BURSA – Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı ve Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, Bursa SKAL Kulübü’nün Kasım ayı toplantısında, gazetecilik mesleğinin  kronikleşmiş sorunları  hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 


 

Botanik Park’ta bulunan İskender Efendi Konağı’ndaki toplantıda konuşan Nuri Kolaylı, meslektaşlarının can güvenliğinin olmaması konusundan, meslek etiğine varıncaya kadar birçok konuya değindi.


Gazetecilik meslek onurunun adeta yerlerde süründüğünü üzülerek söylediğini kaydeden Nuri Kolaylı, “Gazetecilik ülkemizde, hiçbir vasfı olmayan insanların bile yapabileceği kuralsız bir meslek haline geldi. Yoldan geçen herhangi birine, ‘Gel kardeşim şu fotoğraf makinesini sana veriyorum, şu kağıt kalemi de al ve şuradan buradan fotoğraf çek ve notunu da bana getir’ dediğinizde, o insan eğitimi ve birikimi ne olursa olsun gazeteci sayılıyor. Aslında bizim mesleğimiz böyle bir meslek değildi” diye konuştu.
 

“İlkokulu bile bitirmeyen kişi gazeteci olabiliyor”


Gazetecilik mesleğinin kronik sorunlarına ilişkin Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Yalçın Akdoğan ile görüştüklerini belirten Nuri Kolaylı, “Bugün avukatlar hukuk fakültelerini bitirir, burayı bitirdikten sonra da staj yapar ve baroya kayıt yaptırır, bunun ardından avukat olarak kabul edilir. Aynı durum doktorlar için de geçerli. Mali müşavirlerde de benzer durumlar söz konusudur. Ama bizde böyle bir durum yok. Bizde ilkokulu bile bitirmeyen bir kişi gazeteci olabiliyor. Bizim en büyük sorunlarımızdan birisi bu. Bu durumu Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’a da Bülent Arınç’a da aktardık” ifadelerini kullandı.


Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, konfederasyonun, 8 federasyon ve bunlara üye 81 gazeteciler cemiyetinin güç birliği ile kurulduğunu belirterek, “Mesleğimizin onuru ve basın özgürlüğü ilk önceliğimiz” dedi.
Kolaylı şunları söyledi:


“Basın özgürlüğü ve basın özgürlüğünü de kapsayan ifade özgürlüğü, demokratik yaşamın olmazsa olmazıdır.  Çağdaş demokratik toplumlarda halkın haber alma hakkı basın ve ifade özgürlüğüyle mümkündür. Bu hak günümüzde sosyal medyayı da kapsayacak bir biçimde genişlemiştir.


Ancak, basınımızın bugünkü yapısını da içtenlikle ortaya koymak zorundayız. Gazete, televizyon, dergi, radyo, haber ajansı, internet ve sosyal medyayı kapsayan sektörümüzde, basın meslek ve etik ilkelerine uymayan kişiler boy göstermektedir. İsteyen herkes, eğitimine, bilgi birikimine bakılmaksızın habercilik yapabilmektedir.


Günümüz Türkiye’sinde basın sektöründe yaşanan sorunların en büyük nedeni de bu kuralsızlıktır. Sadece okuma yazma bilmeniz, gazetecilik yapmanız için yeterlidir. Gerçek gazetecilik eğitim ve bilgi gerektirmesine karşın, gazetecilik, isteyen herkesin kuralsızca yapabileceği bir iş durumundadır.
Standardı olmayan tek meslek grubunun gazetecilik olduğuna dikkat çeken Nuri Kolaylı, “Bu nedenle de hepimiz zaman zaman kendilerini basın mensubu zanneden bazı kişiler tarafından şantaja maruz kalıyoruz.” dedi.
 

Gazetecilik mesleği şantajcılardan arınmalı


Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nde meslek etiğine aykırı davranan  kişilerin durumunu Yönetim Kurulu toplantılarında görüşerek dernekten ihraç ettiklerini söyleyen Kolaylı sözlerine şöyle devam etti:


“Biz böyle kişileri aramızda barındırmıyoruz ama, maalesef şantajcı gazetecilerle biz bile karşı karşıya kalıyoruz. Biz böyle kişileri üyelikten atıyoruz ama bu yeterli olmuyor. Çünkü bir yaptırımı olmadığından, sözde gazeteciliğe devam ediyor ve ‘gazeteciyim’ diyerek piyasada dolaşıyorlar. Bu durum bizi ciddi derecede üzüyor. Biz fotoğrafı parayla satan bir mesleğin mensubu değiliz. Bu nedenle ilgili yasanın biran önce çıkmasını istiyoruz. Konfederasyonun da öncelikli hedeflerinde bu var. Mesleğimizin şantajcılardan arınması ve mesleğimizin meslek etiğinin ne olduğunu bilen kişilerden oluşmasını arzuluyoruz. “


Can güvenliğimiz de yok


Mesleğini, meslek etikleri çerçevesinde yerine getirmeye çalışan gazetecilerin can güvenliklerinin yok denecek kadar az olduğuna dikkati çeken Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, “Bu mesleği itibarıyla yapan çok sayıdaki meslektaşım için söylüyorum, her toplumsal olayda ilk darbeyi hep gazeteci yiyor. Bu gibi durumlar için de biz, devlet memurlarına uygulanan ayrıcalığın gazeteciler için de uygulanmasını istiyoruz. Arkadaşlarımız görevlerini yerine getiriyorlar. Görevleri başındaki arkadaşlarımıza yapılan müdahalelerin gerekli müeyyide ile cezalandırılması gerekiyor” açıklamasında bulundu.


"Güneydoğu yansıtıldığı gibi değil"


Konfederasyon Genel Başkanlığı görevine geldiği günden bu güne kadar geçen 5 aylık süre zarfından başta Güneydoğu olmak üzere Türkiye’nin birçok ilini gezdiğini anlatan Nuri Kolaylı, bu gezilerdeki ve özellikle de Güneydoğu izlenimleri hakkında şunları söyledi:


“Bütün Türkiye’yi dolaştım. En son Erzurum’dan Bingöl’e indik. Buraya giderken çok uyardılar fakat biz yine de gittik. Buradan baktığımızda Güneydoğu’da bir terör fırtınası estiğini düşünüyor insanlar ve ürküyorlar. Biz de giderken yolumuzu keserler mi diye düşünmüştük. Ama hiç de yansıtıldığı gibi değil. Ziyaretlerimizdeki temaslarımızda birçok kişiden şunları duyduk; ‘Bu ülkede barış olmalı. Barışın önüne engel olmak isteyen bir takım güçler var. Kim bu güçler? Öncelikle Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak isteyen, terörden beslenen dış güçler. Ayrıca içerde de bir takım güçler. Batman’da, Bingöl’de, Mardin’de, Kobani sürecinde yaşanan olaylardan şikayetçi olan yüzlerce kişi gördüm. Ülkemizi geleceğe, barış ve hoşgörü taşıyacaktır.”   (İLKHA)