AĞRI - Nezehat Çeçen Konferans Salonunda gerçekleştirilen ‘Ebolayı Tanıyalım’ seminerine, akademisyenler, öğrenciler ve Ağrı Devlet Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Komitesi hemşireleri Nurten Alptekin ile Yasemin Demir katıldı.

Alptekin ve Demir’ in Ebola hastalığı hakkında bilgi verdikten sonra Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Mehmet Mehdi Solmaz sunum yaptı.

Ebola hastalığının ilk olarak Sudan ve Demokratik Kongo Cumhuriyetinde 1976’da ortaya çıktığını belirten Solmaz, “Ebola Virüsü Hastalığı salgınları, öncelikle tropikal ormanların yakınında bulunan Orta ve Batı Afrika’nın ücra köylerinde meydana gelmektedir. Virüs, insanlara vahşi hayvanlardan geçmekte ve insandan insana bulaşmaktadır. Meyve yarasaları, Ebola virüsünün doğal konağı olarak görülmektedir. Virüs için inkübasyon dönemi 2 - 21 gün arasında değişmektedir. Virüs, Sodyum Hipoklorite, Lipit Çözücülere ve Ultraviyole ışınlarına karşı duyarlıdır. Oda sıcaklığında 6 gün yaşar. Ebola virüsünün görüldüğü hastalardaki en önemli belirtiler, yüksek ateş, kanama ve kaçış sendromudur. Ebola Hemorajik Ateşinden etkilenen bölgelerde yaşayan insanların hastalıktan korunmak için dikkat etmesi gereken bir takım noktalar bulunmaktadır.”dedi.

Solmaz, hastalığı önlemenin en önemli uygulamalarından birinin de ellerin düzenli olarak yıkanması olduğunu belirterek hastalıktan korunma yollarını ise şöyle anlattı: “Ellerin su ve sabunla yıkanması cidden potansiyel enfekte materyalleri uzaklaştırır ve hastalığın geçişini önler. Bunun yanı sıra eldiven kullanılan durumlarda eldivenler çıkarılmadan önce su ve sabunla yıkanmalı ve eldivenler çıkarıldıktan sonra eller yıkanmalıdır. Ölü hayvanlarla, özellikle primatlarla temastan kaçınılmadır. Yerel pazarlarda tüketim için satılan primatlar dâhil vahşi hayvanların eti yenmemelidir. Enfeksiyon olasılığını asgariye indirmek için Ebola Virüsü enfeksiyonu olduğundan şüphelenilen insan ya da hayvanlarla yakın temas ederken enfeksiyon kontrol önlemleri uygulanmalıdır. Sağlık Bakanlığı, insanlarda ve primatlarda sıklıkla ölüme yol açan Ebola virüsünün özel bir tedavisi ya da aşısının olmadığını belirtmektedir. Şu an için Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bugüne kadar 8 bin 399 vakadan 4 bini ölümle sonuçlanmıştır. Ölümlerin yüzde 63’ü yüksek ateşli kanama, yüzde 27’si kaçış sendromu ve yüzde 10’u çoklu organ yetmezliği olarak ortaya çıkmıştır”

Brunei’ den ön lisans eğitimi için Ağrı’ya gelen Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım Programı 1. sınıf öğrencisi Nadya Isın, WE ile Tıbbi Laboratuvar Teknikler Programı 1. sınıf öğrencisi Ali Dızenper slayt eşliğinde Ebola hakkında bilgi verdi.

Virüsün direkt yolla ya da temasla bulaştığını anlatan Tıbbi Laboratuvar Teknikleri Programı 1. sınıf öğrencisi Ali Dızenper, “Dünya Sağlık Örgütü, bazı ekipmanlarla virüsten korunmamızı tavsiye ediyor. Bu konuda herkes şimdi ve önümüzdeki yıllarda insanlara yardım etmeyi görev bilmeli. Bugün Asya ve Avrupa bu virüsle mücadele ediyor, yarın Türkiye’de etkilenebilir. Onun için kendinize dikkat edin, Ebola Türkiye’ye gelmeden önce bilinçli olun. Eğer siz de sağlıkçılar olarak Türkiye’ye Ebolanın gelmesi durumunda bu şeyden korkarsanız Türkiye kaybeder. Dua edelim ki Ebola Türkiye’ye gelmesin.” şeklinde konuştu. (Ömer Adıgüzel - İLKHA)