Mardin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Nurettin Özdener, soba zehirlenmesi ve alınacak önlemler hakkında açıklamalarda bulundu. Özdener, “Türkiye’de bilgisizlik, yanlış kullanım ve ihmal yüzünden soba, şofben, baca zehirlenmeleri hemen her yıl kış aylarında özellikle alçak basınçlı havalarda tehlikeli boyutlara ulaşıyor.

Güneybatıdan esen bir rüzgâr olan ‘lodos’ nedeniyle her yıl onlarca kişinin özellikle sobadan sızan karbonmonoksit gazı ile zehirlendiğini hatırlatan Özdener, “Karbon monoksit renksiz, tatsız, kokusuz, yanıcı zehirli bir gazdır. Vücuda solunum yolu ile girer ve doğrudan kana geçerek oksijen alımını engeller zehirlenme ve ölüme neden olur.” dedi.

Soba ve bacalarla ilgili uyulması gereken kuralları sıralayan Özdener, “Kullanılan her türlü ısıtma cihazının kalite belgesine sahip olup olmadığına, garantilerine ve garanti sürelerine dikkat edilmelidir. Kullanılan yakıtın standartlara uygunluğu kontrol edilmeli, izin belgesi olmayan satıcılardan kömür alınmamalıdır. Aşırı doldurulan sobanın duman yolu daralacağı, soba içinde düzensiz ısı dağılımı nedeniyle de baca çekişi zayıflayacağı için soba yakılırken aşırı doldurulmamasına dikkat edilmelidir. Sönmekte olan sobaya asla tutuşması güç yakıtlar konulmamalı, yakıt yavaş yavaş ilave edilmeli, yatmadan önce sobaya kesinlikle yakıt konulmamalıdır. İyi ısınmayan ve alttan yakılan kömür sobalarında karbon monoksit zehirlenmesi riski artacağından soba tutuşturulurken yakıtın üstten yanması sağlanmalıdır.

Şofben kullanımında dikkat edilecek hususları anlatan Özdener, “Şofben zehirlenmeleri genellikle gaz kaçaklarından değil, yeterli havalandırma yapılmayan yerlerde yetersiz hava ve yetersiz yanma sonucunda oksijen oranının düşmesi ve karbonmonoksit oranının yükselmesiyle gerçekleştiği için şofbenin kullanıldığı yere sürekli temiz hava girmesi sağlanmalıdır.” diye konuştu.

Lodos esintisinin etkili olduğu süre boyunca gerekmedikçe sobanın yakılmamasını tavsiye eden Özdener, “Yanmakta olan soba yatmadan evvel mutlak surette söndürülmelidir. Bina yanlarında veya çatı saçak altlarında yürümemeye veya durmamaya özen gösterilmelidir.” dedi. (M. Salih Keskin – İLKHA)