Bozdağ, Kanal 24 televizyonu canlı yayınında soruları yanıtladı.

Anayasa Mahkemesinin, seçim barajıyla ilgili bireysel başvuruları gündemine almasına ilişkin tartışmaların hatırlatılması üzerine Bozdağ, seçim barajının kaldırılması konusunun hukuki değil siyasi olduğunu söyledi. Bu konuda Parlamento`nun karar verebileceğini belirten Bozdağ, Anayasa Mahkemesi ve diğer mahkemelerin kendilerine yapılan başvurularla ilgili ve sınırlı olmak üzere, hukuki konularda karar verebileceğini kaydetti.

Bozdağ, Anayasa, Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkındaki Kanun ve diğer düzenlemeler gereği, Anayasa Mahkemesinin bu işin esası hakkında bir karar verme hak ve yetkisine sahip olmadığını belirtti.

Anayasa`da, "yasal işlemlerle idarenin düzenleyici işlemleri aleyhinde doğrudan bireysel başvuru yapılamaz" hükmünün yer aldığına işaret eden Bozdağ, "Baraj bir yasal düzenlemedir. Yasal düzenleme olduğu için herhangi bir kişi doğrudan barajı düzenleyen kanun normunun iptali için Anayasa Mahkemesine dava açma hak ve yetkisine haiz değildir" diye konuştu.

Anayasa Mahkemesinde daha önce de benzer davalar açıldığını, bunların Anayasa`nın bu hükmü gereği konu bakımında yetkisizlik nedeniyle reddedildiğini hatırlatan Bozdağ, ret kararlarında, "bireysel başvuru yolunun bireylere doğrudan yasa maddesinin iptalini isteme yetkisi tanımadığı, bu nedenle bireysel başvuru yolunun, kamusal bir düzenlemenin anayasa aykırılığının ileri sürülmesini sağlayan bir yol olarak kabul edilemeyeceği" yönünde tespitler yapıldığını kaydetti.
Seçim barajıyla ilgili başvuruyu İkinci Bölüm`ün değil Genel Kurul`un ele alacağının açıklandığını hatırlatan Bozdağ, Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu`nun sadece siyasi partilere ilişkin başvurular, iptal, itiraz davaları ve Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara bakabileceğini söyledi.

"Genel Kurul`un bireysel başvuruya bakma hakkı yok"

Bireysel başvuruların ise bölümlerce karara bağlanacağının hüküm altına alındığını kaydeden Bozdağ, Anayasa`ya göre, Genel Kurul`un bireysel başvuruları karara bağlama hak ve yetkisi bulunmadığını bildirdi. Bakan Bozdağ, şöyle devam etti:
"Antalya`daki toplantıda, aslında konu başka olmasına rağmen, birden bire Bireysel Başvuru Bölümlerinin, baktıkları konuyla ilgili, Genel Kurul`a Anayasa`ya aykırılık itirazı iletip iletemeyecekleri sorununun tartışıldığı bir mekanizmaya dönülmüş. Orada farklı farklı konuşmacılar eviriyorlar, çeviriyorlar bu soruyu soruyorlar. Bunlara cevaplar oluşturulmaya çalışılıyor. Tüm bunlara baktığınızda esas şey, bireysel başvuruları karara bağlayan birinci ve ikinci bölümlerinin itiraz yoluyla Anayasa`ya aykırılık iddiasında bulunabileceklerine ilişkin bir algının, kanaatin ortaya çıkarılmasıdır. Şimdi Genel Kurul, bölümler anayasaya aykırılık itirazında bulunabilir mi, bulanamaz mı buna karar vererek, bunu bir ön sorun olarak tartışacak. Ne karar verecek onu bilemeyiz ama bireysel başvurulara ilişkin hiçbir karar, Anayasa gereği Genel Kurul tarafından alınamaz. Anayasa o kadar açık ki, Anayasa Mahkemesinin bunu reddetmesi gerekir. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, bölümlerin Anayasa`ya aykırılık itirazında bulunma yetkisinin olduğuna dair karar verirse, Anayasa Mahkemesi artık yasal düzenleme ve idarenin düzenleyici işlemlerini de herhangi bir iç hukuk yoluna gitmeden iptal etme gibi yeni ve daha güçlü bir yetki devşiriyor. Anayasa Mahkemesi sınırsız bir yetkiyle yetkilendirilmemiştir."
"Seçime kalmış 6 ay"

Seçim sürecine girildiğini, 7 Haziran 2015`te seçim yapılacağını söyleyen Bozdağ, konuyla ilgili davanın 2014 Haziran ayında açıldığını, kasım sonunda da konunun Türkiye gündemine getirildiğini söyledi. Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bütün bunları yan yana koyunca seçime de kalmış 6 ay. 6 ay içerisinde seçimleri tartıştırmanın kime ne faydası var? Ben kendi adıma düşünüyorum, acaba 2015 seçimlerine dönük bir mühendislik var mı? Mahkemeler seçimlere dönük mühendislik yapamaz, siyasete ayar veremez, vermemesi lazım. Geçmişte Anayasa Mahkemesi 367 kararını verdi, itibarını yükseltti mi? İmza atanlar hala milletin yüzüne bakamıyorlar. Şimdi 2015 seçimlerine giderken Anayasa Mahkemesi, Türkiye`de Parlamento`nun oluşumunu, insanların tercihini etkileyecek bir adım attığında bu siyasi bir mühendisliğin mahkeme eliyle devreye konulması anlamına gelir."

İhlali giderebilir...

Anayasa Mahkemesinin yapılan bireysel başvuruda bir hak ihlali varsa bunun ihlaline ve giderilmesine karar verebileceğini kaydeden Bozdağ, ihlalin giderilmesine ilişkin tedbirleri alma görevinin Parlamento`ya ya da niteliğine göre yürütmeye ait olduğunu belirtti.

Mahkeme`nin ne karar vereceğini bilmediğini, tartışmalar üzerinden konuştuğunu söyleyen Bozdağ, Mahkeme`nin anayasa ve yasalarla uyumlu karar vereceğini umduğunu dile getirdi.

Bekir Bozdağ, "Anayasa Mahkemesi ne karar verir bilemem ama Anayasa ve hukuku çiğnerse bir karar verebilir. Verdiği zaman açık bir şekilde 2015 seçimlerine Anayasa Mahkemesinin müdahalesi olur. Açık bir şekilde `Türkiye`nin siyasetine ben balans ayarı verme yetkisini kendimde görüyorum` demektir. Kanunu iptal etmediği takdirde bu konuda düzenleme yapma yetkisi Parlamento`ya ait. Kanunu iptal ederse benim şahsi görüşüm, bu kanun uygulanmaz" şeklinde konuştu.
Anayasa`nın, seçimi etkileyecek düzenlemelerin 1 yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmayacağını hüküm altına aldığını hatırlatan Bozdağ, şunları kaydetti:

"Mahkeme kararıyla da siz seçimleri etkileyecek bir şey ortaya çıkarırsanız bunun uygulanmaması lazım. Ama bunun kararını Yüksek Seçim Kurulu verecek. Yüksek Seçim Kurulu bunu uygulama kararı verirse o zaman uygular. `Hayır ben bunu uygulamam, seçim takvimi işlerken seçimi etkileyecek böylesi büyük bir netice doğuracak adımın atılmış olması Anayasa ile uyumlu görmüyorum der` ve uygulamayabilir. Kurul kararları kesin kararlar. O yüzden seçim süreci pek çok belirsizliklerin içine girer."

Kaynak : AA