Bavé Hesen / doğruhaber / haber yorum
HDP’nin Şırnak`ın Silopi’de düzenlediği sözde `Kadına Şiddet" etkinliğinde Müslüman Kürd kadınının yüzyıllardır severek ve hürmet duyarak giydiği çarşaf üzerinden kadının köleleştirildiğini işlemesi ile Van’da sokaklara astırdığı “Toplumsal bir Kâbustur Namus” afişleri halkın tepkisini çekmeye devam ediyor.
Cumhuriyet tarihinde Kemalist ideolojinin Müslüman halka karşı beslediği ve uyguladığı düşmanlıktan daha çetin bir şekilde Kürdistan halkına düşmanlık yapan ve inançları dolayısıyla topyekûn halkı hedefine oturtan Marksist/Leninist/Komünist PKK/HDP zihniyeti fırsat bulduğu her dönemde bölgede Müslümanları hedef almaktan imtina etmemiş, dini değerleri ve kimlikleriyle alay ettiği halkı hedef haline getirmekten geri durmamıştır.
Asıl savaşı İslam ile olan ve kirli emellerini gerçekleştirmek için bu yüzünü her zaman için gizli tutmayı yeğleyen PKK/HDP zihniyetinin perde gerisinde kalan DİNSİZ YÜZÜ’nü ne kadar gizlemeye çalışsada değişik zaman ve mekânlarda farklı şekillerde bu yüzün ortaya çıkmasına engel olamamaktadır.
Kimi zamanlar tehditlerle alanlara çıkardığı 70 yaşında ve henüz namazını kılmış olan bir nenemizin eline verdiği bekâret testine son şirretliğine imza atarken, kimi zamanda namus ve iffet timsali Müslüman Kürd kadınına “Biz Kimsenin Namusu Değiliz” dedirtecek kadar alçalmayı maharet ve marifet saymışlardır.
Son olarak bu sinsi ve kendi ifadeleriyle Namussuz güruh, Van’da kendi belediyelerinin hazırladığı bir kampanya dâhilinde “Toplumsal Bir Kâbustur Namus” diyebilecek kadar alçalmış, Gay ve Lezbiyenler ile pespaye ettikleri şahsiyetsizliklerini “Namussuzlukları” ile taçlandırmışlardır.
Bunun yanı sıra Silopi HDP ilçe teşkilatının bir organizasyonu ile düzenlenen etkinlikte çarşaflara bürüdükleri fakat çarşafın temsil ettiği izzet ve şerefi anlamayacak kadar ahmak ve bön olanların da destekleriyle yaptıkları sözüm ona etkinlikten İslam’ın şiarlarından biri olan Müslüman kadının haya ve iffetinin timsali olan örtüsüne el uzatmış, ve alay etmişledir ki, bu durum Müslüman Kürd halkının açıkça sabrını zorlamaktan başka bir durum değildir.
Şu kadarını söylemek gerekir ki, Müslüman Kürd halkının en önemli ve vazgeçilmezi olan inanç değerleriyle alay etmek kimsenin haddi olmamıştır/olmayacaktır da. Amerika ile cirit atmaya başladığı günden bu yana bölge Müslümanlarının sabrını zorlama cüretinde bulunan PKK/HDP zihniyetinin bu uşaklığının karşılığında ne aldığı veya hangi sözleri verdiği bilinmez ancak kaybedeceği çok şeyin olacağını bilmesi gerekir.
Son dönemde tekçi zihniyete doğru bir gidiş sergileyerek kendisini bölgenin hâkimi olarak görme hülyasına dalan PKK/HDP zihniyetinin Kürdistan’da Cumhuriyet dönemi faşist, despot uygulamaları geri getirme çalışmaları, gün geçtikçe PKK/HDP zihniyetini daha da hırçınlaştırmaktadır ki 6-7 Ekim olayları bunun apaçık emaresiydi.
Her fırsatta bölge Müslümanlarını hedef alan ve dini değerleriyle alay eden Zerdüşt, Komünist / Sosyalist müşrik PKK/HDP zihniyeti, Müslüman Kürt halkının İslami duyarlılığına ve değerlerine kırmızı renk görmüş boğa misali saldırması, İslam’a ve Müslümanlara karşı olan tahammülsüzlüğünden başka bir şey değildir.
Müslüman Kürt halkının dini değerlerine böylesine pervasızca saldırmayı kendisine maharet haline getirmiş ve toplum içerisinde böylesi bir cüreti sergilemek zilleti içine düşmüş PKK/HDP’nin İslam Düşmanlığı alenen ispatlanmıştır. Bu halkın artık bu çirkef yüzü görmesinin zamanı gelmiştir.
İslam’a ve İslami değerlere saldırmada böylesine cüret eden PKK/HDP’nin bu pervasızlığı elbette ki meydanı boş bulmasından ve birilerinin onlara gerekli cevabı vermemesinden kaynaklanıyordur. İslam’a ve İslami değerlere karşı giriştiği bu pervasızca saldırılara rağmen halen daha bunları Müslüman olarak değerlendirip bunlara oy verenlerini şunu bilmeleri gerekir ki onlarda İslam’a ve İslami değerlere saldıran bu zihniyetin bu cüretkarlığına ortaktırlar. Herkesin aklını başına alması ve bu zillete daha fazla ortak olmaması gerekmektedir.