TARİHTE BUGÜN
1905 - Fransa'da din ve devlet işlerini birbirinden ayıran bir yasa kabul edildi. Fransız devriminden bu yana gündeme getirilen ve devlet hayatından dini uzak tutmayı hedefleyen laiklik kavramı artık yasal bir zemin bulmuş ve tartışma hukuk boyutuna da taşınmıştı. Avrupa`daki Laikliğin doğuşu kral ve papanın dini kullanarak halklar üzerinde oluşturduğu hegemonyaya halkların gösterdiği bir tepkidir. Zamanla din düşmanlığına ve gittikçe yayılan ateizme bir malzemeye çevrilmiştir. Türkiye`de uygulanagelen laiklik ise zamanla tam bir din düşmanlığı ve ateizm zemininde gelişmiştir.
1917: İngilizler Kudüs'ü işgal etti. Kudüs Osmanlıların elinden çıktı. Tarih boyunca hep kıymetli bir konuma sahip olan Kudüs birçok kez el değiştirmiştir. Peygamberlerin mirası olarak kabul görmüş bu kent, bu özelliği dolayısıyla vahye dayalı dinlerin özellikle gözdesi ve elde etmek için uğraşıp durdukları bir konuma sahiptir. 637 yılında Hz. Ömer`in hilafeti döneminde Kudüs Müslümanlarca fethedildi. Bu Kudüs`e özlemini duyduğu barış ve huzuru getirdi. Hz. Ömer, İslam`ın insana tanıdığı hakları Yahudi ve Hıristiyanlardan esirgemedi. Ne var ki, Filistin'de her üç dinin mensupları barış ve huzur içinde yaşarken, Avrupa'daki Hıristiyanlar bir "Haçlı" seferi organize etmeye karar verdiler. Papa II. Urban'ın 25 Kasım 1095 günü Clermont Konseyi'nde yaptığı çağrı ile "Kutsal Toprakları Müslümanlardan kurtarmak" ve asıl olarak da Doğu'nun efsanevi zenginliğine ulaşmak üzere yüz binin üzerinde insan Avrupa'nın dört bir yanından Filistin'e doğru yola çıktı. Uzun ve yıpratıcı bir seferden ve Müslümanlara karşı gerçekleştirdikleri pek çok yağma ve katliamdan sonra 1099 yılında gerçekten de Kudüs'e vardılar. Yaklaşık 5 hafta süren uzun bir kuşatmanın ardından şehir düştü ve Haçlılar kente girdiler. Ve dünya tarihinde eşine az rastlanır bir vahşet gerçekleştirdiler. Şehirdeki tüm Müslümanları ve Yahudileri kılıçtan geçirdiler. Bu şekilde 88 yıl süren zulüm ve işgal dönemi 1187`de Selahaddin Eyyubi`nin Kudüs`ü tekrar fethetmesiyle sona erdi. 1514 bazılarına göre 1517 yılında Yavuz Sultan Selim Kudüs ve civarını alınca Kudüs`ün 400 yıl sürecek Osmanlı dönemi de başlamış oldu. Başından beri Kudüs ve Filistin`e göz diken yahudiler kurdukları siyonizm şebekesiyle de Osmanlı idaresini çeşitli şekillerde sıkıştırarak buraya yerleşmeye çalıştılar. İşi Sultan Abdulhamit`e para teklif etmeye kadar vardıran Yahudiler, kesin bir sonuç alamayınca Osmanlı İmparatorluğu`nun parçalanmasına yönelik faaliyetlerini artırdılar. İngilizler den kesin söz alan yahudiler için, I. Dünya Savaşı`nda Kudüs`ün İngiltere tarafından işgal edilmesiyle gün doğmuş oluyordu. İngilizler 9 Aralık 1917`de Kudüs ve Filistin topraklarını işgal ederek burada Siyonist bir devlet kurdurmayla sonuçlanacak o meşum planlarını başlattılar.
1925 – Türkiye`de yerli kumaştan elbise giyilmesi kanunu çıktı. Yabancı kumaşlar yasaklandı.
1928 - Latin harfleriyle ilk mezar taşı dikildi. Avukat Ali Kemal, annesi Aliye Hanım'ın mezar taşını latin harfleriyle yazdırdı.
1941 - Çin; Japonya, Almanya ve İtalya'ya savaş ilan etti. Böylece Müttefiklerin safında II. Dünya Savaşı`na dahil oldu.
