Ergenekon Davası üzerine kaleme aldığı raporla dünyada ses getiren İngiliz gazeteci Gareth Jenkins, Paralel Yapı`ya ilişkin değerlendirmelerini paylaştı. Devlete yuvalanan `derin örgüt`ün Türkiye`ye tahribatını anlatan Jenkins, çarpıcı yorumlarda bulundu.
SUÇLUYLA SUÇSUZ AYRILMALI
- Kökten bağlılardan, korktuğu için Cemaat`e yakın duranlara kadar geniş yelpazede insan portresi bulunuyor. Yeni hükümetin karşılaşacağı en büyük zorluklar, farklı kurumlarda suç işlemiş Cemaat üyelerine karşı düzenleyeceği operasyonlarda suçluyla suçsuzu ayırabilmek olacak. Somut kanıtlar üzerinden gidilerek ayrımın yapılmasına dikkat edilmeli.
- 1990`lardan bu yana Paralel Yapı`nın ordu içine sızdığına inanıyorum. Balyoz Davası`na baktığımızda öyle belgeler var ki bunlar ancak ve ancak ordu içinden çıkabilir. Gülen konuşmalarında, takipçilerinin orduya girmesi ve yükselmesini istediğini birçok kez dile getirdi. Diğer yandan terfi kademeleri başta olmak üzere çok kritik noktalarda oldukları da bilinen bir gerçek. Kısacası Emniyet içindeki yapılanmanın benzerini ordu içinde kurdular.
KANITLARI DEĞİŞTİREBİLİRLER
- Hükümetin Paralel Yapı`yla mücadelesini tüm gücüyle devam ettireceğine ve derinleştireceğine inanıyorum. Elbette birçok kişi hapse girecek ancak burada gerçek suçluları bulmak büyük dikkat isteyen bir nokta. İsimleri hükümetçe bilinse ve bulunsa bile kanıtları ele geçirmek çok zor olacak çünkü bilgi ve belgeleri üreten bir hareket kanıtları da değiştirir.
- Cemaat`in en büyük darbelerinden biri yargı ve Emniyet`e olan güveni hem yurtiçinde hem de yurtdışında yıkması oldu. Bu açıdan hükümetin bundan sonraki mücadelesinde iki önemli noktaya dikkat etmesi gerekli. İlki gerçekten suçlu olanların mahkeme karşısına getirilmesi. İkincisi ise adalet ve Emniyet kurumlarına olan güveni yeniden inşa etmek.
GİRİŞİM ERDOĞAN`A KARŞIYDI
- Diğer yandan güveni en çok sarsılan Cemaat oldu. Bugüne kadar dile getirdiği siyasetten uzak, diyaloğa dayalı ve barış yanlısı sözleri artık inandırıcılığını tüm dünyada yitirdi. Çok büyük hatalar yaptılar ve Erdoğan`a karşı yürütmeye çalıştıkları girişimde başarısız oldular. Artık tüm dünya Cemaat`in politik bir hareket olduğunu düşünüyor.
CEMAAT`TE ÇATIŞMA YAŞANACAK
- Bugüne kadar takip ettikleri yoldan ve organizasyon yöntemlerinden tamamen vazgeçmek zorunda. Milyarlarca dolara hükmeden Cemaat`ten bahsediyoruz. Burada temel kişi bizzat Fethullah Gülen. Ona inananlar tanrı tarafından seçilmiş olduğunu düşünüyor. Gülen`in sağlık durumu iyi değil. Gülen sonrasında kimse onun yerini alamaz. Ancak Cemaat`e para ilişkileri için girenler de var. Bu noktada çatışma yaşanacaktır. Hem maddi hem de ideolojik ayrışma olacağına inanıyorum. Türkiye`de bölünmeler çok daha hızlı olacaktır. Cemaat güç kaybederek en sonunda marjinal küçük bir gruba dönüşecektir.
Gülen`in İslam dünyasında yeri yok
Gülen diğer birçok İslam aliminden hatta öğrencisi olduğunu söylediği Said Nursi`den bile farklı olarak orijinal ve etkin, zeki ve birikimli bir din adamı değil. Cemaat onu çok önemli göstermesine karşın İslam dünyasında asla önemli bir insan olarak görülmedi. Diğer yandan insanlar Cemaat`ten korkuyorlardı ancak artık korku bitti ve eleştiriler başladı. Açıkçası Cemaat şu anda çok güçsüz durumda ve hiçbir şekilde hükümetle ve Erdoğan`la mücadele edecek güce sahip değil. Bir daha asla eski güçlerine kavuşamayacaklar.
Birçoğu Afrika`ya ya gitti ya gidecek
Cemaat içinde karar verici ve perde arkasında olan isimlerin bulunabileceğini düşünmüyorum. Birçoğu zaten Afrika`ya gitti ya da gidecekler. Temsilciliği olmayan yerlerde Türkiye`nin temsilcisi gibi davranıyorlar. Bulundukları Afrika ülkelerinde elit insanların çocuklarını yetiştiriyorlar ve işadamlarından hükümetlere kadar üst kesimlerle kuvvetli ilişkileri var.