Bir zamanlar İran şahı; öldürmekte, insanları canlı canlı fırınlara atmakta, sinsice milletin malını ve namusunu müstekbirlere peşkeş çekmekte elinden geleni ardına koymadı.

En son anladı ki, millet İslam’a yöneldi, mallarına ve namuslarına sahip çıktı, kesintisiz direnişin zaferine ramak kala hemen camilere yöneldi hanımıyla beraber camileri temizlemeye başladı. Tabii ki bunun da onun kullanacağı münafıkça bir hareket olduğunu halk anladı. Zaten kendisi de zaferin ayak seslerini duymuştu. Etekleri tutuşmuş bir halde sağa sola bağırıp ben de Müslüman’ım dese de halkı inandıramadı. Sicili çok bozuk, kirli, notları kırık, insanlık sınavından sıfır çekmiş birisi olarak çareyi kaçmakta buldu.

Kürdistan bölgesinde de tıpkı İran şahı gibi, âlimleri öldüren, camilerde katliam yapan, Kur’an dersine engel olan, Kur’an’ı yakan, namazla alay eden, Peygamber’e (sav) hakaret eden, köy yollarına bomba koyan, Başbağlar köyünü insanları ile beraber diri diri yakan, evlere, medreselere, İslami derneklere, arabalara, insanların bulunduğu mekanlara molotoflarla, bombalarla, roketlerle alçakça yakmak/yıkmak isteyenler, çocukları kaçırıp, kadınları kurşunlayanlar bugün çıkıp da bu mustazaf millete, koyun postuna bürünmüş ağzı kanlı kurtlar gibi, dinleriyle alay edercesine, demokratik İslam, Kutlu Doğum gibi İslami değerlere sözde sahip çıkmaktadırlar. Yakında İran şahı gibi camileri de temizleseler hiç şaşmam. Çünkü halk anladı, tıpkı şah misali, onlarında kartondan kaplan olduğu gibi, insanlık sınavından sıfır çekmiş şu anda millet boğazlarına yapışmış hesap sorma zamanı gelmiştir PKK ve HDP’den.

Artık millet fetih için komutanın işaretini bekleyip, tıpkı İstanbul’un fethi gibi, Fatih’in denize atını sürdüğü gibi, Peygamber (sav)’in iltifatına mazhar olan komutan ve arkasında tekbirlerle denize yönelen şanlı ordu gibi, Fatih’in komutanına seslenip şöyle dediği gibi; ya düşmanı durdur, yahut ta sağ olarak bize gelme, durduramadığı için azledildiği gibi, gemileri karada yürüten komutanın ve şanlı ordunun imanları meddücezir dalgaları gibi köpürmüş, o büyük fetih gerçekleşmiştir.

Elhamdülillah. Amed surlarında kapanması çok zor gedikler açılmış, çünkü gediği halk açmış, mazlumların ahı tutmuş, aheste aheste bu kaleler yıkılmak üzeredir.

Şu anda aileler Kürdistan’ın dört bir yanında çocuklarını kan denizinde yüzen zalimlerden istiyor. Özellikle Diyarbakır Belediyesi önünde eylem yapan bağrı yanık ebeveynlerin o şanlı direnişleri dillere destan olmuş, sizlere duacıyım.

Lice’de kurşunlanan abiye ve fedakâr kızına da Yüce Rabbimden şifalar dilerim.

Şairin dediği gibi;

Bir gün lehimize, bir gün de aleyhimizde

Ve bir gün üzülürüz, seviniriz bir günde

Şu an zaman üzmüşse de beni,

Zamanın beni sevindirdiği
uzun vakitler de olmuştur

Her ikisi de benim için fark etmez

Birisi için şükür, öteki
için sabır söz konusudur.

Allah sabredenlerle beraberdir.

(Kurtubi tefsirinden 2/394-447)

Selam ve dua ile. Allah’a emanet olunuz.

Faruk Afşin
Adana F Tipi Kapalı Cezaevi