HABER MRK- Başkent Öğretmenevi’nde Gümüşhaneli Bürokratlar Derneği(GÜB DER) tarafından organize edilerek gerçekleştirilen “Gümüşhaneli Öğretmenler ve Öğrenciler Buluşması” programında eğitimciler ve öğrencilerle bir araya gelen Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, burada bir konuşma yaptı.
“Eğitimin en önemli lokomotifi öğretmen”
Konuşmasında öğrenciyi merkeze alan bir eğitim sisteminin gerekliliğinden söz eden Gündoğdu, “Türkiye’nin ve gençliğin yeniden inşası, bu eğitim sistemiyle zor. Bugüne kadar eğitim sistemimiz eleme esasına dayanırdı. Hep bir yarış vardı. Eğitim sistemimiz test ve tost arasına sıkıştırılmış. Test çözenin değerli olduğu, ahlaklı olanın, birey olmanın hiçbir öneminin olmadığı bir eğitim sistemi vardı. Bu durum maalesef memuriyette de, meslek memnuniyetsizliğini ortaya çıkarıyordu. Bana göre Türkiye’nin en önemli konusu eğitim ve demokratikleşmedir. Eğitimin en önemli lokomotifi de öğretmendir. Ama öğretmen, ‘Bari öğretmen olayım’ diye mesleğe girmişse, sınıfta onun lider olmasını beklememek gerekiyor. Bu şartlarda idealizmden söz edemeyiz. Bu eğitim sisteminde öğretmenlerin, öğrencinin dertleriyle dertlenmesini bekleyemeyiz. Eğitim sisteminin bu çarpıklığının düzeltilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Necip Fazıl’ın, Bediüzzaman’ın verdiği mücadeleyi miras olarak görüyorum”
Örgütlü olmanın önemine de değinen Gündoğdu, örgütlü olmayı çok önemsediğini, bunun için de Mehmet Akif İnan’ın yanında yer aldığını, Mehmet Akif Ersoy’un hayranı olduğunu, Necip Fazıl’ın, Bediüzzaman’ın verdiği mücadeleyi miras olarak gördüğünü sözlerine ekledi.
Gündoğdu, “Türkiye’de bir zamanlar başörtüsü zulmünü yaşadık, Mehmetçiklerimizin arasında, annesi başörtülü olduğu için, YAŞ kararlarıyla askerlikten atılanlar oldu. Vesayetçi eski Türkiye’de, bu algı hakimdi” diyerek geçmişte yaşanan başörtüsü sorununa tepki göstererek, bu vesayetçi sistemin 2010 tarihli referandumla son bulduğunu söyledi.
“En çılgın proje çözüm sürecidir”
Konuşmasında “Çözüm Süreci, Çanakkale ruhunun yeniden tesis edilmesidir” diyen Gündoğdu, “Çanakkale’ye gittiğinizde Gazzeli kardeşimizin de, orada bizim kurtuluş mücadelemize destek olduğunu göreceksiniz. Orada, Kürt’ün, Türk’ün, Çerkes’in, Laz’ın, emperyalizmin topuna tüfeğine karşı, kazma küreklerle kurtuluş mücadelesi verdiğini görürsünüz. Bizim bu ruhu yeniden tesis etmemiz gerekiyor. Çözün süreci bunun tekrardan hayata geçiş evresidir. Kürt sorununda en önemli madde Kamu Güvenliğidir. Kamu Güvenliği kesinlikle sağlanmalıdır, aksi halde birlik ve düzenden söz edilemez. Kamu güvenliği ve çözüm süreci birlikte devam etmelidir. Çözüm süreci Türkiye’nin en önemli çılgın projesidir” ifadelerini kullandı.
“Çağın insanını yetiştireceğiz”
Genç Memur-Sen ile çağın insanı, onurlu gençler yetiştirileceğini belirten Gündoğdu, şu şekilde konuştu: “Bütün Türkiye’de örgütlenen Genç Memur-Sen’le, çağın insanı, Kur’an’ın Müslüman’ı gençler yetiştireceğiz. Yeni Cemil Meriç’ler, Sezai Karakoç’lar Mehmet Akif İnan’lar, Seyyid Kutuplar, çağın İbn-i Sinaları, Gazali’lerini ortaya çıkaracağız. Amacımız Anadolu’yu Hikmet eğitiminin merkezi yapmaktır. Bunu gençlerle başaracağız. Medeniyet fikrimizi, ilim, irfan ve kültür sütunları üzerine temellendireceğiz. Hem büyük Türkiye’yi hem de kadim medeniyeti birlikte inşa edeceğiz. Medeniyetimizin ihyası için ülkemizi büyük davanın mekanı yapmalıyız. Amacımız büyük Türkiye, Anadolu’yu Hikmet eğitiminin merkezi yapmaktır. Medeniyet fikrimizi, ilim, irfan ve kültür sütunları üzerine temellendireceğiz. Hem büyük Türkiye’yi hem de kadim medeniyeti birlikte inşa edeceğiz.”
Yeniden büyük Türkiye yolculuğu
“Yeniden büyük Türkiye yolculuğunda birçok zorlukla karşılaşıyoruz, ama bu zorlukları sabırla, metanetle ve çalışarak aşacağız” diyen Gündoğdu, “Bu yolculuk millet iradesinin hakim olduğu kutlu bir yolculuktur. Millete dayanmayan, millet iradesine güvenmeyen, rakibini egale etmek için darbeciden medet uman anlayışlar, 2010 Referandumu ile tarihin çöp sepetine atılmıştır. Bir daha dirilme şansı yoktur, ölmüştür, millet tarafından öldürülmüştür. Terörün karşısında, kardeşliğin yanındayız, mazlumun tarafındayız. Çözüm sürecini eşit yurttaşlık ve ebedi kardeşlik için destekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Mescid-i Aksa’da işgale hayır”
Gündoğdu, Batı uygarlığının da çifte standartları olduğunu vurgulayarak, Mescid-i Aksa'nın zulme uğramasına kimsenin ses çıkarmadığını belirten Gündoğdu, “Mazlumun rengine bakılmaz. Mazluma sahip çıkmak herkesin görevidir. Mescid-i Aksa onurumuzdur. Onurumuzun çiğnetilmesine asla müsaade etmemeliyiz. Sömürüye, işgale, Siyonizm’e hayır” dedi. (İLKHA)