Hüseyin Kaya / Doğruhaber/Haber Yorum

Bazı filmlerin değişmezlerindendir “iyi polis, kötü polis” sahnesi.

Bu rolü üstlenenlerin her zaman polis olmasına da gerek yoktur. Birini oyuna getirmek için aslında aynı tarafta olan iki kişi farklı taraflardaymış gibi ya da biri şiddet taraftarıymış, işkence etmek istiyormuş da diğeri buna karşıymış gibi bir algı oluştururlar.

Ben bunun siyasetteki karşılığının “şahin” ve “güvercin” olduğunu düşünürüm.

Aslında aynı tarafta olan kişilerden bir kısmının görevi “şahince” açıklamalar yapıp keskin bir dil kullanmak iken, diğer kısmın görevi “barış güvercini” pozlarına bürünmektir.

Bazı kişiler bu poza bürünmeseler de basın onları zorla “şahin” ya da “güvercin” kategorisine koyar ve o rolü oynamaya zorlar.

Rolünü unuttuğu an da tepesine binerler ve “şahinleşti” ya da “güvercinleşti” şeklinde açıklamalar yaparlar.

Bu girişi Kandil-HDP-İmralı üçgeni hakkında yapılan yorumlardan dolayı yaptım.

Yorumcular HDP içindeki “Şahin” ve “Güvercin”lerden söz ettikleri gibi, toplu olarak da HDP`nin “güvercin”, Kandil`in ise “şahin” olduğunu iddia ederler.
İddialar o kadar tutarsızdır ki, bazen A. Tuğluk gibi biri bile “güvercin” olarak lanse ediliyor ve bundan dolayı memleketin bütün güvercinleri intihar etse yeridir.

Ya İmralı`nın “barış güvercini” olarak sunulmasındaki saçmalığa ne demeli!?

Ortada kirli bir siyaset ve kirli bir oyun var.

Kandil-HDP-İmralı üçgeninde bir oyun tezgâhlandığı doğru; ama bu oyun dengeler tutturulamıyor. Sahne alanlar figüran; ama kendilerini jön sanıyorlar ve sanat ve siyaset değeri sıfır olan bir oyun çıkıyor ortaya.

Sahne o kadar kirli ki, oyuncular “iyi polis”i canlandıramıyorlar bile.

“Kötü polis” onlar için rol olmaktan öte bir hayat tarzı haline gelmiş.

Örnek vermek çok kolay!

6-8 Ekim vahşetine tepki gösteren bir tane “insan” çıktı mı bu üçgenin içinden?

Bana iki laf edip hemen ardından çark edenlerden söz etmeyin lütfen!