İşte Alper Tan`ın makalesi...

Berkin`i İdol Yapanlar Yasin, Hasan, Hüseyin İçin Neredesiniz?

Ülkenin altını üstüne getiren Gezi kalkışması sırasında sokaklar ateşe verilmiş resmi ve özel iş yerlerine saldırılar olmuş bir iç savaş denemesi yapılmıştı. Bu ülke insanına karşı ancak düşmanın yapabileceği zararlar verilmişti. Bu provokasyonlar sırasında hayatını kaybedenler oldu. Ölenlerden biri 15 yaşındaki Berkin Elvan’dı. Onun ekmek almaya gittiği sırada öldürüldüğü iddia edilmişti. Ancak daha sonra çıkan görüntüler Berkin’i sapanla, taş atarken ve örgütlü eylemlerde gösteriyordu.

Berkin’i sokağa süren ve kullananlar, onun ölümü üzerinden de operasyon yapmak istediler. Berkin’i bir nevi bayraklaştırdılar. Gençlik için idol haline getirmeye çalıştılar. Hala da onun adını kullanıyorlar.

Ethem Sarısülük. O da yine Gezi provokayonları sırasında öldürülmüştü. Masum ve insancıl eylemlere katıldığı sırada öldürüldüğü iddia edildi. Ancak onunla ilgili çıkan görüntüler de farklı bir gerçeği gösteriyordu. Ethem, sokaktan geçerken veya piknikte iken değil, sokak eylemlerinde başrollerde yakıp yıkarken görünüyordu. Hatta Ankara’da bayrak yakan bir grup içinde Ethem de görüntülenmişti.

Ethem öldüğünde onun da ölü bedeni üzerinden istismar devam ettirildi. Onun ölümü de belli bir gençlik için idol haline getirilmeye çalışıldı. Hala da Ethem’in adı istismar ediliyor.

Gelelim günümüze... HDP yönetiminin çağrısı ve yönlendirmesi ile Kurban Bayramında sokaklar cehenneme çevrildi. IŞİD, Kobani’deki Kürtlere saldırırken HDP’nin fişeklediği gruplar da Türkiye’deki Müslüman Kürtlere ve Kürtlerin yaşadığı şehirlere saldırdılar. 35 civarında insanımız bu sokak terörü sırasında alçakça katledildi.

Kurban Bayramı’nın 4. günü 16 yaşındaki Yasin Börü, 18 yaşındaki Yusuf Er, 19 yaşındaki Hüseyin Dakak ve 26 yaşındaki Hasan Gökgöz Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki bir dernek tarafından fakirlere dağıtılmak üzere hazırlanan kurban eti paketlerini alarak kurban kesememiş fakirlere dağıtmaya başladılar.

Bu dört gençten üçü, IŞİD’ın Kobani saldırıları bahanesiyle sokağa çıkanların saldırısına uğradı. Gençler silahlı ve bıçaklı saldırı nedeniyle bir binanın 3. katına sığındılar. Sığındıkları evin sahibinin de desteği ile gençlerin önce silahla taranarak vuruldukları, ayrıca üçüncü kattan yere atıldıkları anlatılıyor.

İnsanlıktan çıkmış güruh bununla da yetinmeyip cesetlere de işkence ediyorlar, Yasin Börü’nün üzerinden arabayla geçip cesedi tanınmaz hale getiriyorlar. Hüseyin Dakak’ın ise taşlarla başı ezilerek tanınmaz hale getiriliyor. Hüseyin’in sadece sırtında yaklaşık 50 bıçak izi olduğu söyleniyor. Ayrıca onun da cesedinin üzerine benzin dökülüp yakıldığı, araba ile üzerinden geçilerek cesedin ezildiği belirtiliyor. Görgü tanıkları, çocuklara işkence yapılırken balkondan seyreden kadınların zılgıt çekerek, `Yakın bunları` dediğini anlatıyorlar. Vahşetin derecesini tahayyül edebiliyor musunuz?

Cesetleri teşhis etmek bile iki günü alıyor. Gençlerin vücutları tanınmaz hale getirildiği için kıyafetlerinden ancak teşhis edilebiliyorlar.

Alçakça ketledilen şehit Hasan Gökgöz, geride 2 yaşında bir çocuk ve hamile bir eş bıraktı. Bir ay sonra doğacak olan bebek her şeyden habersiz ve babasız büyüyecek.

Şimdi soruyoruz. Sokak eylemlerinde rol aldığı sırada öldürülen Berkin Elvan’ı, ekmek almaya gidiyordu diyerek, Ethem Sarısülük’ü de o olaylarda öldürüldüğü için kahramanlaştıranlar; şimdi nerdesiniz? Neden hiç sesiniz çıkmıyor. Daha da beteri, neden bu son vahşeti demokratik bir hak arayışı gibi savunuyorsunuz? Berkin’i ve Ethem’i defalarca manşetlerden düşürmediniz. Yasin için Hasan için Hüseyin için neden harekete geçmiyorsunuz? Vahşice öldürülenler mütedeyyin oldukları için mi manşetlerinize veya siyasi gündeminize uymuyor. Yasin’in, Hasan’ın Hüseyin’in ellerinde sapan yoktu. Molotof yoktu. Bomba yoktu tabanca yoktu. Onlar bayrak yakmıyorlardı. Bu çocukların elinde fakirlere verilmek üzere dağıtılmakta olan kurban etleri vardı.

Bu masumların hesabını HDP nasıl verecek! Bu vahşeti yapan insanlıktan çıkmış güruh gönül rahatlığı ile yaşayabilecek mi? O vahşete zılgıt çalarak destek veren kadınlar insanlıktan haberdar mı? Böyle bir kadın nasıl anne olabilir? Bu kişiler bu hale nasıl gelebiliyorlar?

Kobani için IŞİD’e karşı böyle bir mücadele verilebilir mi? Buna kim inanabilir?

Yazıklar olsun.. Yazıklar olsun.. Yazıklar olsun..

Alper TAN / kanalahaber / 15.10.2014