1949 - Birleşmiş Milletler Kudüs'te yönetimi, daha sonra altın tepside siyonistlere vermek üzere devraldı. İngilizlerin Filistin`den çekilmesiyle Siyonistlerin, işgal yolu açıldı. Bundan sonra sürekli ve sistematik biçimde Filistin toprakları işgal edilecek, Filistinliler yerlerinden edilip sürülecek; onların yerine Siyonistler yerleştirilecektir. 1980`lere gelindiğinde, Filistin`in %80`i Siyonist israil tarafından işgal edilmiş olacaktı.
1950 - Harry Gold, II. Dünya Savaşı sırasında atom bombasının sırlarını Sovyetler Birliği'ne verdiği için 30 yıl hapisle cezalandırıldı. Yahudi kökenli ABD vatandaşı Gold sosyalist fikirli bir kimyagerdi. ABD`nin nükleer çalışmalarında yer almış daha sonra da sempati duyduğu Sovyetler Birliği`nin bir ajanı olmuştu.
1952 - Tiyatro sanatçıları Ruhi Su, Ulvi Uraz, Aclan Sayılgan, Kemal Bekir Özmanav, Süheyl Terek Paris'te faaliyet gösteren İleri Jön Türkler örgütüyle ilişkileri olduğu gerekçesiyle tutuklandı.
1953 – Kapitalizmin simgesi haline gelen General Electric şirketi tüm Komünist personelini işten atacağını ilan etti.
1987 - Gazze Şeridi'ndeki Cebaliye mülteci kampına siyonist yahudi askerler, saldırı düzenledi. Bu saldırıların ardından sokaklara inen Filistin`li gençler ve çocuklar elle ve sapanla siyonist askerlere taş atarak İntifada hareketini başlattılar.
1996: Refah Partili İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Lütfi Esengün, kamu kurumlarında uygulanan başörtüsü ve sakal yasağının çağdışı ve zalimane bir uygulama olduğunu ve kaldırılacağını açıkladı.
1996 :- PKK, 16 aydır Kuzey Irak`taki kamplarında rehin tuttukları 6 eri, Refah Partisi Van Milletvekili Fethullah Erbaş Başkanlığındaki heyete teslim etti.
2002 - Endonezya hükümetiyle Açe de ki ayrılıkçılar arasında 26 yıllık savaşı sona erdiren ateşkes antlaşması imzalandı. Bağımsızlığını ilan eden Endonezya'nın ilk devlet başkanı Sukarno'nun, Açe'ye özgür bir statü verileceğine dair söz vermesine rağmen bu söz hiçbir zaman yerine getirilmedi. 1950 yılından sonra Açe ile Endonezya arasında başlayan çatışmanın arka planında tutulmayan bu söz bulunuyordu. Sukarno'nun ardından devlet başkanı olan Suharto'nun katı merkeziyetçi politikaları Açelilerin bağımsızlık taleplerine tamamen karşı çıktı. Suharto'nun bir öğrenci hareketi ile devrilmesinin ardından kurulan yeni yönetimi Açe sorununu çözmek için daha ılımlı bir politika izledi ve ateşkes sağlandı. 2003 yılında Açe'ye otonom bölge statüsü verildi. 2004 yılında ülkede tusunami felaketi yaşandı. 2005 yılında özgür Açe hareketi ile Endonezya cumhuriyeti arasında bir barış anlaşması yapıldı. Özgür Açe Hareketi ile Endonezya devleti arasında imzalanan bu barış anlaşmasına kadar süren çatışmalarda 15 bin kadar kişinin öldüğü tahmin ediliyor. 2006 yılında yapılan seçimlerde Açe'nin başına Özgür Açe Hareketi üyelerinden Irwandi Yusuf geçti. Açe`nin özgürlük mücadelesinin lideri Hasan Tunku Di Tiro yıllar sonra Ekim 2008'de Açe'ye geri döndü. On binlerce Açeli, büyük liderlerini, son Tunku'yu hasretle bağırlarına bastı. Açelilerin efsane lideri son Tunku, Hasan Di Tiro 3 Haziran 2010 tarihinde Banda Açe'deki Zeynel Abidin hastanesinde vefat etti. Endonezya tarihinin bu şanlı lideri; "Özgürlüklerini korumak adına atalarım bir bir şehid oldular. Şimdi sıra bizde..." diyerek hayata gözlerini yumdu.