Üsküdar Üniversitesi Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Tarhan, yaptığı açıklamada, otuz yıldan fazla uyuşturucuyla mücadeleyle uğraştığını ve "Uyuşturucu ile Mücadele Şurası"nın yapılmasının önemli bir çalışma olduğunu belirtti.
Uyuşturucuyla mücadeleye ihtiyaç olduğuna ifade eden Tarhan, "Sigarayla mücadele konusundaki politikalar başarılı oldu ve dünyanın örnek alacağı bir çalışma ortaya çıktı. Aynı çalışmaların uyuşturucuyla mücadelede de yapılabileceğini düşünüyorum. Güçlü bir siyasi irade var, bu konuyla ilgili yasal düzenlemeler, fiziksel alt yapı, mali kaynakların oluşturulması gibi çalışmalar hayata geçirilirse dünyaya örnek olacak bir model geliştirilebilir" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Uyuşturucu tacirleri bizim için en zararlı teröristlerdir ve terör muamelesi göreceklerdir" ifadesinin uyuşturucu tacirlerinin, uyuşturucuyla mücadeledeki kararlılığı anlamaları için önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr Tarhan, "Sayın Başbakanın bu açıklaması, terör konusundaki hassasiyeti 'biz uyuşturucu ticareti yapanlarla da aynı hassasiyette mücadele edeceğiz' kararlığının göstergesidir. Uyuşturucu tacirleri işin ciddiyetini anlaması lazım" diye konuştu.
Prof. Dr. Tarhan, 11 şehirde pilot uygulamayla çalışmalara başlayacak narkotimlerin uyuşturucuyla mücadelede önemli bir görev üstleneceğini, narkotimlerin daha çok "narkotik polisin sahaya inmesi" gibi tanımlanabileceğini söyledi.
Tarhan, şöyle devam etti:
"Özellikle uyuşturucu satan kişiler halk arasında 'uyuşturucuyla mücadele ediyor' adı altında uyuşturucu satıyor. Narkotimler bu konuda özel çalışacak. Takımların oluşturulması ve bunun içerisinde özellikle sosyal çalışmacıların olması çok önemli. O kişiler yakalandıktan sonra hangi ortamdalar, nasıllar, bunun sosyal olarak raporlanması ailelerin ele alınması ve bu kişilerin tedavi edilmesi gerekiyor. Narkotimler burada arzla mücadelede çok önemli bir görev alacaklar, maddenin piyasaya sunulmasıyla ilgili ciddi önleyici etkisi olacaktır."
"Gençlere insani ve etik değerlerin öğretilmesi gerekiyor"
Uyuşturucu kullananların aile ilişkilerinin zayıf olduğunu ve yanlış arkadaşlıklar kurduklarını anlatan Tarhan, uyuşturucuda ailenin koruyucu rolünün önemli olduğuna dikkati çekti.
Tarhan, "Eğer aile çocuğunu iyi bir ortamda yetiştirirse çocuk uyuşturucuyla tanışsa bile bir süre sonra 'uyuşturucu mu ailem mi?' seçiminde kalıyor, ailesini tercih ediyor ve uyuşturucudan vazgeçiyor. Bu nedenle aile burada en çok güçlendirilmesi gereken kurum. Uyuşturucu kullananların ailelerinin ve sağlıklı ailelerin ayrı ayrı bilinçlendirilmesi lazım. Aile dinamiklerinin sağlıklı hale gelmesi uyuşturucuyla mücadelede temel unsuru oluşturuyor" değerlendirmesinde bulundu.
Bütün dünyada gençler arasında uyuşturucu ve suça yönelimin artma eğiliminde olduğunun altını çizen Tarhan, bunun engellenmesi için de çalışmalar yürütüldüğünü, gençlere insani ve etik değerlerin, mutluluk duygusunun öğretilmesi gerektiğini kaydetti.
Bir gencin mutlu olmayı başardığı takdirde maddeye ihtiyaç duymayacağına dikkati çeken Tarhan, "Mutlu olmayı, sorunlarını çözmeyi bilmeyenler madde kullanmayı bir çıkış yolu olarak görüyor. Bu da geçici bir zevk verdiği için gençler zevk tuzaklarına rahatlıkla düşebiliyor" dedi.
"Uyuşturucuyla mücadelenin aşamaları var"
Mutsuz gençlerin, madde kullanımına yöneldiğinin altını çizen Tarhan, gençlere doğal mutluluk sebeplerini öğretmek gerektiğini aksi takdirde yapay zevklere yöneleceklerini ifade etti.
Uyuşturucuyla mücadelenin aşamaları olduğuna değinen Prof. Dr. Tarhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birincisi koruyucu yani sağlıklı insanların bu konuda farkındalık çalışmasının yapılması. Bir de risk grupları var bunlar uyuşturucuyla bir defa tanışmış, yakınları uyuşturucu kullanan kişiler. Bunlar rahatlıkla uyuşturucu bağımlısı haline gelebiliyor. Bu kişilere ikinci aşamadaki önleyici gruplardaki öğretmenler ve müdürlerin fark etmesi ve mücadelelerini güçlendirecek şekilde rehabilite programlarına alması uyuşturucu bağımlısı olmalarını önleyici olacaktır."
Milli eğitim sisteminde, uyuşturucuyla mücadelede farkındalık oluşturacak çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Tarhan, gençlerin psikolojik yapılarının geliştirilmesi için okul müdürleri ve öğretmenlere büyük görevler düştüğünü kaydetti.
AA