HAKKARİ - MAZLUM-DER Hakkari Şube Başkanı Cengiz Şen, Yüksekova`da ikamet eden ve dindar kimliğiyle tanınan 60 yaşındaki Hacı İrfan Atsız`ın infazını kınayan bir açıklama yaptı. Son dönemlerde cereyan eden olayların, toplum üzerinde oluşturduğu gerilim ve korku karşısında derin bir kaygı ve üzüntü içersinde olduklarını ifade eden Şen, halkın İrfan Atsız’ın cenazesine sahip çıktığını ifade etti.
“Halk, katledilen Atsız’ı sahiplendi”
Atsız’ın mütedeyyin kimliğine dikkat çeken Şen, "Yüksekova`da ikamet eden ve dindar kimliğiyle tanınan 60 yaşındaki Hacı İrfan Atsız`ın birkaç gün önce evinin önünde kimliği bilinmeyen maskeli kimselerce ensesine kurşun sıkılarak öldürülmesi olayıyla ilgili olarak bilgi almak için Mazlum-Der heyeti olarak Yüksekova`ya gittik. Daha sonra resmi yetkililer, STK`lar, ailesi ve komşularıyla çeşitli görüşmelerde bulunduk. Yapmış olduğumuz görüşmeler neticesinde, Hacı İrfan Atsız`ın kendi halinde biri olduğu, dini inancında sağlam ve samimi bir kişiliğe sahip olduğu, bugüne kadar hiçbir kimseye herhangi bir zararının dokunmadığı, hiçbir kimseyle herhangi bir husumetinin ve borcunun olmadığı, çevresi tarafından sevilen ve sayılan bir sima olduğunu öğrendik. Taziyede gördüğümüz kadarıyla Yüksekova halkı çok ciddi bir kalabalık ve yoğunlukla cenazeyi sahiplenmiş, olayı tasvip etmemiş, merhum Hacı irfan Atsız`a sahip çıktığını göstermiştir.”dedi.
“Dini değerlere ve dindar şahsiyetlere yönelik saldırıların kabul edilebilir bir yanı yoktur.”
Yapılan saldırılardaki ayrıntılara da dikkat çeken Şen, "Yaşanan olay hakkında bizimle görüşen kimselerin altını çizdiği önemli bir husus da, son dönemdeki IŞİD hadisesinden sonra bazı kesimlerce bölgedeki dindar şahsiyetlerin ve İslami değerlerin aşağılanmasına yönelik kirli ve bilinçli bir propagandanın yürütüldüğü ve 90`lı yıllardakine benzer infaz listelerinin var olduğuna dair söylentilerin halk arasında dolaştığı ve bunun çok ciddi bir tedirginliğe yol açtığını gözlemlemiş olmamızdır. Böyle bir algının oluşturulması tarihsel ve sosyolojik olarak toplumumuzun inanç ve değerleriyle uyuşmadığı, toplumumuzun farklı din ve düşüncelere sahip çok kültürlü bir toplum olduğu, yekpare bir toplum olmadığı ve bu algının gelecekte toplumumuzda ciddi infiallere ve travmalara yol açabileceği noktasında kaygılıyız. Dini değerlere ve dindar şahsiyetlere yönelik saldırıların kabul edilebilir bir yanı yoktur. Bu olayın faili ya da failleri yalnızca tetiğe basanlar değil, aynı zamanda bu algıyı oluşturan, bu algıyı besleyen kesimlerdir."ifadelerini kullandı.
"Bu üzücü hadiselerin bir daha vuku bulmaması için başta devlet yetkililerine ve siyasi aktörlere sesleniyoruz" diyen Şen, "Yaşanan bu üzücü olayların derhal önüne geçilmeli, karanlıkta kalan kısımları tüm yönleriyle aydınlatılmalı ve toplumda normalleşme sağlanmalıdır. Aksi takdirde toplumda oluşturulmaya çalışılan korku ve sindirme çabaları toplumu 90`lı yıllara geri götürecek ve telafisi mümkün olmayan yıkım ve kaosa sebebiyet verecektir. Bu elim hadiseyi nefretle kınıyor ve merhumun ailesine Allah`tan sabır diliyoruz.”dedi. (İLKHA)