“Kin, nefret ve hainlik sözcüklerini insan hiçbir iyiliğe reaksiyon göstermeyerek nasıl içinde barındırır?” sorusuna gösterdiği performans ile her daim yanıt verenler bir kez daha zil sesi çalar çalmaz cevabını geciktirmedi!
Analar ağlamasın, bu ülkede Türk’ü Kürt’ü, Alevi’si, Sünni’si, Laz’ı Çerkez’i kim varsa kardeşçe yaşasın diye çaba harcayan herkese bir kez daha ihanet ederek!
Oysaki ağızlarından çıkan her söze güzellik giydirmeye çalışanlar, “Onları niye muhatap alıyorsunuz?” diyenlere siper oldu barış adına insanlık adına…
Siz insan mısınız, sizin bir kalbiniz var mı diye sormaya bile gerek duymuyorum!
HDP’li Demirtaş’a soruyorum şimdi, ABD’ye gittiğinizde size ihale edilen neydi? İkinci Gezi ayaklanması mı?
Kobani’yi bahane ederek insanları sokağa çağırırken ilk önce hedefe koyduğunuz HÜDA PAR’lılar Kürt değil mi?
Yoksa siz Kürtleri IŞİD değil biz mi öldürelim istiyorsunuz?
Bir de utanmadan çıkmışsınız, biz eyleme çağırdık diyebiliyorsunuz…
O çağrının ne demek olduğunu bilmeyen tek bir kişi bile olmayacağını bile bile…
Hadi diyelim öyle, Kobani için sokağa çıkmak ile bir şey yapılamayacağını bilmiyor musunuz?
IŞİD ile savaş tamamıyla Türkiye’ye ihale edilmek istenirken niye sözde IŞİD’i bombalayanları protesto etmiyorsunuz?
Ne yaptı sokağa çıkanlar!
Kahrolsun ABD, kahrolsun işbirlikçiler diye mi bağırdı?
Kobani’den kaçarak ülkemize gelenler kim?
Peki, Türkiye’den istediğiniz ne?
Çözüm süreci bitsin, eski günlerimize geri dönelim, kandan beslenelim, istediğimiz zaman istediğimiz güçle anlaşma yapalım, gençleri dağa çıkaralım, yasaklar gelsin, kimse bizi muhatap almasın, tek seçeneğimiz silah olsun…
Eski Türkiye mi sizin en büyük hayaliniz!
Zaten bu ülkede sizlerden başka sıkıntı çeken yok! Herkesin hayatı dört dörtlük…
CHP ile birlikte neden ise sokaklar hep sizi çağırıyor!
O açıklamaları da sırf Çözüm Sürecini destekleyenlere karşı tutumunuzu hiçbir haklı gerekçeye sığdıramadığınız için yaptınız.
Yazıyı yazdığım dakikalar ile Bingöl’de 2 Emniyet mensubunun şehit olduğunu, İstanbul Okmeydanı’nda da gerginliğin arttığını öğrendim.
Bu durumda ne diyecek Demirtaş!
Sokaklardan çekilmeyen bizden değildir diyebilir mi? Bizim düşmanımız Türkiye değil IŞİD ve IŞİD’i kuranlar cümlesini kurabilir mi?
Türkiye bizim vatanımız orada karışıklık çıkaran kimse önce karşısında bizi bulur ifadelerini sarf edebilir mi?
HÜDA PAR başta olmak üzere tüm dindar kesimlere yönelik saldırılara siper olmak için bürolarının önünde bekleriz yiğitliğini gösterebilir mi?
israil emrindeki ABD öncülüğündeki koalisyon istiyor ki IŞİD belası ile Türkiye uğraşsın başka bir konuda elini kıpırdatacak mecali kalmasın, önümüze koyacak çakıl taşı bile bulamasın…
Suriye’de istediğimizi tam anlamıyla yapamadık, 160 binden fazla insan ölse de Esed rejimiyle Türkiye’yi savaşa sokamadık, IŞİD ile de sokamazsak eski yöntemi devreye sokarız!
PKK ve DHKP-C hazırda bekliyor. Kobani bahanesiyle ortalığı karıştırırız!
Ama ne var ki bu hevesleri kursaklarında kalacak. Çözüm sürecini Kobani bahanesiyle sonlandıramayacaklar.
Doğu ve Güneydoğu bölgesinde 1990’ların çatışma ortamını tetikleyebilecek bir tarzda örgütlenmeye çalışanların unuttuğu en önemli şey halk Yeni Türkiye’de hep birlikte kardeşçe yaşamak istiyor.
Türkler ile birlikte Kürtler aralarındaki hainleri çok iyi tanıyor.
Halk kendine rağmen yapılmak istenilene hayır dedi bir kere…
Evet ya da hayır deme tercihini nerede kullanacağını da iyi biliyor.
Meselenin ağaç olmadığını anlayanlar için ikinci Gezi ayaklanmasının hiçbir ‘mesele’si olamaz!
Asıl meselesi insanlık olanın ise Kobani derdi sokağa sığmaz!
Çözüm sürecinin final sınavından çakanlar için ise bütünleme olmayacak…
Arzu Erdoğral - Habervaktim