Hüseyin Kaya / Doğruhaber / Haber Yorum
Bir süredir sentetik uyuşturucu “Bonzai”nin tehlikesi üzerinde duruluyor.
Diğer uyuşturuculara oranla daha kolay temin edilebilen fakat daha çabuk öldüren bir özelliğe sahip bu zehir, kimi eller tarafından yoğun bir şekilde piyasaya sürülüyor.
Devlet operasyon yapıyor; ama ortada büyük bir rant var ve rantiyecilerin ölüm pahasına bu büyük kazançtan vazgeçme niyeti yok!
Göçün, yozlaşan değerlerin, özentinin arttığı bir toplumda böyle zehirlerin yaygınlık kazandığına şüphe yok; ama yine de sosyal bilimcilerin ve psikologların da derinlemesine araştırmalar yapması lazım.
Tehlike büyük ve her yeri sarıyor.
Ama bu zehirden bile ideolojik anlamda saldırı malzemesi elde etmeyi umanlar var.
Profesör Doktor Ayhan Aktar.
Siz bakmayın isminin önündeki “Profesör Doktor” unvanına, adamın yorumlarının bilimsellikle alakası yok.
Onunla yapılan bir söyleşiden kısa bir bölüm alıyorum:
“AKP hükümeti son 13 yılda orta sınıfın çapını yüzde 21’den yüzde 41’e çıkarttı. Bu nedenle de oy alıyor. Dünyanın her yerinde orta sınıflar ehli keyiftir. Türkiye’de yaşanan tüketim patlamasından, AVM’lerden, satılan otomobillerden de orta sınıfların güçlendiğini izlemek mümkün. Son seçimde katılımın düşmesi, yine orta sınıfların genişlemesiyle alakalıdır. AKP’liler de tatile gitti, CHP’liler de. Şimdi bu genişleyen orta sınıf, bir takım keyif alanlarında da var olmak ister.
Alkollü içkileri aşırı vergilendirme politikası Türkiye’de çok ciddi sıkıntı yaratıyor. Gençlerin sosyalleşme alanlarını kısıtlıyor. Bir litre birada vergi yüzde 52, rakıda yüzde 55, şarapta yüzde 25. Siz insanların sosyalleşmesini bu fiyat politikası ile engellediğiniz zaman, gençler başka yollara kayarlar. Burada karşımıza çıkan en tatsız şey ne yazık ki alkol dışındaki keyif verici maddeler veya bonzai benzeri sentetik uyuşturucular.
Şimdi bütün bunlara AKP yönetiminin baktığı gibi, ‘alkolik’ muamelesi yapmak olacak iş değil. Bu insanların, özellikle gençlerin nefes alanlarını daralttığınız ve onları eve hapsetmeye çalıştığınız zaman maalesef uyuşturuculara kayışın kapısı aralanıyor.
Bu çok tatsız bir durum. Sonunda bu iş, “Buyrun, bonzain namazına”ya döner. Çünkü Bonzai biradan daha ucuz. Hazin olan da budur.”
Adamın Bonzaiye karşı önlem teklifi ne anladınız değil mi?
İçkiyi yaygınlaştırın, ucuzlatın, vergileri azaltın ki bonzai tüketimi de azalsın.
Adam profesör ama sadece ideolojik konuşuyor.
Avrupa ülkelerinde içkiye hiçbir kısıtlama yok; ama uyuşturucu kullanımı had safhada.
İçki alabilmek için maddi durumları da yerinde; ama yine de uyuşturucu kullanıyorlar.
Adam profesör, hem de Bilgi Üniversitesi’nde.
Şimdi sıradan bir sosyal bilimci bu duruma bakıp “Buyurun bilimin cenaze namazına” derse yanlış mı yapmış olur.
Bu arada “cenaze namazı” da dini bir ritüel değil miydi?
Aklıma İbn-i Teymiyye’nin Moğollarla ilgili içki fetvası geldi. İbn-i Teymiyye, Moğolları içki içmekten men etmemek gerektiğini, çünkü içki içtiklerinde diğer zulümleri yapmadıklarını söyler.
Bu fetva günümüzün bazı akademisyenlerine de uyar mı?
Adamlar ayık kaldıklarında saçmalamaya başlıyorlar.