6-8 Ekim saldırılarının gerçekleşmesinden kısa bir süre sonra Özgür Gündem’de yayınlanan makalesinde, 6 üyesini şehid veren Hür Dava Partisi’ne (HÜDA PAR) akla ziyan suçlamalarda bulunarak tepki çeken KCK Yürütme Konseyi üyesi Karasu, "6-8 Ekim tarihi devrimci serhıldanları çok haklıdır." diyerek saldırıları sahiplendi.
Benzer İçeriğe Sahip İki Farklı Yazı Yayınlandı
PKK`nin yayın organlarında aynı gün içerisinde benzer içirikli iki farklı versiyonla yazısı yayınlanan Karasu, ANF`de yayınlanan, “6-8 Ekim devrimci hamlesi meşru ve tarihsel bir eylemdir” başlıklı yazısında, "Aslında ``milli çözüm`` dedikleri de Kürtleri ulusal bir topluluk olarak kabul etmeden; soykırımı yeni koşullarda sürdürebilecek bir siyasi düzen kurulmasıdır. Nitekim şu anda çözüm olarak ortaya koydukları, Kürtleri zamana yayılmış soykırıma uğratma stratejisinden başka bir şey değildir." şeklinde hükümeti sert sözlerle eleştirdi.
"Özür Dileyecek Hiçbir Şeyimiz Yok"
Hükümeti kendilerine karşı psikolojik savaş yürütmekle suçlayan Karasu, kesin bir dil kullanarak yaşanan ölümden dolayı özür dilemeyeceklerinin altını çizerek, "Kürtlerin özür dileyeceği hiçbir şey yoktur. Özür dileyecek ve Kürt sorununda çözüm iradesi ortaya koyacak bir taraf varsa, o da hükümettir. Onlarca Kürt insanını katleden de hükümetin polisidir, hükümete bağlı kontralardır ve faşistlerdir. " suçlamasında bulundu.
Yardım Dağıtırken Katledilen Yasinlere Küstah Suçlama
Sözlerinden çözümü istemediğini ortaya koyan Mustafa Karasu, Bağlar`ın İskanevler semtinde bir hayır kuruluşunun hazırladığı Kurban eti paketlerini muhtaç ailelere dağıttıkları sırada PKK`li çetelerin barbarca katlettiği 16 yaşındaki Yasin Börü, 19 yaşındaki Hüseyin Dakak, Hasan Gökgöz, Riyad Güneş ve saldırıdan mucize eseri yaralı olarak kurtulan 19 yaşındaki Yusuf Er`e küstahça suçlamalar yönelterek, "Hükümet kendi polisinin, kontraların ve faşistlerin gerçekleştirdiği cinayetlerin hesabını vermesi gerekirken, temcit pilavı gibi beş altı Hüda-Par’lının öldürülmesini öne çıkarıyor. Böylece onlarca cinayetin üstünü örtmeye çalışıyor. Halk Amed’te ayağa kalktığında Hüda-Par’lılar başta Bağlar olmak üzere onlarca silahlı adamla halka polisin gözü önünde açıkça saldırıyor, bu saldırıda birkaç Kürt yurtseveri katledilirken onlarcası da yaralanıyor. Hüda-Par’ın başta Amed olmak üzere her tarafta saldırması ve birçok Kürt yurtseverini katletmesi görülmüyor; ama buna karşı halkın gösterdiği tepki ve birkaç Hüda-Par’lının öldürülmesi üzerinden bu gerçekliğin üstü örtülmeye çalışılıyor. Hüda-Par geleneğinin yirmi yıl öncesi saldırılarını bırakalım, son yıllardaki birçok saldırısı bile unutuluyor. Bunun halkta yarattığı travmanın son olaylardaki saldırıyla birlikte büyük bir tepkiye dönüşmesi göz ardı ediliyor. Öyle ki, onlarca cinayet bile bir tarafa bırakılıyor. Kürt halkı onlarca kayıp vermişken, Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş Amed’e geliyor, herkesten Hüda-Par’ı sahiplenmesini istiyor. Ama aynı Hükümet başta Antep olmak üzere öldürülen onlarca Kürt yurtseverinin hesabını sormuyor, hesabını vermiyor." gibi ifadelerle gerçekleri çarpıtmaya çalıştı.
40 Kişinin Yaşamına Mal Olan Saldırıları Sahiplendi
6-8 Ekim saldırılarında yaşamını yitirenler arasında ayırım gözetmeksizin herkesten özür dileyen HDP lideri Selahattin Demirtaş`ın aksine saldırıları üstlenmek manasına gelecek sözler sarf ederek saldırıları sahiplenen Karasu, "Bir kere daha vurgulayalım ki, Kobanê direnişini sahiplenen 6-8 Ekim tarihi devrimci serhıldanları çok haklıdır. Hiçbir psikolojik savaş bu haklı eylemin büyük tarihsel değerini ve yarattığı büyük sonuçları inkar edemez, ters yüz edemez. Eğer bu eylemler sırasında öldürülenler için özür dilemesi gereken bir makam varsa o da AKP Hükümeti`dir.
"6-8 Olayları, Kürdistan`da Serhıldanlar Tarihindeki En Büyük Ayağa Kalkmadır"
6-8 Ekim olayları, karşı devrime karşı bir devrimci hamledir. Aslında halkın kendiliğinden kalkışmasıdır. AKP`nin Kobanê politikası ve çatışmasızlığa karşı sorumsuz yaklaşımı böyle haklı bir direnişi ortaya çıkarmıştır. Bu direniş hem çok haklı hem de çok görkemlidir. Onurlu bir direniştir. Kürdistan`da serhıldanlar tarihindeki en büyük ve en onurlu ayağa kalkmadır. Her devrimci ayağa kalkışta bazı eksiklikler olabilir; ama hiç bir eksiklik ve yanlışlık devrimlerin haklı, meşru ve tarihsel karakterini küçültmez. Bu açıdan 6-8 Ekim devrimci ayağa kalkışında özür dilenilecek bir durum yoktur. Halkın bu görkemli ayağa kalışı sadece takdir edilir. 6-8 Ekim serhıldanlarına böyle bakılmadan, doğru mücadele ve demokrasi anlayışı kazanılamaz. " dedi.
Çetelere "Hendek Kazmaya Devam Edin" Mesajı
PKK`li çetelerin bölge halkının büyük tepkisini çeken hendek kazma gibi eylemlerine destek veren Karasu,şu sözlerle çetelere "hendek kazmaya devam edin" mesajı verdi: "Türkiye`de demokratikleşme olmaz ve Kürt sorunu çözülmezse halkın direnişi devam edecektir. Nitekim devam etmektedir. Kürdistan`da gençlerin ve halkın birçok yerde devleti ve polisi mahallelere sokmaması bu direnişin parçasıdır. Halk bu direnişi göstermezse devlet bu mahallelere girecek, terör estirecek, daha fazla tutuklama yapacaktır. Polis ve asker terör estirince bu meşru olacak, ama halk direnince asayişi bozma olacak! Bu mantık yanlıştır; devlet terörünü meşru görmektir." (Hürseda Haber)