DİYARBAKIR- Koordinatörlüğü Eyüphan Kaya’nın yaptığı Diyarbakır küçük Millet Meclisi (DkMM), Ekim ayı toplantısını 20 kişilik nitelikli bir katılımla gerçekleştirildi. Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun katılmasıyla gerçekleşen toplantı; siyaset, sivil toplum ve kanaat önderlerinin katkılarıyla düzeyli bir toplantı oldu.

Doçent Doktor Ahmet İnan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda şu maddeler ön plana çıktı:

-Diyarbakır’da vahşice öldürülen vatandaşlarımızın durumu IŞİD zulmünü geride bırakmış bir barbarlığın işaretiydi ve kınıyoruz.

-Selahattin Demirtaş’ın tabanını sokağa davet etmesi tehlikeli bir işaretti ve felaket tarzı sonuçlar doğurdu. Kanaat şu ki eylemin bu dozda olabileceğini tahmin edemedi.

-Kobani konusunda bütün Kürtler hassastır, kimse Kobani’deki mücadeleyi kendine mal etmesin, etmemelidir,

-HÜDA PAR 14 yıldır silahı bırakmış sivil siyaset yapıyor, buna takdir etmek lazım.

-Unutmayalım iş şiddete kalırsa HÜDA PAR binlerce üyesini silahlandırabilir, ama bundan yine Kürtler zarar eder. Buna meydan vermemek lazım.

-Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi bu sorunları kendine dert edinmiş gözükmüyor.

-Kürtlerin aralarında barışık olmaları esastır. İdeolojik fikirlere hizmet ederek halkımıza düşmanlık yapmaktan vazgeçilmelidir.

-Türkiye Cumhuriyeti devleti hem Kürtlerin hem Türklerin devletidir. Kobaniy’e yardım etmekle yükümlüdür.

- IŞİD uluslar arası bir örgüttür ve çok tehlikelidir. Malik’nin Başbakanlıktan düşmesine sebep olduğu gibi hem Türkiye hem Irak Kürdistan’ı için bir tehdittir.

-IŞİD, HÜDA PAR’ı tekfir ediyor, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ilan ettiği hilafetle biat etmeye davet ediyor. O zaman HÜDA PAR ya da Hükümet bu oluşuma nasıl destek versin. Bu inandırıcı değildir.

- Rojavaya gitmek isteyen bir vesileyle gidebiliyor, gündüz gözüyle koridor açmaya gerek var mı?

- PYD mensuplarından yaralı olanları Türkiye’de tedavi oluyor.

- Bunu tartışmanın zamanı değildir ama unutmayalım PYD 2012 yılında Erbil anlaşmasını askıya aldı ve diğer Kürtleri görmezlikten geldi.

-Kürtlerin özgürlüğünü istiyorsak bu talebimiz tüm Kürtler için olmalıdır.

-Türkiye kendine yarayan Kürtleri istiyor.

- PKK/HDP olsun olmasın her Kürt doğuştan gelen haklarına çıkmakla yükümlüdür.

-Mücadele İsrail’le yapılırken neden daha çok toprak üzerinde yapılıyor, ekonomi alanında ya da bilim alanında neden mücadele edilmiyor.

-IŞİD’i vahşetiyle, sertliğiyle gereğinden fazla abartılı olarak gösteriyorlar, insanlar üzerinde etki bıraksın diye,

-IŞİD, istediği tarzda iman etmeyen kimselere karşı ya savaş açıyor, ya  da cizye istiyor.

-Bir el, IŞİD aracılığıyla Kürtleri islamdan uzaklaştırmak istiyor.

- Bu olaylar canımızı acıtmışsa da tahammül edip barışa katkı vermek lazımdır.

- Bundan sonra ‘Çözüm Süreci’ halka şeffaf olacak şekilde yürütülmelidir. (İLKHA)