GÜMÜŞHANE - Gümüşhaneli Bürokratlar Derneği (GÜBDER) tarafından organize edilen “Gümüşhaneli Öğretmenler ve Öğrenciler Buluşması” programında konuşan Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, öğrenciyi merkeze alan bir eğitim sisteminin gerektiğini belirtti.
“Türkiye’nin ve gençliğin yeniden inşası, bu eğitim sistemiyle zor.”diyen Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar eğitim sistemimiz eleme esasına dayanırdı. Hep bir yarış vardı. Eğitim sistemiz test ve tost arasına sıkıştırılmış. Test çözenin değerli olduğu, ahlaklı olanın birey olmanın hiçbir öneminin olmadığı bir eğitim sistemi vardı. Bu durum maalesef memuriyette de meslek memnuniyetsizliğini ortaya çıkarıyordu. Bana göre Türkiye’nin en önemli konusu eğitim ve demokratikleşmedir. Eğitimin en önemli lokomotifi de öğretmendir. Ama öğretmen, bari öğretmen olayım diye mesleğe girmişse, sınıfta onun lider olmasını beklememek gerekiyor. Bu şartlarda idealizmden söz edemeyiz. Bu eğitim sisteminde öğretmenlerin öğrencinin dertleriyle dertlenmesini bekleyemeyiz. Eğitim sisteminin bu çarpıklığının düzeltilmesi gerekiyor”
Çözüm Süreci konusuna da değinen Gündoğdu, “Çözüm Süreci, Çanakkale ruhunun yeniden tesis edilmesidir. Çanakkale’ye gittiğinizde Gazzeli kardeşimizin de orada bizim kurtuluş mücadelemize destek olduğunu göreceksiniz. Orada, Kürt’ün, Türk’ün, Çerkes’in, Laz’nn emperyalizmin topuna tüfeğine karşı, kazma küreklerle kurtuluş mücadelesi verdiğini görürsünüz. Bizim bu ruhu yeniden tesis etmemiz gerekiyor. Çözün süreci bunun tekrardan hayata geçiş evresidir. Kürt sorununda en önemli madde Kamu Güvenliğidir. Kamu Güvenliği kesinlikle sağlanmalıdır, aksi halde birlik ve düzenden söz edilemez. Kamu güvenliği ve çözüm süreci birlikte devam etmelidir.” ifadelerini kullandı.
“12 Eylül’ün mağdurları gençlerdir”
Darbelerin en çok gençleri mağdur ettiğini ifade eden Gündoğdu, “12 Eylül döneminde darbeci paşanın ‘Bir sağdan, bir soldan astık’ dediği gençler, lise ve üniversite gençliğidir. Toplum mühendisliği ile milletimiz kamplara ayrıştırıldı, bölündü, parçalandı. Bu alışkanlıkların tamamı eski Türkiye’de kaldı. Eski Türkiye’de 1961 anayasasıyla darbelerin kurumsallaştığı bir yapı mevcuttu. 1961 anayasası ile hakimiyet belirli kurumların eline verilmiştir. Bu sitemde meclis devre dışı kalmış, bütün yetkiler kurumların hükmüne girmiştir.” dedi.
“Terörün karşısında, kardeşliğin yanındayız”
Darbe dönemlerinin sona erdiğini belirten Gündoğdu, “Millete dayanmayan, millet iradesine güvenmeyen, rakibini egale etmek için darbeciden medet uman anlayışlar, 2010 Referandumu ile tarihin çöp sepetine atılmıştır. Bir daha dirilme şansı yoktur, ölmüştür, millet tarafından öldürülmüştür. Terörün karşısında, kardeşliğin yanındayız, mazlumun tarafındayız. Çözüm sürecini eşit yurttaşlık ve ebedi kardeşlik için destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Mescid-i Aksa onurumuzdur”
Filistin konusuna da değinen Gündoğdu, Batı uygarlığının da çifte standartları olduğunu vurgulayarak, Mescid-i Aksa'nın zulme uğramasına kimsenin ses çıkarmadığını sözlerine ekledi. Gündoğdu, “Mazlumun rengine bakılmaz. Mazluma sahip çıkmak herkesin görevidir. Mescid-i Aksa onurumuzdur. Onurumuzun çiğnetilmesine asla müsaade etmemeliyiz. Sömürüye, işgale, Siyonizm’e hayır” dedi. (İLKHA)