BİTLİS-Türkiye’nin kaynakları yerinde kullanılmadığını, terör olaylarına büyük harcamaların yapıldığını ifade eden Bitlis Valisi Orhan Öztürk, bunun altında yatan nedenlerden birinin de devletin kendi vatandaşlarının haklarını ihlal etmesinde kaynaklandığını söyledi.
“Terör dolayısıyla gençlerimiz OHAL’ı yaşamak zorunda kaldı”
İhtilaller, savaşlar ve terör olayları nedeniyle bugünkü gençlerin OHAL dönemini yaşamak zorunda kaldıklarını belirten Vali Öztürk, “Türkiye’nin kaynakları kullanılamadı. Savaşlar dolayısıyla kullanılmadı. Demokrasiye geçtik ihtilaller dolayısıyla kullanmadık. Daha sonra terör sorunu dolayısıyla kullanılamadı. Bir trilyon dolarımız bu harcamalara gitti. Bir hükümet, bir devlet kendi ülkesinin içerisinde insanların hak ve hürriyetini, insanca yaşamasını, insanlarına yatırımları geciktirince bunun faturası başka şekilde çıktı. Bundan dolayı 20-30 yıl önce yapmamız gerekeni belki hiç yapmamamız gerekeni düzeltmeye çalışıyoruz.” Dedi.
Bazı şeyleri geciktirince bunu tazmin etmenin çok zor duruma geldiğini ifade eden Öztürk, daha sonra, “Bu gün 20-25 yaşlarındaki gençlerimizin çoğu OHAL döneminde doğdular, büyüdüler ve gençliğine kavuştular. Bu ülkenin insanları karakola adres sormaya gitmeye bile çekinirdi. Yanlış yapması durumunda başına ne geleceği konusunda endişesi vardı.” İfadelerine yer verdi.
“Artık kimsenin sokağa çıkarak terör estirme gerekçesi olamaz”
Daha önce bu halka dilini kullanmasının yasakladığının altını çizen Öztürk devamla, “Şarkıcı Fedon Rumca bir şarkıyı İstanbul’daki bir meyhanede söyleyerek tabak kırarken hiçbir şey söyleyemedik. Ancak kendi dilinde Kürtçe mevlit okuyan bir hocanın başına gelmeyen kalmadı. Gecikmeyle beraber bunlar düzeltildi.” Diyerek önemli tespitlerde bulundu.
Şu anda getirilen düzenlemeler ve uygulamalar neticesinde kimsenin sokağa çıkmak için bir sebebinin kalmadığını sözlerine ekleyen Öztürk, “Dilini rahatça konuşabilir eskide böyle bir sıkıntı vardı. Çok yanlış bir uygulamaydı düzeltildi. Her devlet hata yapar, ancak bunu telafi yönüne de gider. Köyleri boşaltılan köylülere 200 milyon tazminat ödendi. Terörden zarar görenlere tazminat verdik. Bugün terörün olmasına hiçbir mazeret yoktur. Bugün sokaklarda haksız olarak kamunun binalarına özel işyerlerine saldırıyorlarsa bunu hukuk ve öbür dünyada hesabını verecekler.” İfadelerini kullandı.
“Kimsenin yaptığı yanlışlık bireysel ve toplumsal olarak yanında kar kalmayacaktır”
Dükkânlara giren ve malları yağmalayan gençlere acıdığını dile getiren Öztürk son olarak, “Bunun karşılığını aile hayatı itibari ile ödeyecekler. Zulüm karşılıksız kalmaz. Bizim devlet olarak yükümlülüklerimizi yerine getirmek için birtakım düzenlemelerimiz gündemde. Yapılan her türlü zararın karşılığını bir şekilde artık ödettirme durumunda kalacağız. Zalimin hasmı Allah’tır. Hiçbir haksızlık ve zulüm karşılıksız kalmaz.” İfadelerini kaydetti. Şükrü Tontaş-İLKHA)