BİNGÖL - 14 Kasım Diyabet Günü nedeniyle bir açıklamada bulunan Bingöl İl sağlık Müdürü Dr. Abdullah Demir, diyabetin kan şekerini düzenleyen insülin hormonunun yetersizliğiyle oluştuğunu belirti.

Demir, “Yapılan bilimsel çalışmalarda ülkemizde yaklaşık 6,5 milyon kişinin diyabetli olduğu, yaklaşık 3,2 milyon kişinin ise diyabetli olduğundan haberdar olmadığı tespit edilmiş ve ülkemizde 20 yaş üzerindeki her yedi kişiden birinin diyabetli olduğu ortaya çıkmıştır.” dedi.

Halk arasında ‘şeker hastalığı’ olarak da bilinen Diyabet, pankreastan salgılanarak kan şekerinin kullanımını düzenleyen insülin hormonunun yetersizliği veya etkinliğinin azalması sonucu metabolizma bozukluklarıyla seyreden bir hastalık olduğunu belirten Demir, hastalık belirtilerini ve meydana gelen Tip’ lerini şu şekil açıkladı:


-Açlık kan şekeri 126 mg/dl veya üzerinde ise


-Herhangi bir saatte bakılan kan şekeri 200 mg/dl veya daha fazla ve beraberinde çok su içme, çok idrara çıkma veya açıklanamayan kilo kaybı varsa


-75 gr glikoz içerek yapılan oral glikoz tolerans testinden (şeker yüklemesi) iki saat sonra kan şekeri 200 mg/dl veya daha fazla ise yukarıdakilerden en az bir tanesi varsa bozulmuş glukoz tolerans tanısı koyulur.


-Tip 1 Diyabet: Pankreasta insülin üreten hücrelerin harap edilmesi ile ortaya çıkar. İnsülin olmadığı için şeker enerji üretiminde kullanılamaz. İnsülin olmadığı sürece kan şekeri yüksek kalır. . Tip 1 diyabetin tedavisinde vücutta eksik olan insülin hormonunu dışarıdan yerine koymak gerekir. Günümüzde kalem, pompa ve çok ince iğnesi olan şırıngalarla insülin tedavisi çok rahatlıkla uygulanabilmektedir. Tip 1 diyabet genellikle 35 yaş altında başlar.


-Tip 2 Diabetes Mellitus: Pankreastan kana yeterince insülin salgılanamaması veya üretilen insülinin vücutta yeterince etki gösterememesi ile ortaya çıkar. En sık görülen diyabet (şeker hastalığı) tipidir. Genç insanlarda da görülebilmesine rağmen genellikle 35-40 yaşından sonra ortaya çıkar. Tedavisi genellikle beslenme alışkanlıklarının düzeltilmesi, şişman hastalarda kilo verilmesinin sağlanması, düzenli egzersiz ve ağızdan alınan insülin salgılanması ve şekerin kullanımını düzenleyen ilaçlarla tedavi edilir. Ancak ilerleyen zaman içinde bu hastalığın tedavisi için de insülin kullanılması gerekebilir.


Gestasyonel Diyabet: Gebelikte ortaya çıkan diyabet türüdür.

Dr. Abdullah Demir; kalıtım, obezite (şişmanlık), gebelik, bazı ilaçların uzun süre kullanımı (diüretik, kortikosteroid… vb), enfeksiyonlar, fiziksel ve psikolojik travmalar ve bazı pankreas hastalıklarını diyabetin ortaya çıkmasını kolaylaştıran başlıca etmenler olarak sıraladı.

Demir, yüksek kan şekeri belirtilerini ise “Sık sık idrara çıkma, aşırı susama, bulanık görme, halsizlik, bitkinlik, beklenmedik kilo kaybı, acıkma hissir, mide bulantısı, kusma, nefes kokusu, erkeklerde empotans, sık idrar yolu enfeksiyonu, adetten kesilme, kuru ve kaşıntılı deri ve yaraların geç iyileşmesi olarak açıkladı. Bununla beraber, Kan şekeri düzeyleri kontrol altında tutulursa uzun vadede gelişebilecek komplikasyonlar da engellenebilir dedi.

“Diyabet; göz hastalıkları, böbrek hastalıkları, sinir hasarı, damar tıkanıklıklarına neden olmaktadır.”diyen Demir, “Diyabetli birey kadar ailesinin ve çevreninde bilinçlenmesi, her şeyin daha kolay olmasını sağlayacaktır.”ifadelerini kullandı.
Demir son olarak, “Diyabeti bir hastalık değil de yaşam şeklini değiştirmek olarak benimser ve beslenmenize itina gösterirseniz, kolaylaşan hayat size hastalık değil mutluluk verecektir. Diyabette beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesinin amacı; hayatınız boyunca uygulayabileceğiniz en ideal beslenme programını oluşturarak kan şekerinizi normal seviyeye yakın tutmak, hiperglisemi (şeker yükselmesi) ve hipoglisemiyi (ani şeker düşmesi) önlemek, ideal vücut ağırlığınızı sağlamak ve korumak, hastalığınızla ilgili ilerde oluşabilecek büyük ve küçük komplikasyonları önlemek, çocukluk ve ergenlik döneminizde normal büyüme ve gelişmeyi sağlamak, gebe ve emziklilikte yeterli beslenmenizi sağlamak, kısaca yaşam kalitenizi yükseltmek ve yaşam sürenizi uzatmaktır. Her bireyin diyetinin farklı olduğunu unutmamalı ve bir uzmana başvurarak size uygun beslenmeyi öğrenmelisiniz.” şeklinde konuştu. (İLKHA)