Makalenin Devamı İçin TIKLAYINIZ...
HÜDA PAR`dan Alınan Vergi mi, Haraç mı?
Vergi, bireyin kendisini koruyan yapıya vermekle mükellef olduğu metadır.
Bu meta kimi zaman para olurken kimi zaman da altın, gümüş ve hatta tarladan elde edilen ürün olabilir.
Bu kavram, İslam devletinde zekat, meşru olmayan yapılarda haraç diye adlandırılır.
Haraç, vergi ve zekat her ne kadar birbirine yakın gibi görünse de, sonuç itibariyle birbirinden tamamen farklıdır.
Her yapı, maiyetindeki insanlardan vergi, zekat veya haraç alır.
Tarihin bütün devirlerinde bu böyle olagelmiştir.
İlkel kabilelerde kabile üyeleri, reise vergi verirken, kabile reisi de karşılığında üyelerini dış tehlikelere karşı korur.
İslam devleti diye tabir edilen ve İlahi kuralların geçerli olduğu Asr-ı saadette Allah Resulü, maiyetindeki bireylerden zekat alırken onların can, mal ve namuslarını korumakla mükellefti ve bu mükellefiyetine sonuna kadar bağlı kaldı.
Modern seküler sistemlerde de devlet, vatandaşlardan kazancının bir kısmını vergi adı altında alırken, bunun karşılığında onların canlarını, mallarını ve namuslarını korumak zorundadır.
Bunları korumakta aciz kalan devletler, meşruiyetlerini kaybettiklerinden vergi toplamayı bırakmak zorundadır. Örneğin Esed`in Suriye`de vergi toplama gibi bir hakkı yoktur.
Esed, vatandaşlarının can, mal ve namus emniyetini sağlamadan para toplarsa topladığı para vergi değil haraç olur.
PKK/HDP bileşenlerinin Doğu`da halktan zorla topladıkları para aynen böyledir.
Söz konusu bileşenler, vatandaştan zorla para toplarken onları dış tehlikelere karşı koruyamadıkları gibi, varlıklarıyla vatandaş için bir tehlike dahi arz etmektedirler.
Doğu ve Güneydoğu esnafı devlete vergi verirken, PKK ve bileşenlerine de haraç vermek zorunda bırakılmış.
Devlet, halkını koruyamadığı halde vergi talebinde bulunursa bunun adı vergi değil haraç olur.
Hüda Par ve Mustazaflar grubu da her ne kadar PKK ve bileşenlerine haraç vermiyorsa da, kendisini korumaktan aciz devlete vergi adı altında verdiği de, haraç hükmündedir.
Devlet, Hüda Par ve Mustazaflardan neyin karşılığında vergi alıyor?
Can güvenliğini mi sağlıyor?
Ya mal güvenliği, namus güvenliği?
Hak getire.
Bırakın devletin bunu sağlamasını, söz konusu yapıya yakın insanları eften püften gerekçelerle cezaevine tıkmakta, her birine onlarca yıl ceza vermektedir.
Açıkçası devletin Doğu`da yaptığı, aslanın pençelerini söküp onu tilkiye maskara yapmaktır.
Hasılı kelam; devlet,Hüda Par ve ona yakın kurum ve kuruluşlardan vergi almamalıdır, aksi taktirde aldığı vergi değil haraç olur ve her haraç zulüm nişanesidir, ihanet kokar.
Tıpkı PKK`nin halktan aldığı haraç gibi.
Abdullah Güneş