GAZİANTEP- İsviçre’nin Cenever kentinde, UNCE F üyesi devletlerin de katılımıyla gerçekleştirilen “Pekin+20 Bölgesel Değerlendirme” toplantısında “Mevcut Demografik Eğilim ve Ekonomik Durum İçerisinde Kadın ve Ekonomi” konularının ele alındığı toplantıya katıldı.
BM toplantısında,“Savaş Mağduru Kadınlar” ve “Suriyeli Kadın Sığınmacılar”konulu sunum yapan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, ülkelerindeki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin sorun ve sıkıntılarını anlattı.
Konuşmasında Suriye’deki iç savaşın üzerinden yaklaşık 4 yılın geçtiğini hatırlatan Şahin, “Özellikle Suriye halkı bu topraklar üzerinde yaşasın diye mücadele edildi. Bunlar olaylar yaşanmasın diye yapılması gereken reformlarla büyük bir gayret gösterilmesine rağmen, işte şu anda görmüş olduğumuz manzara ortaya çıktı. Biz 4 yıldan bu yana Suriyeli kardeşlerimiz ile birlikte yaşıyoruz. Bunlar bizim komşumuz akrabamız. Bizim inancımıza göre, medeniyetimize göre ‘Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir.’ Komşularımızın yanında olmamız, bizim medeniyetimizin gereği. 200 bin kişi hayatını kaybetti. 6 milyon kişi yerinden yurdundan oldu. 3 milyon kişi başka ülkelere yerleşmek zorunda kaldı. 1,5 milyon kişi Türkiye’ye yerleşti. Bir şey düşünün ki, Cenevre’nin iki katı nüfus, bir gecede sınırlarınıza geliyor. Muhtaçlar ve açlar açıktalar, bir kişi ölmesin diye çalıştık.”dedi.
Türkiye’de yaşayan 1 milyon 500 bin Suriyeli nüfustan, 300 bininin Gaziantep’te yaşadığına dikkat çeken Şahin,” Yaklaşık 30 bini kamplarda, geri kalan 270 bini ise, şehir merkezinde kalıyor. Suriyeli nüfusunun Gaziantep’te artmasıyla alt yapı, kanalizasyon, konut, su, yol gibi ihtiyaçları doğurdu. Önce insanların en temel yaşam hakları ve temel haklarını bulmak durumundasınız. Ancak bu süreç uzadığı zaman eğitim konusu da işin içine giriyor. Kentte yaşayan 300 bin mülteci 60 bini eğitim çağında. Çocukların eğitim sistemine dâhil edilmesi gerekiyor. Özellikle kız çocuklarının eğitim hayatına kazandırılması için çalışmalara yapıyoruz.” diye konuştu.
Sağlık ile ilgili özellikle savaştan kaçarak gelen insanların, rehabilite edilmesi ve gece uyuyamayan çocukların, sağlık durumlarının korunmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Şahin, “Yaşanan bireysel birkaç olayla algı oluşturmak yerine, bunları tolere etmeye çalışıyoruz. Bir yandan 300 bin Suriyeliye yerel yönetimler olarak hayatın içinde tutmaya çalışırken, diğer yandan bunlara gelebilecek menfi olayları kontrol etmeye çalışıyoruz. Bir yandan da 2 milyona yaklaşan kentimizin nüfusunu idare etmeye çalışıyoruz. Şuan kısa vadede bir çözüm gözükmediğinden dolayı, bugün bu salonda bulunanlar, bütün katılımcılar, dünyaya bu insanların durumlarını ve seslerini duyurması gerekiyor. Dünyanın huzur ve barışı, Ortadoğu’nun barışı ve huzurundan geçiyor. Onun için biz altının, petrolün, doğalgazın artışının hesabını yapmıyoruz. Biz çocuklarımızın huzurunu ve barışın hesabını yapıyoruz.”ifadelerini kullandı.
İnsanî değerlerin öne çıktığı, dili, dini, mezhebi ne olursa olsun ayırt etmeden, dünyadaki yaşamının sağlanması gerektiğine vurgu yapan Şahin, “Bir an önce bu yaşanan, dramın dindirilmesi, özellikle bu çatı altında bulanan insanlara büyük görevler düştüğünü düşünüyorum. Bugüne kadar 4 milyon dolar harcayan bir ülkeyiz. Bütün gücümüzle alandayız, ama bizim de belirli bir gücümüz var. Bunun için uluslararası toplumların el ele vermesi gerekiyor. Uluslararası hukukun ve toplumların çok daha duyarlı olması gerekiyor. Sadece bunu Türkiye’den beklememek gerekiyor.”dedi. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)