Hoca’nın, 1980 öncesindeki kargaşaların akabinde bir askeri müdahalenin yapılacağını anladığını belirten Mevlüde Uçar, "Bu nedenle yanında yedek çamaşırların bulunduğu bir çanta ile dolaşıyordu. Ama vaazlarını vermeye devam ediyordu." dedi.
Yaşadığı acı dolu günleri anlatırken gözyaşına boğulan Uçar, 12 Eylül 1980 ihtilali sonrası kapıyı kırarak içeri giren görevlilerin eşini alıp götürdüklerini söyleyerek “Bu sırada bana yüzünü dönen Hocaefendi, `Küf kokulu zindan beni bekliyor. Kapı gıcırtısı, sevimsiz suratların ayak sesleri yine beni bekliyor. Allah`a emanet olun.` dedi ve gitti." diye konuştu.

“Adanmış Ömürler Programı”na konuk olan Mevlüde Uçar, eşine yaşatılan sıkıntıları anlatırken hem ağladı hem ağlattı.
Bağcılar Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen ve gazeteci-yazar Demet Tezcan’ın moderatörlüğünü yaptığı programda konuşan Uçar, 12 Eylül öncesi ve sonrasında yaşanan acı gerçekleri gözler önüne serdi. Eşinin o dönemlerde büyük ıstıraplar yaşadığını ifade eden Uçar, "Bana, 48 mahkemede anamdan emdiğim süt burnumdan geldi. Parmaklarımızdan cereyan vererek bizi sorguladılar. `Niye ayet okudun, niye hadis okudun?` dediler." diye konuştu.
Timurtaş Uçar`ın 1980 öncesindeki kargaşaların akabinde bir askeri müdahalenin yapılacağını anladığını kaydeden Uçar, "Bu nedenle yanında yedek çamaşırların bulunduğu bir çanta ile dolaşıyordu. Ama vaazlarını vermeye devam ediyordu." dedi. Eşinin gözaltına alındığı günü unutamadığını ifade eden Uçar, yaşadığı acı hatıraları gözyaşı dökerek şöyle dile getirdi: "Sabah aniden kapımız çalındı. Açmak için elimi uzattığımda dışarıdan kapıyı kırdıklarını gördüm. Bana, ‘Hocaefendi`yi götüreceklerini’ söylediler. Bu sırada yüzünü bana dönen Hocaefendi `Küf kokulu zindan beni bekliyor. Kapı gıcırtısı, sevimsiz suratların ayak sesleri yine beni bekliyor. Allah`a emanet olun.` dedi ve gitti."
“Allah bir daha o günleri bu millete göstermesin." diye dua eden Uçar, 3 ay kendisinden haber alamadıklarını belirtti. Aylar sonra eve geldiğinde tanınamayacak halde olduğunu ifade eden Uçar, “Sakallarını tek tek yolmuşlar. `Allah`ın gelsin seni kurtarsın` demişler. 20 kilo vermişti." dedi. Eşinin yıllarca adaletsizlikle mücadele ettiğini anlatan Uçar, o acılar çeken eşinin her kesimden dostu olduğunu ve hapisten sonra çok aranıp hal hatır sorulduğunu anlattı.

2000 YILINDA VEFAT ETTİ

Vaazları ve elden ele dolaşan kasetleriyle bir döneme damgasını vuran Timurtaş Hocaefendi, 12 Eylül 1980 darbesinde büyük sıkıntılar yaşadı. Hocaefendi 55 davada yargılandı,idamı istendi. Bütün davalardan beraat etti. Bu karardan 4 gün sonra, 2000 yılında Hakk`a yürüdü.