BİNGÖL - 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü nedeniyle açıklamada bulunan İl Sağlık Müdürü Dr. Abdullah Demir,  “Osteoporoz;  kemik miktarında azalma ve kalitesindeki bozulma nedeniyle kemiklerin zayıflaması ve kırılmaya çok yatkın bir hale gelmesiyle oluşan bir hastalıktır.” dedi.


 

Demir, “Osteoporoz yani kemik erimesi, kemiklerde zayıflama ve kırık riskinin artmasıdır. Sağlıklı kemik yoğun ve güçlüdür. Ancak, osteoporoz geliştiğinde, kemikler incelir ve kırılgan bir hal alır ki, bu da kemiklerin kırılma olasılığını artırır. Osteoporoz riskini arttıran etmenler arasında sigara içimi, fazla alkol tüketimi, steroid kullanımı, erken menopoz, hareketsiz yaşam, yetersiz ve dengesiz beslenme sayılmaktadır.”diye ifade etti.


 

“Osteoporoz daha çok omurga, el bileği ve kalçada kırıklara yol açıyor”


Osteoporozun daha çok omurga, el bileği ve kalçada kırıklara yol açtığını vurgulayan Demir, “ Ancak çok önemli bir ipucu ise, kendinizde fark ettiğiniz "Boy kısalması"dır. Osteoporozlu bir kadının boyu, yaşamı boyunca 15 cm kadar kısalabilir.  Bunun nedeni omurlardaki çökme kırıklarıdır. Belli bir yaştan sonra ortaya çıkan kamburluk da omurgadan kemik kaybedildiğinin bir göstergesidir. Kadınlar yaşamları boyunca, kemik kütlelerinin yüzde 30-40'ını, erkekler ise  yüzde 20-30'unu kaybederler. Kadınlarda kemik yapısının zayıflaması daha hızlıdır. Kadınlarda, özellikle menopozdan sonra görülen hızlı kemik kaybı, kemik yapısının zayıflamasına ve osteoporozun ortaya çıkmasına neden olabilir. Osteoporoz kadınlarda erkeklerden daha sık görülür. Çünkü kadınlar, erkeklere göre daha az kemik kütlesine sahiptir.   Üstelik menopozu takip eden beş yıl içinde hızlı bir şekilde kemik kaybederler. Menopozda östrojen düzeyi düşerek kemik kaybının hızlanmasına neden olur. Ancak osteoporoz kesinlikle bir kadın hastalığı değildir.” dedi.

Demir konuşmasının devamında, “Erkeklerde de görülmekle beraber, kadınlardan yaklaşık bir on yıl kadar daha geç ortaya çıkmaktadır. Çocukluktan itibaren yetersiz ve dengesiz beslenme, hareketsiz bir yaşam tarzı sorunun temel nedenlerindendir. Osteoporozu önlemede en önemli iki faktörden biri güçlü kemik oluşumunu sağlamak, diğeri ise kemik kaybını önlemektir. Kemiklerdeki kalsiyum birikimi büyüme hızına bağlı olarak artar ve 25 yaş civarında en yüksek düzeye ulaşır. 30 yaşa kadar kemiğin kalsiyum miktarında önemli bir değişim olmaz. Bu yaştan sonra kalsiyum içeriğinde azalma başlar. Kemikteki kalsiyum kaybı menopozla birlikte hızlanır. Bu nedenle osteoporoz riskinin azaltılmasında, büyüme çağındaki çocuklarımızın ve gençlerimizin yeterli kalsiyum alımı çok büyük önem taşır.” diyerek açılamasını sonlandırdı. (Nihat Kanat-İLKHA)