HABER MRK - Muharrem ayının 10`uncu günü hep matem ve kederle hatırlanır. Zira o gün Hz Muhammed`in (as) reyhanı ve cennet gençlerinin efendisi İmam Hüseyin (ra) ailesi ve arkadaşlarıyla beraber Kerbela’da hunharca katledildi. Konuyla ilgili olarak Cemal Çınar Hoca’yla konuştuk.
İlkin Muharrem ayının tarihi olarak önemine dikkat çeken Çınar, “Muharrem, ay olarak haram aylardan biri, hicri takvimin ilk ayıdır. Muharrem ayını diğer aylardan farklı kılan nedenler bulunmaktadır; tevhidi ve tarihsel açıdan toplumsal değişim ve dönüşümlerin meydana gelmesi itibari ile mümtaz bir ay olarak insanlık nezdinde önem arz etmektedir. Rivayet olunur ki, Hz. Adem (as) o gün yaratılmış ve duası da o gün kabul olunmuştur. Hz. Nuh`un (as) gemisi o gün sahili selamete çıkmış. Hz. Musa (as) o gün Firavun`un şerrinden kurtulmuş. Ve Müslümanların lehine daha birçok olumlu olayın o günde meydana gelmiş olduğu bildirilmektedir. Kısaca Kur’an`da hayatı geçen her peygamberin Muharrem ve Aşura’da muvaffakiyetlerini içeren olaylarla geçtiği bilinmektedir. Muharrem ve Aşura önceki nebilerde zulüm ve hakaretten kurtuldukları güne tevafuk ederken, neden biz ümmeti Muhammed’e (sav) Hz. Hüseyin`in ile hissemize matem düşsün? Bunu kalın harflerle belirtmeliyiz ki, biz ümmeti Muhammed`in (as) kurtuluşu şehadetledir de ondan.” dedi.
“Şehadet kurtuluş gemimizdir”
Şehadetin önemine vurgu yapan Çınar, “Evet, Müslümanların şehit vermedikleri veya veremedikleri zaman ümmet ikliminin en kurak geçtiği zamanlardır. Eğer bu konuda ümmet ağır davranmışsa, çok ağır imtihanlarla yüce Allah onları imtihan etmiştir. İslami hizmet yolunda çalışanların şehadeti o gül bahçesinin gülleri ve sümbülleri olmuşlardır. Dolayısıyla Kerbela’da meydana gelen şehadet ümmetin diriliş ve kurtuluş gemisidir. Bu konu ümmetçe anlaşılmalı ve ümmetçe değerlendirilmesi gereken bir husus olduğuna inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Kerbela şehitlerinin tüm Müslümanları aynı anda ve aynı oranda etkilemesi gerektiğini belirten Çınar, “O ümmetin ittifakı için büyük bir direniş ve diriliş kapısıdır. Muharrem ayı Hz. Hüseyin`in (ra) ve yarenlerinin şehit düşmesi ile bir matem ayı olduğu kadar, ümmet dirilişinin ancak şehit ve şehadetle olması bakımından da bir kıyam ayıdır. Yani ümmeti Muhammed (sav) olarak bizler ya şehadeti göze alır ve kendimizi feda eder, İslam’ı ihya ederiz ya da dinimizi feda eder canımızı ve dünyamızı kurtarmaya çalışırız. Dinimizi ne zaman önceliklerimiz arasına almayıp, ön plana dünyayı almışsak, o zaman ahiretimiz ve dünyamızla beraber şeref ve haysiyetimizi de kaybetmişiz. Bu yönü ile Muharrem, Aşura ve Kerbela bir ayın, tarihi bir günün ve zaman diliminden çok bizler için bir diriliş ve kendi özbenliğimize dönüş mektebinin mübarek kapısıdır” ifadelerini kullandı.
İslam’da yönetici ve yönetimin önemi
İslami yönetimin çok önemli olduğunu vurgulayan Çınar, “Kanaatimce çok önemli olan Kerbela olayında şiddetle ve önemle üzerinde duracağımız hususlardan biri de, İslami yönetimin Müslümanlar için ne kadar önemli olduğunu bilmemizdir. Hz. Hüseyin (ra) kafir bir topluluğa karşı baş kaldırmamıştı. İslami hükümler ret ve inkar edildiği için şehadete koşmadı. İslami bir hayat nizamı olarak inkar edenlerle savaşmıyordu. O ehil olmayan bir yöneticinin Müslümanların başına, yönetime gelmesinin ümmet için ölümcül bir darbe olduğunu gördüğü için şehadete ve kıyama kalktı. Peki, bu gün biz ne yapıyoruz. Ümmet olarak biz, ehil olup olmadığına dikkat etmek şöyle dursun belki bir komünist, ateist ve faşist insanın arkasına kuyruk oluyorsak, birileri demez mi, siz nerede Hz. Hüseyin (ra) nerede?” dedi.
İslam toplumu için lider ve rehberin çok önemli olduğunu ifade eden Çınar, “Yönetim ve yöneticinin çok önemli olduğunu bilmek mecburiyetindeyiz. Kimin arkasına takılıp gittiğimize bakmaksızın bir anlayış içinde Aşura ve Kerbela’yı yad etmeye çalışıyorsak, belki bununla en çok Hz. Hüseyin Efendimizi (ra) ve onun ceddini mahzun etmiş oluruz. Çünkü Kur’an-ı Kerim’de ‘Biz bu gün (kıyamet günü) tüm insanları tabi oldukları imamları(nın ismi) ile çağıracağız’ buyuruluyor. Bu ayeti kerimeyi alıp diyar diyar gezerek, ‘Ey Müslümanlar, haberiniz olsun’ diye haykırmak istiyorum. Evet, ne yapıyorsunuz ey Müslümanlar? Yine Kur’an’ın fermanı ile ‘Nereye gidiyorsunuz?’ diye haykırmak istiyor insan” şeklinde konuştu.
(Mehmet Can Yardımcı - İLKHA)