BATMAN - Yeşilay Batman Şube Başkanı Elif Kılıcıkan, sigara ve alkol kullanımı hakkında İlke Haber Ajansına yaptığı açıklamada, ağız kanserlerinin yüzde 75’nin sigara ve alkol kullanımından kaynaklandığını açıkladı.

Yeşilay Batman Şube Başkanı Kılıcıkan, ağız kanserinin dudakların (genellikle alt dudak) üstünde, ağzın içinde, gırtlak, bademcikler veya tükürük bezlerinin arkasında meydana gelen bir kanser türünün olduğunu söyledi. 

Ağız kanserinin belirtileri
Ağız kanserlerinin belirtilerini açıklayan Kılıcıkan, dudaklarda, diş etlerinde veya ağzınızın içinde kolaylıkla kanayan ve iyileşmeyen bir yara, yanakta dil ile hissedebilecek bir şişkinlik veya kalınlaşma, ağzın herhangi bir bölümünde his kaybı veya uyuşukluk, diş etlerinde, dilde veya ağız içindeki beyaz veya kırmızı benekler, çiğneme veya yutma güçlüğü, ağızda acı veya tarifsiz bir ağrı ile bilinen bir sebep olmaksızın boğaza bir şey takılma hissi, takma dişlerin kötü bir şekilde yerleşmesine neden olan çene şişkinliği ve ses değişikliğinin olduğunu söyledi.

Sigara içmenin ağız kanseri üzerindeki etkisi
Sigara, pipo ve puro içimi boğaz, ağız, gırtlak ve yemek borusu kanserinin görülme ihtimalini arttırdığını ifade eden Kılıcıkan, “Sigara verdiği ısı ve kimyasallarla ağız içinde keratin diye adlandırılan ağız içi dokunun sertleşmesini sağlayan yapının artmasına neden olur. Bu yapı zamanla değişim geçirerek ağız kanserine neden olma ihtimali yüksektir. Tütün çiğneyen kronik dumansız tütün kullanıcıları, kullanmayanlara göre 50 kat daha fazla ağız kanserine yakalanma ihtimaline sahip olduğu tespit edilmiştir.” dedi.

“Ağız kanseri yüzde 75 oranında sigara ve alkol alışkanlığı yüzünden oluyor”
Kılıcıkan, “Ağız kanserlerinin yüzde 75’inde sigara ve alkol alışkanlığı olduğu saptanmıştır. Sigara kullanım sıklığı riski o oranda arttırmaktadır. Sigara içenlerin ağız hijyenine daha az dikkat ettikleri, plak birikimlerinin daha fazla olduğu ve bu nedenlerden dolayı periodontal hastalıklara daha yatkın oldukları kanısı yaygındır.” şeklinde konuştu.

Sigaranın tedavi yöntemleri üzerindeki etkisi
Kılıcıkan, tütünün tüm kanserlerde tedaviye bağlı komplikasyon risklerini arttırmakta olduğunu ve tedavi etkinliğini azalttığını söyleyerek tedavi yöntemlerini şöyle sıraladı;

Cerrahi: Sigara içen ve cerrahi tedavi yapılan hastalarda kalp, akciğer ve genel anesteziye bağlı komplikasyon riskleri artmaktadır. İlave olarak sigara yara iyileşmesini geciktirir ve yara enfeksiyonu riskini arttırmaktadır. Cerrahi uygulamadan kısa bir süre önce bile sigaranın bırakılması komplikasyon risklerini azaltmaktadır.

Radyoterapi: Radyoterapinin etkinliği sigara içenlerde daha azdır, ayrıca sigara içenlerde ağız yaraları, tat duyusu kaybı, ağız kuruluğu, kilo kaybı, aşırı yorgunluk, pnömi( zatürre) kemik ve yumuşak doku hasarı ve ses kalitesinde bozulma gibi radyoterapiye bağlı yan etkiler daha fazla görülmektedir.

Kemoterapi: Sigaranın kemoterapi üzerine etkileri daha az bilinmekle birlikte, sigara potansiyel olarak kilo kaybı, kaşeksi (kas güçsüzlüğü ile birlikte aşırı kilo kaybı), yorgunluk, kalp ve akciğer problemleri gibi yan etkileri arttırır. Kemoterapi esnasında sigara içimi bağışıklık sistemini de baskılar ve enfeksiyon riskini arttırır.” ifadelerini kullandı. (Veysi Rüzgar-İLKHA)