Hüseyin Kaya / Doğruhaber/Haber Yorum

Türkiye siyasetinde “Çark etmek” dendiğinde aklımıza Kemal Kılıçdaroğlu gelirdi.

Bir gün söylediğinden bazen bir hafta bazen bir gün hatta bazen bir saat içinde çark edebiliyordu.

Kemal Bey’e ve çarklarına alıştığımız için artık birçoğunu gündem bile yapmıyoruz.

Sonra HDP’liler ve Demirtaş bu görevi devraldı gibi.

O da çok sayıda örnekle bize “siyasi çarkın” seçkin örneklerini sundu.

Bunlardan bir tanesi Yüksekova’da Ubeydullah Durna’nın PKK’li çeteler tarafından şehid edilmesi sonrası yaşanmıştı.

Diyarbakır’da kendisini ziyaret eden sivil toplum kuruluşu temsilcilerine karşı yumuşak bir dille çatışmadan uzak olduğunu söyleyen Demirtaş, Yüksekova’ya gittiğinde “Gever meydan okuma yeri değildir” diyerek yapılan şiddeti ve cinayeti sahiplenmiş ve haklı bulduğunu söylemeye çalışmıştı.

Kobani olaylarıyla ilgili de benzer bir durum yaşandı.

Tabii biz bunlara baktığımızda bunun Türkiye’ye has bir şey olduğunu sanıyorduk.

Yani batıda siyasi bir “u dönüşü” söz konusu olduğunda aktörler kamuoyunu bilgilendirir, özür diler ve sebebini izah etmeye gayret gösterirlerdi.

Ya da çark örnekleri oldu da biz buraya fazla odaklandığımız için fark edemedik.

Joe Biden’in açıklamaları medyaya düşünceye kadar.

Olayı kısaca özetleyelim.

Amerikan Başkan Yardımcısı Joe Biden, Eylül ayı sonlarında Harvard Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada, aralarında

Türkiye’nin de bulunduğu bölgedeki müttefiklerinin Suriye’deki aşırı unsurlara milyonlarca dolar para ve tonlarca silah akıttığını söyleyip Türkiye’den Suriye’ye giden yabancı savaşçılar konusunda da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisine “Siz haklıydınız” dediğini iddia etmişti.

Erdoğan’ın tepkisi sert oldu.

Sonra Biden’in ofisinden ve Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Biden’in Erdoğan’ı arayıp özür dilediği duyuruldu.

Aradan bir ay geçti.

Bir televizyon kanalında konu kendisine hatırlatılınca Biden, bu kez özür dilemediğini iddia etti.

10 gün kadar sonra Türkiye’ye gelecek Biden. Bu süre zarfında farklı açıklamalar yapıp yeni çark örnekleri sunabilir.

Tabii bu çark “küresel çark” kategorisinde olunca formatı değişiyor.

Kemal Bey’in çarkları genelde bir konuda bir defa oluyor, sonra başka bir konuya geçiliyordu.

Biden’in “Küresel çark” örneğinde aynı konu etrafında defalarca dönmek gibi bir şey var.

Onlar alışkın; ama bizim başımız dönüyor. Global düşünmeye daha alışamadık mı ne?!