BATMAN- Türkiye Kızılayı Batman Şube Müdürü Dr. Hakkı İpek, İlke Haber Ajansı’na, kan bağışında bulunan bir bağışçının kanının, hangi aşamalardan geçtikten sonra hastalara nasıl ulaştırıldığını açıkladı.

Herhangi bir karşılık beklemeden kan bağışı aldıklarını söyleyen Dr. İpek, “Bizler Batman Kan Merkezi olarak, 2006 yılından bu yana, Batman ilimizde faaliyet gösteriyoruz. Faaliyetlerimizin temeli ise, hastaların kan ihtiyacını karşılamak için kurulan bir kurum olmamızdır. Bu ihtiyacı da bizler, gönüllü kan bağışçılarından karşılıyoruz. İsmi üzerinde, herhangi bir karşılık beklemeden kendi gönül rızalarıyla bağışta bulunan kimselere, “Gönüllü Kan Bağışçısı” diyoruz ve en güvenli kanı da gönüllü bağışçılarımızdan alıyoruz.” dedi.

“41 maddeli can alıcı soru formumuz cevaplandırılıyor”

Her gelen kişiden 41 maddelik can alıcı soru formunun doldurulması gerektiğini belirten Dr. İpek, “Ulusal formumuzda belli başlı kriterlerimiz var. Dünya standartlarında uygulanan kriterlere göre, Türkiye’de var olan Kızılaylar da bu şekilde kan alıyorlar. Bu kriterlerden bazıları, kişinin hiçbir zorunluluk olmadan, sadece gönül rızasıyla gelip, kan bağışında bulunmak isteğini bize bildirmesi gerekiyor. Kişi, kan bağışında bulunduktan sonra, kişiden resminin üzerinde olduğu bir belge istiyoruz. Belge varsa, 41 maddelik can alıcı soru formumuz var. Bunlara da cevap vermesi gerekiyor. Sorular cevaplandıktan sonra kişi, değerlendirilmek üzere doktor onayından geçiyor. Doktor kişinin formda cevabını belirtmiş olduğu 41 soruyu değerlendirdikten sonra, cevaplar doğrultusunda kişinin küçük çapta fizik muayenesini yapıyor. Bu fizik muayenede kişinin kan düzeyi, tansiyonu, ateşi ve bir hastalık hikayesi var mı, yok mu? Bunu sorguluyoruz. Eğer bununla alakalı bir sıkıntı yoksa, kişi kan bağışında bulunabiliyor.” şeklinde konuştu.

“Daha sonra 480 gram kan alıyoruz”

Kan bağışında bulunan kişinin bundan sonraki evrede, kolundan damar yolu açılarak, 480 gram kan alındığını söyleyen Dr. İpek, “480 rakamı kişilere çok gelebilir ama, her sağlıklı bireyin vücudunda 5 ile 6 litre arasında kan var. Biz onun sadece yüzde 13.1 oranında olan iki su bardağı gibi bir miktar olan  480 gramını alıyoruz. Daha sonra kişilerden aldığımız kanı, İstanbul Çapa’ya gönderiyoruz. Göndermemizin sebebi ise, aldığımız kanı direkt hastaya vermiyoruz. Aldığımız kanda kesinlikle bazı testlerin yapılması gerekiyor. Kişiler, kan bağışında bulunduktan sonra, kanı İstanbul’a laboratuar ortamına gönderiliyor. Bu testler Hepatit B, C, AİDS ve Sifiliz kan gurubu testleridir.” ifadelerini kullandı.

“Kanda bir pozitiflik yoksa tamamen üçe ayrılıp üç ayrı hastaya gönderiliyor”

Kişilerin 3 aylık periyotlarla kan bağışında bulunmaları halinde de her defasında bu testlerin tekrarlandığını belirten Dr. İpek, “Bu tekrarlanan testler sonucunda herhangi bir sıkıntı/pozitiflik yok ise, kişinin kanı laboratuar ortamında 3’e ayrılıyor ve 3 ayrı hastaya gönderiliyor. Bu da çok bilinen bir bilgi değil aslında. Kişiler verdikleri kanın sadece bir kişinin hayatını kurtardığını düşünüyor ama hayır. Kişinin 480 gram olarak vermiş olduğu kan, bir pozitiflik yoksa, tamamen üçe ayrılıp üç ayrı hastaya gönderiliyor. Bu aşamadan sonra geriye kalan tek işlem, kişinin vermiş olduğu kanı hastanelerin talebi doğrultusunda hastanelere göndermektir.” dedi. 

“Milyonlarca insan şuanda hastanelerde kan bekliyor”

Dr. Hakkı ipek son olarak, “Batman’da 7 tane aktif hastanemiz var. Hastanelerin bizden talep etmiş olduğu aylık bazda kan miktarı, 800 ünitedir. Ama bizler yapmış olduğumuz tüm çalışmalara rağmen bu kanın temininde güçlük çekiyoruz. Çünkü toplumsal olarak kan bağışı hakkında yanlış inanışlar var. Bu yanlış inanışlar, özellikle bölgemizin geleneklerinden kaynaklı. ‘Babama, anneme bir şey olursa, ben kanımı ona saklayayım’ zihniyeti var. Bu zihniyet kesinlikle yanlış bir zihniyet. Çünkü hayat, bu dünya, sadece bizlerin anne ve babalarından oluşmuyor. Milyonlarca insan şu anda hastanelerde kan bekliyor. Dolayısıyla kişiler, kan verse de, vermese de kişilerin kan hücreleri ter ve idrar yoluyla vücuttan çıkıyor. Ama dalağınızı ve kalbinizi yorarak dışarı çıkıyor. Bizler sizleri kan bağışına yönlendirirken, organlarınızı daha az yorarak ve bir vasıta aracılığıyla o kanı alıp hastalara ulaştırmak niyetindeyiz.” şeklinde bilgilendirmelerde bulundu. (Veysi Rüzgar-İLKHA)