HABER MRK - Çocuklar kreş veya okula başlayana kadar evde çok daha hijyenik ortamlarda bulundukları için pek hastalanmaz. Okul ve kreşlerin açılması ile birlikte durum tersine döner. Okulda görülen rahatsızlıkların başında soğuk algınlığına neden olan gribal enfeksiyonların geldiğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Gönen “Okullarda sık rastlanan bulaşıcı hastalıklar, hepatitler, döküntülü hastalıklar ve parazit enfeksiyonları olarak karşımıza çıkıyor. Bu hastalıkların bazıları aşının tam olarak uygulanması ile önlenebiliyor. Bazı hastalıklarından korunmak için ise hijyen şartlarına dikkat edilmesi gerekir” diyor.
Öğrenciler el temizliğine dikkat etmeli
Okulda en sık görülen gribal enfeksiyonların sadece solunum ve hava yoluyla değil, elle de bulaşabildiğini belirten Gönen, “Bu yüzden el temizliğine dikkat etmek büyük önem taşıyor. Bunun yanında çocuklarda, tuvalet ve el temizliğine yeterince dikkat edilmediği durumlarda bağırsak parazitleri de görülebiliyor. Bağırsak solucanı olan çocuklarda burun kaşıntısı, ağızdan yastığa su akması, makatta kaşıntı, zaman zaman karın ağrısı, kilo alamama gibi belirtiler görülebilir. Koruyucu önlemlerin başında tuvaletten sonra sabunla el yıkanması, açıkta satılan gıdaların yenilmemesi, sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması gelir. Bunun dışında çocukların hijyenik koşullarda eğitim ortamlarının düzenlemesi, hijyen kurallarını alışkanlığa dönüştürecek eğitim programlarının verilmesi önemlidir.”dedi.
Hasta çocuğu okula göndermeyin
Bulaşıcı hastalık tanısı konan çocukların doktorun önerdiği süre boyunca okula gönderilmemesi gerektiğini ifade eden Gönen, “Ayrıca çocuğunuzda herhangi bir hastalık ortaya çıktığında, okul yetkilileri bu durumdan haberdar edilmelidir. Hastaya yakın diğer çocuklar takibe alınarak hastalığın yayılmasını engelleyecek tedbirler alınabilir. Bazen ailelerin kreşe ve okula göndermek dışında başka seçeneği olmaması nedeniyle çocukları okula gönderilebiliyor. Genellikle çocukların kreşe ya da okula başlamasıyla iş hayatına daha aktif dönen anne ve babalar çocuğunu göndermeme durumu karşısında ikinci bir B planına mutlaka hazırlıklı olmalılar. Okul yönetimlerince de hasta olan öğrencilerin sağlam arkadaşlarının yanında eğitim görmesini engelleyecek tedbirler alınmalıdır.”diye belirtti.
Çocuğunuzun eksik aşısı kalmasın!
Aşının hastalıklara karşı önemli bir koruyucu olduğunu belirten Gönen açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Grip, solunum yoluyla bulaşan öksürük, ateş, halsizlik, nezle ile seyreden bir hastalıktır. Grip, özellikle eylül ile mart ayları arasında mevsimsel özellik gösteriyor. Ayrıca öksürük, burun akıntısı ya da tıkanıklığının ardından sinüzit ve orta kulak enfeksiyonu gibi hastalıklara zemin hazırlayabiliyor. 6 aydan büyük tüm çocuklara mevsimsel grip aşısı yapılması öneriliyor. Bu güne kadar grip aşısı yaptırmamış olan 8 yaş ve altındaki çocuklarda 4 hafta arayla iki doz şeklinde, 9 yaş ve büyüklere tek doz şeklinde grip aşısı yapılmalıdır.
Okul çağı çocuklarında görülen döküntülü hastalıklardan kızamık, kızamıkçık ve kabakulak için Sağlık Bakanlığı tarafından ilk dozu bir yaşında ve hatırlatıcı dozu 6 yaşında olmak üzere tüm okul çocuklarına rutin aşılama yapılmaktadır.
Çocuklarda önemli olan bir diğer hastalık hepatitlerdir(sarılık). Özellikle dışkı ile bulaşmış yiyeceklerden ağız yoluyla geçen A tipi sarılık okul çocuklarında sık görülmektedir. Sarılıktan korunmanın yollarının başında gıda ve el temizliği gelmesine rağmen yüzde yüz korunmak için mutlaka aşı yapılmalıdır. Sağlık Bakanlığı tarafından 2013 yılından itibaren hepatit A aşı takvimine alındı, ancak hepatit A aşısı eksik olan okul çocukları mutlaka 6 ay arayla iki doz şeklinde aşılanması öneriliyor.
Okul çocuklarında döküntülü hastalıklardan suçiçeği enfeksiyonu bulaştırıcılığı en yüksek viral enfeksiyondur. Sağlık Bakanlığı tarafından 2013 yılında aşı takvimine alınan suçiçeği aşısı bir yaşındaki tüm çocuklara tek doz şeklinde yapılmaktadır. Ancak tek doz aşılamanın korumada yetersiz kalması nedeniyle 4-6 yaşında ikinci doz suçiçeği aşısını yapılması gereklidir.
Kalabalık ortamlarda çok hızla yayılan menenjit solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Menenjit beyin zarının iltihabına denir. Farklı mikroplarla meydana gelen tipleri vardır. Ancak ülkemizde yapılan çalışmalarda orta doğuda sık görülen ve haç mevsimi ile bulaşan tipleri daha sık görülmektedir. Çok nadir görülmesine rağmen(1/100.000) görüldüğünde %50 ölümcül olabilen sağ kalanlarda da çok ciddi sorunlara yol açan bu hastalığa karşı aşı yapılarak korunmak mümkün. 1 yaşın üzerinde tek doz şeklinde yapılan bu aşı ile ülkemizde sık görülen menenjit tiplerine karşı korunmak artık mümkün.”(İLKHA)