Mardin’ in Midyat ilçesinde hayırlı hizmetlerini sürdüren Azim Eğitim Kültür Sağlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ( Azim- Der) Başkan Yardımcısı Mehmet Sait Başaran tarafından okunan basın açıklamasında, HDP teşkilatlarınca düzenlenen gösterilerde, Müslüman bayanların örtüsü ve iffetinin hedef alınmasına tepki gösterildi.
Namussuzlaştırma oyunu
Başaran, yaptığı açıklamada, HDP’ nin kadın haklarını savunma yaftasıyla, tesettüre ve Müslüman kadınların iffetine saldırdığını belirterek, ‘’ Kürt insanı ve özellikle Müslüman Kürt kadını, yüzyıllardır namusuyla, iffetiyle ve tesettürüyle var olmuştur. İffeti onun en kıymetli varlığıdır. Bu gün Kürtler üzerine oynanan en büyük oyunlardan bir tanesi, namussuzlaştırma oyunudur. Bu çerçevede Müslüman Kürt insanının namusunu, onurunu temsil eden tesettürün, HDP tarafından hakaret edilip aşağılanması, HDP çevrelerinin, bu oyunun gönüllü piyonları olduklarını gösteren açık bir delildir. Tesettüre ve dindarlığa açık savaş ilan eden bu piyonlar, daha önce Kemalizm’in, İslam’a ve Müslümanlara duyduğu kinden daha fazla kin beslemektedir. Ancak bilinmelidir ki, Kemalizm nasıl mağlup olduysa, Kürt Kemalizmi de mağlup olmaya mahkûmdur.’’ dedi.
Zinciri kendi geleceklerine vuruyorlar
Başaran açıklamasında,‘’Temsil ettiğini iddia ettiği halkının kültürünü, dinini, namusunu yaşam tarzını aşağılayan bir hareket, yok olmaya mahkûmdur. HDP’ nin halkın dini değerlerine vurmaya çalıştığı zincirler, gerçekte kendi geleceğine vurduğu birer zincir hükmündedir. Temsil ettiğini iddia ettiği halkın, ne dini, ne kültürel, ne de toplumsal değerleri ile yakından uzaktan alakası olmayan bir parti, o halkın geleceğinde yer alamaz. Kürt halkının değerleri İslam, namus, iffet, ahlak ve tesettür üzerine kurulu olduğu halde, Marksist, Leninist, namussuz ve ahlaksız bir bakış açısıyla halkın değerlerini aşağılayan bu mahrum ve nasipsiz kadroların, halkımızı nereye sürüklemek istediklerinin açık bir göstergesidir.’’ ifadelerini kullandı.
Kürt halkı uyanık olmalıdır
Başaran, Kürt halkının bu art niyetli kadrolara karşı uyanık olması ve asıl niyetlerini görüp tavrını göstermesi gerektiğini belirterek, “Kürt halkı kendi değerlerini bu oryantalist, değerlerini aşağılayan, bilinçsiz, din ve namustan yoksun gidişata kurban etmemelidir. Kuru bir özgürlük talebi sosuyla kendisini peşinden sürüklemeye çalışan değersiz, taşeron, din ve namustan yoksun kadrolara karşı uyanık olmalıdır.’’ şeklinde konuştu.