Oradaki Müslümanlar bu sayının 250 milyon olduğunu söylüyorlar. Hindistan nüfusunun % 13’ünü teşkil eden Hintli Müslümanların İslam’la tanışması Hicretin birinci asrına kadar gidiyor.
Emevi ve Abbasi dönemlerinden sonra özellikle Selçuklular ve Gazneliler zamanında Hindistan’da İslam yayıldı. Dinler ve diller mozaiği olan Hindistan, İslam coğrafyasına mümbit âlimler hediye etmiştir. Bunlardan biri de Ebul Hasan en-Nedvi’dir.
DOĞRUHABER / ARAŞTIRMA
Dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi olan Hindistan’da, ABD’nin dünyadaki Müslüman nüfusu araştırmalarına göre 161 milyon Müslüman yaşıyor. Oradaki Müslümanlar bu sayının 250 milyon olduğunu söylüyorlar. Hindistan nüfusunun % 13’ünü teşkil eden Hintli Müslümanların İslam’la tanışması Hicretin birinci asrına kadar gidiyor. Emevi ve Abbasi dönemlerinden sonra özellikle Selçuklular ve Gazneliler zamanında Hindistan’da İslam yayıldı. Dinler ve diller mozaiği olan Hindistan, İslam coğrafyasına mümbit âlimler hediye etmiştir. Bunlardan biri de Ebul Hasan en-Nedvi’dir.
EBUL HASAN EN-NEDVİ KİMDİR?
İsmi Hindistan ile özdeşleşen Hasan en-Nedvi, Hz. Hasan (RA)’ın soyundan gelmektedir. 6 Muharrem 1333 (M.1914) yılında Hindistan’ın Uttar Pradesh eyaletinin başkenti Lucknow’a 80 km. uzaklıktaki Rayberili kasabası yakınlarındaki sülaleye ait 5-10 hanelik yerleşim biriminde dünyaya geldi. Çok küçük yaşlarda kitaplarla tanıştı.
Babası da âlimdir. Ancak kendisi henüz dokuz yaşında iken babasını kaybeder. Nedvi’nin yaşı itibariyle erken sayılabilecek bu ölüm nedeniyle babasından yeteri kadar istifade edemez. Kendisi artık abisinin terbiyesi altındadır.
Babasının vefatı aileyi maddi imkânsızlıklara iter. Nedvi, okumama tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Ancak ilme layık olan ve bunu talep edene Allah kapılar açar. Bunun en bariz örneklerinden biri Nedvi’dir. Prens Nur Hasan, Nedvi’nin elinden tutar ve eğitimini üstlenir. Hem de en güzel eğitim imkânlarını sunarak. Arapçayı çok iyi derecede öğrenir. Urduca ve Farsça da konuşmaktadır. İngilizceyi de öğrenir. Yirmili yaşlarda medreselerde okutulan tüm dersleri tahsil etmiş olur.
“Müslümanların Gerilemesi ile Dünya Neler Kaybetti” adlı eseri onun için bir dönüm noktasıdır. Artık Nedvi, bu eseri ile tanınacaktır. Eserin Arapça çevirisi yapıldıktan sonra İslam dünyasının el kitabı gibi okunur. Eser, İngilizlerin İslam Dünyası üzerindeki emellerini ve Müslümanların başına ördüğü çorapları tüm çıplaklığı ile ortaya koyduğu için İngiltere kitabın ülkelerine girişini uzun süre yasaklar.
Artık Nedvi için sadece Hindistan Müslümanları değil, tüm dünya Müslümanlarının sorunları önemli hale gelmiştir. Devrin ünlü simaları ile tanışmaya çalışır. 1951 yılında geldiği Mısır’da Seyyid Kutup, Muhammed Gazali gibi ilim ehli ile fikir teatilerine başlar. Bu ziyaretler ile beynelmilel bir şahsiyet olur. 100’den fazla irili-ufaklı eser kaleme alan Nedvi, Hindistan İslam nüfusunun en saygın kişilerinden biri olur.
Hasan en-Nedvi 1943’te İslami İlimler Merkezi’ni kurdu. 1948’de Nedvetu’l-Ulema’ya seçildi. 1961’de buranın genel sekreteri oldu. 1951’de “İnsani Mesaj” hareketini oluşturdu. 1986’da “İslam Edebiyat Birliği”ni kurdu.
Tabi Hindistan’daki en önemli İslami Kuruluş Nedvetü’l-Ulama’dır. Bu kuruluş hicri 1311 (M.1893) yılında kuruldu. Âlimler Meclisi anlamına gelen Nedvetü’l-Ulama, genelde tüm Müslümanların özelde ise Hindistan’daki Müslümanların sorunlarıyla ilgilenmek ve çözüm üretmek üzere kurulmuştur.
Organizasyonunda önemli ilim ve fikir adamları bulunmaktadır. Temeli eğitim ve öğretim üzerine bina edilmiş olan bu kurum ilmi tedrisatın uygulamasına yönelik Dâr’ul-Ulum müessesesini de bünyesinde barındırmaktadır. Kurulduğundan bu yana binlerce insanın eğitimine vesile olmuş ve bir o kadar davetçi yetiştirmiştir. Ekonomik olarak devlete bağımlı olmayan kuruluşun birçok yöneticisi ki buna dekan da dâhil, ücret almadan hizmet görüyorlar. Zaten başarısının altında yatan ana etken bu olmalıdır.
VEFATI VE ŞAHSİYETİ
31 Aralık 1999 Cuma günü (23 Ramazan 1420) itikâfa girmişti. Abdest aldı, Kehf Suresi’ni okumaya başladı ve sure bitmeden Kur’an’ın üzerine yığıldı, ruhunu Allah’a teslim etti. 86 yıllık ömrünü Kur’an’a hizmet için geçirdi, yine Kur’an ile bitirdi. Bereketli bir ömrün neticelenmesi ile Rabbine kavuştu ve aile mezarlığına defin edildi. Cenazesine yüz binlerce kişi katıldı. Dünyanın birçok merkezinde gıyabi cenaze namazları kılındı.
Ebu’l Hasan en-Nedvi, bütün ömrünü ilme adadı. İslami tebliğ için “daha neler yapabilirim”in cevabını aradı durdu. O’nun görüşüne göre on yılda bir nesil yetiştirilebilirdi. Takdir edilir ki en kalıcı hizmet buydu. Eserlerinden ve özellikle yukarıda da yazıldığı gibi “Müslümanların Gerilemesi ile Dünya Neler Kaybetti” adlı eserinden tüm dünya Müslümanları istifade etti. 177’si Arapça olmak üzere 700’den fazla konuda kitap ve araştırma yayınladı. Bunlardan 67 kitap Arapça olarak yayınlandı. Birçok eseri dünya dillerine çevrildi. Fikirleri sadece Hindistan Müslümanları arasında değil, tüm dünya Müslümanları arasında yayıldı.