BURSA – Psikolog Nergis Öksüz, “Hipnozla kimse hipnotize olmuş bir bireyin şifre bilgilerini alamaz, fıtratına ters bir davranış sergilemesini mümkün kılamaz. Popüler medyada yer alan sahne hipnozu, toplumun hipnozu doğru bilmesine engel olmaktadır”dedi.
Hipnoterapinin, terapide hipnozu kullanan bir psikoterapi yöntemi olduğunu belirten Nergis Öksüz,“Hipnoz, Yunanca ‘uyumak’ kelimesinden türeyen, hipnozu tanımlamaya en yakın kelimedir. Hipnozdaki uyku durumu, gece uykusuna nicelik olarak benzemekle birlikte, nitelik olarak normal uykudan ayrışmaktadır” ifadelerini kullandı.
Hipnozun sanılanın aksine garip veya esrarengiz bir durum olmadığına dikkati çeken Öksüz, “Hayal kurmak veya dalmak, günlük hayatta sık sık yaşadığımız, hipnotik deneyimlerdir. Bir şoför, yola odaklanmış bir şekilde seyrettiğinde, yola hipnotize olmuş demektir. Hipnoterapi, günlük yaşamımızda hepimizin deneyimlediği bu hipnotik deneyimi, problem çözmek ve kişinin yaşam kalitesini artırmak üzere yapıcı bir sisteme dönüştürür”şeklinde konuştu.
Toplumun, en çok zihin kontrolü hususunda hipnoza çekingen bakmakta olduğunu söyleyen Öksüz, “Toplum, yanlış yönlendirmeler nedeniyle, hipnoterapist bireyin zihin kontrolünü tamamen ele alır ve onu yönetir, kişi hipnoza girdiğinde iradesi dışında davranışlara girer, Terapist ona uygun olmayan davranışları yaptırabilir, hipnoz inanca bağlı olan bir çeşit sihirdir, hipnozdan uyanamayabilirim, gibi yanlış düşüncelere sevk ediliyor. Bu gibi yanlış düşüncelerin aksine hipnoterapist, denenmiş ve güvenilir yollarla danışanını yönlendirilmiş rahatlama teknikleriyle hipnoza alır ve bilinçli durumuyla anımsayamadığı veya analitik çıkarım yapamadığı durumları terapötik yöntemlerle çözer”diye konuştu.
Öksüz, hipnoterapinin başta migren tedavisi, kilo yönetimi, uyku bozuklukları, bağımlılıklar, ağrı yönetimleri, cilt problemleri gibi hastalıkların tedavisi dahil birçok alanda uygulandığını dile getirdi. (Zeki Aras –İLKHA)