Abdusselam Güneş / doğruhaber
Eğitim-Bir-Sen 4. İlçe Temsilcileri Toplantısı, 900 ilçe temsilcisinin katılımıyla Kızılcahamam`da gerçekleştirildi. Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu burada yaptığı konuşmada, “Başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere bazı hizmet bölgeleri için eğitimcilere de rotasyon değil, doktorlarda olduğu gibi malî özendirmeler yapılmalıdır” diye konuştu. Anayasa dışında kısa ve orta vadede üzerinde duracakları konulara da değinen Ahmet Gündoğdu, başörtüsü sorununun çözüme kavuşturulması, kesintisiz eğitimin 18. Millî Eğitim Şûrâ kararları gereği kesintili hale getirilmesi, Millî Güvenlik Dersi’ne branş öğretmenlerinin girmesi, din ve değerler eğitimi verilmesi, karma eğitimin zorunluluk olmaktan çıkarılması ve pedagojik olmayan andımız uygulamasına son verilmesi gibi konuların öncelikleri arasında yer alacağını söyledi.
RUHSUZ VE KÖR BİR ANAYASA İSTİYORUZ
Yeni Anayasa’nın, Memur-Sen’in genelde yapacağı en önemli işi olduğunun altını çizen Gündoğdu, “Eğitim-Bir-Sen de bunun lokomotifidir. Yeni anayasa niçin önemli? 1921 Anayasası bizim anayasamız, milletin ruhu var orada. 1924 Anayasası’nda eksen kayması başlamıştır. Yeni anayasada tek derdimiz, insanı olduğu gibi kabul etmesidir. Bizler asla haklarları pazarlık konusu yapmayız. İnsanlık ortak paydasında hemfikirsek, Müslüman olmasının, dinsiz olmasının, solcu olmasının, sağcı olmasının hiçbir önemi yok. Ruhsuz, kör bir anayasa istiyoruz, ki devlet vatandaşına eşit mesafede olabilsin. Kimin ne giyeceğine, çocuğunun din dersi alıp almayacağına devlet karar vermesin. Vatandaşını tanımlayan değil, tanıyan devlet istiyoruz” diye konuştu.
ÖĞRETMENLERE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞMEKTEDİR
Türkiye’nin inşasında öğretmenlere çok önemli görevler düştüğünü belirten Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Rahat-hazır ol, ceket, kravat, saç gibi meselelerle uğraşmayıp doğrudan gönüllere hitap ederek demokratikleşmeyi evinde, sınıfında, okulunda başlatan, onları hayata hazırlayan öğretmenlikten daha önemli bir görev yoktur. Gelin, araç ile amaç arasında bir cümleye yer verelim. Eğitimde ritüellere takılıp amaç göz ardı edilmektedir. Onun için eğitimde sivilleşmeye ihtiyaç vardır. Aracı amacımız haline dönüştürdüğümüz zaman sıkıntılar başlar. Yeni Bakan’dan, eğitimdeki militer anlayış ve ritüelleri tasfiye etmesini bekliyoruz.”
BU ÜLKEDE KADINLAR ARASI EŞİTLİK YOK
“Bir öğretmenin başörtüsüyle derse girmesi kimi ilgilendirir” diyen Ahmet Gündoğdu, “Feministlere çağrıda bulunuyorum: Kadın-erkek eşitliği sloganından vazgeçin; bırakın kadın-erkek eşitliğini, bu ülkede kadınlar arası eşitlik bile yok. Devlet dairesinde, üniversitede, Meclis’te başörtülülerin bulunması için mücadele edeceğiz. Yeni anayasada başörtüsü olmasın; ama başörtüsünü yasak etmenin utanç vesilesi olacağı bir iklim oluşturulsun” değerlendirmesinde bulundu.
EĞİTİM KESİNTİLİ OLMALIDIR
Kesintisiz eğitime karşı olmadıklarını dile getiren Gündoğdu, şunları söyledi: “Altyapı uygunsa yirmi yıl yap; ancak bir taraftan daha okula tebeşir gönderemiyorsunuz, hizmetli tayin edemiyorsunuz, diğer taraftan 8 yıllık, 12 yıllık, 15 yıllık eğitim teorisinden bahsediyorsunuz. Bilimsel mi, hayır; pedagojik mi, hayır; bunun için bilimsel çalışma yapıldı mı, hayır. Bunu biz 18. Milli Eğitim Şurası’nda şu şekilde tavsiye ettik: Anaokulu bir, ilkokul dört, ortaokul seçmeli dersler havuzunun olduğu, lisede nereye yöneleceğini belirlediği ona göre meslek eğitimi, dil eğitimi, çıraklık eğitimi, üniversite eğitimi gibi dersler alabildiği dört yıl olmak üzere 9 yıllık zorunlu ama kesintili eğitim modeli. Sonra liseyi isteğe bağlı model şeklinde öneriyoruz. Lise diploması istensin; ama devam mecburiyeti olmasın. İsteyen öğrenci 4 yıllık eğitimi 2 yılda bitirebilsin. Bizler bu 1+4+4+4 modelinde kararlıyız.”
OKULLARDA KOMUTAN İSTEMİYORUZ
Milli Güvenlik Dersi’ne branş öğretmenlerinin girmesini istediklerini kaydeden Gündoğdu, “Milli Güvenlik dersine girenler 28 Şubat döneminde okullardaki personeli dini bir his dahi taşısa fişlediler. İki saat ders anlatmak için okula gelen komutanlar, müdürün de öğretmenin de hizmetlinin de komutanı oluyor. Okullarda komutan istemiyoruz, öğretmenlerden de komutanlık istemiyoruz.” dedi.
KARMA EĞİTİME SON VERİLMELİDİR
Gündoğdu, karma eğitim mecburiyetinin sona erdirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Çocuğunu karma eğitim veren okullarda okutmak isteyen veliler var ve çoğunlukta; ancak çocuklarını kız lisesine veya erkek lisesine göndermek isteyen velilere de devlet yardımcı olmak zorundadır. Güneydoğu’da sorun var, kız çocukları okumuyor. Çünkü din eğitimini yeterli vermemişsin, kız okullarını da kapatmışsın. Aileler de kızını karma eğitim veren okula göndermek istemiyor. O zaman bu ailelerin de isteklerini dikkate alan bir çalışma yapmalısınız. Haydi kızlar okula demekle kızlar okula gitmiyor.” diye konuştu.
Çocukların her gün pedagoji ve bilimsel olmayan ifadelerle dolu olan andımızı koro halinde söylemelerinin sorgulanması gerektiğini söyleyen Gündoğdu, “Bu, pedagojik mi, bilimsel mi, ne kazandırıyor? Türküm, doğruyum, çalışkanım deyince insanlar doğru, çalışkan mı oluyor? Bunları düşünmek lazım. Bırakın andımızı, çocuklarımıza her gün koro halinde Fatiha’yı bile okutsanız tiksindirirsiniz” ifadelerini kullandı.