Doğruhaber`e konuşan Kılıçarslan, bu temsiliyet sorununun çözülmemesi durumunda çözüm sürecinin zora gireceğini ifade ederek şöyle konuştu: “Kobani bahane edilerek sokakların ateşe verilmesi çözüm sürecinde yeni bir aşamaya gelinmesini zorunlu kıldı. Bundan önceki AK Parti hükümetinin akil adamları devreye sokması ve bunu rapor haline getirmesi beni heyecanlandırmıştı. Ülkenin geri kalanını çözüm sürecine hazırlamak ve sürecin nasıl yürütüleceğine dair bir sivil toplum katkısı oldu. Fakat gelinen süreçte şu anlaşıldı: Kürtler HDP’ye mülk değil. Kürtlerin yegâne temsilcisi HDP ve PKK değil. Kürtlerin başka birçok temsilcisi var. Kürtlerin bir temsiliyet sorunu yaşadığı ortada. Umut ediyorum buna bir çözüm bulunur. Aksi takdirde bu sürecin geldiği yeni aşamayı zora sokar”
‘HÜDA PAR’I DAHA BÜYÜK SORUMLULUKLAR BEKLİYOR’
PKK’nın Kemalizm gibi bir ötekileştirme uygulayıp ötekileştirdiği Kürtleri öldürmekten çekinmediğini söyleyen Kılıçarslan, HÜDA PAR ve İslami yapıların sükûnetlerini koruyup bir direniş hattı oluşturarak yollarına devam etmeleri gerektiğine dikkat çekti. Kılıçarslan, “Kürt coğrafyasında yeni bir ötekileştirme hareketine ihtiyacımız yok. Kemalizm kaynaklı rejim, Kürtleri 90 yıl boyunca ötekileştirdi. PKK, Kemalizm’le benzer şekilde ötekileştirdiği Kürtleri öldürmekten geri durmuyor. Bu durumu çok tehlikeli buluyorum. Başta HÜDA PAR olmak üzere tüm İslami yapıların sükûnetlerini koruyarak, bu sükûnet esnasında bir direniş hattı oluşturarak yollarına devam etmelerini umut ediyorum. Çünkü önümüzdeki dönemlerde bu yapılara düşecek sorumluluklar her zamankinden daha fazla olacaktır” dedi.
TOPLUMSAL BARIŞI SAVUNMAYA DEVAM ETMELİYİZ
“Türkiye coğrafyasında Kürtlerin Kürtleri, Türklerin Kürtleri öldürmesinin kime ne yararı olacağı sorusu taş gibi bir sorudur” diyen Kılıçarslan, “Bundan kimin yararlanacağını aşağı yukarı herkes tahmin edebiliyor. Bu süreçte çözüm sürecinin zorluklarla karşılaşacağını tahmin ediyorduk. 90 yılın zulmünün beş altı yılda biteceğini düşünmek biraz romantizmdir. Önümüze daha çok sorun gelecek. Bu sorunları kararlılıkla ve toplumsal barış isteğinin altını çizerek çözebiliriz” diye konuştu.