Mustazaflar Cemiyeti Van Şubesi Kadın Kolları, HDP/DBP destekli eylemlerde çarşaf ve namus olgusuna yapılan hakaret ve saldırıları kitlesel basın açıklamasıyla kınadı. Hz. Ömer Camii önünde yapılan kitlesel basın açıklamasını Mustazaflar Cemiyeti Van Şubesi Kadın Kolları Başkanı Nurhayat Sivi okudu.
HDP yanlısı grupların bölgenin birçok yerinde “25 Kasım Kadına Şiddete Hayır Günü” münasebetiyle Kürt kadınının geleneksel kıyafeti ve tesettürünün sembolü olan çarşafa saldırıda bulunarak çarşafı köleliğin sembolü gibi gösterdiğini ve Van`da “Toplumsal Kâbustur Namus” içerikli afişi ile Müslüman Kürt halkının onuru olan namusa saldırıda bulunduğunu belirten Sivi bu zihniyet Kürdistan’ı İslam’dan uzaklaştırmakla görevlendirildiklerini belirtti.
"Allah’ın kesin emri olan tesettürle alay etmek din düşmanlığıdır"
Allah’ın kesin emri olan tesettürle alay etmenin, çarşı ve sokaklara çıkıp çarşafı aşağılama ve namusa saldırmanın din düşmanlığı olduğunu vurgulayan Sivi, "Müslüman Kürt halkı, namusuna, örtüsüne düşkün bir halktır. Tesettür ve çarşaf, tarih boyunca Müslüman Kürt kadınının ve Kürt annelerinin giysisidir. Dolayısıyla bu iğrenç tavır aynı zamanda Kürt annelerine ve Kürt kadınına bir hakarettir.
Tesettüre bürünmüş, İslam’ın bütün erdemleriyle donanmış bayanlarımız İslam ümmetini oluşturan binanın en muazzam ve muhteşem sütunlarıdır. Mükemmelce örtünen Müslüman bayanlar, yeryüzünde insanlara Allah’ı hatırlatan işaret levhalarıdır. Tesettür ve çarşaf kadının sembolüdür. Özgürlüğünü sağlayan kalesidir." dedi.
"Kadının özgürlük kalesi olan tesettüre savaş açarak kadını köleleştirmek istiyorlar"
Günümüz egemen küfür cephesinin tesettüre ve hayâya savaş açtığına dikkat çeken Sivi, "Çünkü küfür cephesi olan batının üzerine oturduğu sütunlar çıplaklıktır, örtüsüzlüktür, nikâhsızlıktır, hayâsızlıktır. Batının dayattığı modern yaşama tarzı budur. Tesettür ve özellikle çarşaf ise, batı emperyalizminin kadın üzerinden yaptığı bütün hesapları ve beklentileri boşa çıkarmakta, hesaplarını alt üst etmektedir. Emperyalizmin tesettür ve hayâya savaş açmasının sebebi budur. Kadının özgürlük kalesi olan tesettüre savaş açarak kadını köleleştirmek istiyorlar.
İşte bu kokuşmuş Avrupa’nın, ABD ve emperyalist dünyanın bölgedeki temsilciliğine soyunan HDP ve türevlerinin Kürdistan’da çarşafa ve namusa savaş açmalarının sebebi de budur." ifadelerini kullandı.
"HDP’nin en büyük korkusu namus, tesettür ve çarşaftır"
Batı emperyalizminin ve bölgemizdeki temsilcisi olan HDP’nin en büyük korkusunun namus, tesettür ve çarşaf olduğunu vurgulayan Sivi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ancak şu çok iyi bilinmelidir ki, Müslüman Kürt halkı bu iğrenç projeyi emperyalizmin ve onun uşaklarının başlarına çalacaktır. Kemalist sistemin bütün baskılarına rağmen boyun eğmeyen ve inanç değerlerinden vazgeçmeyen Müslüman Kürt halkı Kemalizm’in kötü bir kopyası HDP ve türevlerine de boyun eğmeyecektir.
Müslüman halkımızın değerlerine yönelik bu tür saldırıları asla kabul etmediğimizi buradan bir kez daha söylemek istiyoruz. Şerefli Kürt milleti, namus, hayâ ve iffetle yoğrulmuş kişiliğinden asla vazgeçmeyecektir. Namus ve tesettür Müslüman Kürt halkının onurudur. Bu onuru taşımak için geçmişte her türlü bedeli ödeyen Müslüman halkımız bu gün de bedel ödemeye hazırdır."
Müslüman toplumların iffet bayrağı olan tesettüre ve namusa yapılan bu saldırılara karşı halkı tepkilerini ortaya koymaya davet eden Sivi, HDP zihniyetini de Müslüman halktan özür dilemeye ve halkın inanç değerlerine düşmanlık yapmaktan vazgeçmeye çağırdı.