Devlet içinde dahi onursuzca kendisini gizleyip bu şebekenin maşalığını yapan kurumları kuruşları haince koruyanlar var. Kara para aklama bunlarda bütün bu oyunları bozmak lazım. Bunların meselesi şahsımla değil Türkiye'nin bağımsızlığıyla.

'ELLERİNE BULAŞAN O KANIN HESABINI VERECEKLER'

Çözüm sürecinde Türkiye, artık çok önemli bir aşamaya geldi. Artık kuru tehditler, sabotajlar, kirli ittifaklar hamdolsun çözüm sürecini rayından çıkaramaz, istikametinden uzaklaştıramaz. Çözüm sürecini sokakla, caddeyle, dağ ile tehdit edenler artık Doğu, Güneydoğu'daki vatandaşlarımız nezdinde de itibar görmüyorlar. Bu kuru tehditleri savuranlar 6-7 Ekim olaylarında ellerine bulaşan kanı temizleyecekler. Ellerine, yüzlerine bulaşan o kanın hesabını verecekler. Göreceksiniz, ucuz ve kuru tehditlerinin de altında kalacaklar. Çözüm sürecine millet sahip çıkmıştır.

'SARAYIN TEKERLİĞİ YOK'

Giderken sarayı da götürdü diyorlar. Bu sarayın tekerleği mekerleği yok. Neyi nereye götürdük? Buranın kaçak saray olduğunu söyleyenler bu ne edebe ne adaba sığmaz. İtibardan tasarruf olmaz, burası Türk milletinin itibarıdır, tasarruf olmaz. Bunlar güzellik adına ne yapılıyorsa karşı çıkıyorlar. Bunlarda ufuk yok.

internethaber