İSTANBUL - Rus istihbaratı Çeçenlerin peşini bırakmıyor. Rus ajan ve istihbaratçılar daha önce Çeçenistan`da Rusya`ya karşı direnerek bağımsızlık savaşı veren ve ardından gazi ve ya mülteci olarak Türkiye`ye sığınan Çeçenleri katletmek için çalışıyor.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Zeytinburnu`nda üç Çeçen genci gündüz ortasında ve açık bir şekilde öldüren Rus ajanlar yeni bir suikast girişiminde daha bulundukları ortaya çıktı. Bu sefer hedefteki isimin Çeçenistan eski şeyhülislamı Şemsettin Batukaev ve ailesi olduğu iddia ediliyor. Ancak Çeçen asıllı Rus ajan hedefine ulaşmadan iki Çeçen genç tarafından deşifre edilip yakalandı. Tetikçi olduğu iddia edilen şahıs soruşturulmak üzere emniyet yetkililerine teslim edildi.

İnsanı Müdafaa ve Kardeşlik Derneği (İMKANDER) konuyla ilgili olarak Topkapı Eresin Otelde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında başta Şemseddin Batukaev olmak üzere, İMKANDER Genel Başkanı Murat Özer, Avukat Bülent Demir ve Avukat Murat Sadak de hazır bulundu.

Kadın ve Çocuk Evdeki Herkesi Öldürecekti
Basın açıklamasında ilk olarak söz alan Murat Özer, "Türkiye`de yaşanan Çeçen katliamının izleri henüz ortadan kaybolmadan yeni bir suikast teşebbüsüyle daha karşı karşıya kaldık. Cumartesi günü bir tetikçi tarafından Çeçenistan`ın eski Şeyhülislamı Şemseddin Batukaev ve ailesine yönelik bir saldırı girişimi oldu. Evine kadar giren bu tetikçi, Rus özel istihbarat görevlilerinin kullandığı susturucu takılmış bir silahla bu katliamı evdeki bütün çocukları ve hanımını da öldürmek suretiyle gerçekleştirecekti. Ancak bu katliam, olayı erken fark eden iki Çeçen genç tarafından engellendi" dedi.

Yeni Bir Katliam Girişimi Bizleri Ürkütmeye Yetmiştir
"Daha öldürülen diğer Çeçenlerin taziyesi ortada dururken Rus ajanlarının yeni bir katliama girişme pervasızlığına girmesi bizleri ürkütmeye yetmiştir" diyen özer, "Türkiye`deki hiçbir Çeçenin can güvenliği olmadığı gibi, biz ısrarla ve inatla en azından Rusya`ya karşı savaşmış ve gazi olmuş Türkiye`de muhacir durumunda olan, sığınmacı durumunda olan ve siyasi, dini değeri olan kişileri koruması ile ilgili defaatle hükümet yetkililerine ve hükümete çağrıda bulunmuştuk. Fakat ne yazık ki Şemseddin Batukaev için iki yıldır başvuru yapılmasına rağmen bir türlü sonuç alınamamıştır" diyerek devlet yetkililerinin Çeçenlerin öldürülmesine adeta davetiye çıkardığını vurguladı.

Olayın nasıl meydana çıktığı hakkında konuşan Çeçenistan eski Şeyhülislamı Şemseddin Batukaev ise, "Şahıs evimize geldi. Batukaev`le görüşmek istiyorum dedi. Arkadaşlarım da kabul edip içeri aldı. Sonra onunla beraber bir odaya geçip oturduk. Bana samimiyet kurmak için oradaki aşiretimiz ve yakınlık duyduğumuz aşiretlerden bahsetti. Daha sonra neden Çeçenistan`a dönmediğimi sordu. Ben de Çeçenistan`ın bizim için güvenli bir yer olmadığını söyledim. Türkiye`nin daha güvenli olduğunu ifade ettim. Daha sonra kalkıp tuvalete gitti.

Ben de artık konuşacak bir şeyimizin kalmadığını ve onun Çeçenistan`a dönme teklifini kabul etmediğimden dolayı oğluma, `şahıs tuvaletten çıktığında acil işlerimin olmasından dolayı çıkmam gerektiğini söylersin ve onu gönderirsin` dedim ve çıktım. Ben çıktıktan sonra oğluma Şemseddin çıktı mı demiş. Ardından oğluma bir takım şüpheli sorular sormuş. Oğlum da ona özür beyan ederek göndermiş" diye konuştu. Henüz olaya tam olarak vakıf olmadığını belirten Batukaev, ancak net olarak suikastçının kendisi ve Çeçenistan`daki direnişin fiili lideri olan Dokko Umarov`un kardeşi Vaha Umarov ismini itiraf ettiğini söyledi.

Çeçen Davalarını 30 Avukat Takip Ediyor
Olayların takipçisi olduklarını söyleyen Avukat Bülent Demir de, İstanbul`daki 6 hukuk bürosu ile toplam 30 avukat Çeçen davalarını takip ettiklerini söyledi.

Çeçenistan Direnişini Gölgelemeyin
Son olarak söz alan İMKANDER Genel Başkanı Murat Özer, başta hükümet, devlet yetkilileri olmak üzere Türkiye kamuoyunun Çeçen halkına ve Türkiye`deki sığınmacılara duyarlı olmasını istedi.

Türkiye`deki gazeteci ve yazar kadrosunu da uyaran Özer, Rus yanlısı ve kendi halkının katili Ramzan Kadirov ile aralarına bir mesafe koymaları gerektiğini belirtti. Özer, "Özellikle altını çizmek istiyorum. Birkaç yıldır medyadaki bazı kişilerin Çeçenistan`daki direniş faaliyetlerini dezenformasyon etmek isteyen bazı basın mensupları var. Ben buradan Türkiye`deki bütün STK temsilcilerini, aydınlar, gazetecilerimizi, yazarlarımızı ve düşünce adamlarımızı bir kez daha dikkatini çekmek istiyorum. Bütün Kafkasya`da işgal devam ediyor. Bu işgali sürdürenler dünyanın her yerinde korkunç katliamlara ve faili belli cinayetlere imza atıyorlar.

Dünya üzerinde bulunan iki yüz elli bin Çeçen muhacirin durumu gerçekten içler acısıdır. Lütfen işgal altındaki bu yerlere giderek oradaki kukla yönetimleri meşru göstermeyin. Bu kişilere 3 yıldır uyarılarımıza rağmen ısrarla ve inatla gitmekte olan kişileri bir kez daha uyarıyorum. İslami camianın içinde olsalar bile uyarılarımızı dikkate almadıkları sürece onları medya ve kamu önünde ifşa etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Mücahit Temel, Baki Gümüş - İLKHA